17 Haziran 2014 Salı

DERVİŞ YOLU GÜLŞEN-İ TEVHİD 593

Secdegâh-i lâmekâni der mekân
Mer bilisanra zi tu virân dukân
(Hazreti Mevlana, Mesnevi 6.inci cilt 4586 inci beyit açıklaması)

“ Sen, mekânda lâmekânın secde yerisin.
İblislerin dükkânı, senin yüzünden yıkılmıştır.”

İnsan, büyük bir padişahtır., meleklerin secde-gâhi (İbadet edilecek yeri) olmuştur.

Hakkın nurlarının pırıltısı insandan göründü.
Hakkın sırlarındaki nükteleri (Herkesin anlayamayacağı ince anlamlı, düşündürücü, şakalı sözleri) insan söyledi.

Bak, Allah Âdeme halife (Çok iyi yetişmiş, eğitilmiş kimse) dedi.
İlahi isimleri ona öğretti ve onunla bütün kâinata ders verdi.

İlahi isimler ilmini Âdeme vahyetti (Bir buyruk veya düşüncenin Tanrı tarafından peygambere bildirilmesi).

Melekler âdemin ilmi karşısında aciz kaldılar ve “ Allahım!
Bize ne öğrettinse yalnız onu biliyoruz, ondan ötesini bilmiyoruz.” Dediler.

Peygamberler asla havadan (Kendi aklının ürettiği) söz söylemediler.
Onların sözleri Allahın vahyidir.

                         ***
 GÜLŞEN-İ TEVHİD İBRAHİM ŞÂHİDİ
Çev: Midhat Bahari BEYTUR
İnkilap ve Aka kitapevleri koll. Şrt.
                         ***
Neler öğrendik;
1.    Arif kişilerin kendilerini kendinden uzaklaştıran beş duy ve altı köşeli kuyu olan dünyadan kurtulmuş, gayb âleminden haberdar olduklarını öğrendik.
2.    Kula yardımın gökyüzünden geldiğini ve Hak yardımın emrine bağlı olduğunu öğrendik.
3.    İnsanın bu aşağılık vücudunun içinde binlerce Cebrail, kutlu peygamber, manastırlar, gizli binlerce Kâbe olduğunu öğrendik.
4.    Bir avuç balçıkta (İnsanda) yedi kat göğün olduğunu öğrendik.
5.    Aşk hastalığı, sıhhatin bile canı olduğunu, hastalıklardan, zorluklardan kurtardığını öğrendik.
6.    Aşığın iki ayağı bir başı olmadığını, binlercesinin olduğunu, nadir bir durum olduğunu öğrendik.
7.    Aşığın hararetinden dolayı Cehennemin ateşini azatlığından cehennem “Ey âşık çabuk geç, ateşinden ateşin sönecek diyeceğini” öğrendik.
8.    Rüzgar gibi geç!, yoksa cenneti zarara uğratacaksın“diye cennetin aşığa söylediğini öğrendik.
9.    Aklın gül bahçesinin ebediyen taze olacağını öğrendik.
10.                      Ebedi ferahlığın gönül gül bahçesinde olduğunu öğrendik.
11.                      Canımızı ekmek meylinden, hırsın tuzağından kurtarmamız gerektiğini öğrendik.
                                            *
İşte böyle yaren;
Gözümüzü iyice açıp insana bakmamız gerektiğini, Celal sahibi Hakkın nurunun yansımasını görmemiz gerektiğini öğrendik, anladık.

Sözümüzün kendi halimizden oldukça kendi kanatlarımızla uçup dolaşacağımızı öğrendik, anladık.

Başkalarını sözleriyle uğraşmak yerine kendimizin söyleyecek sözü olmasının gerektiğini öğrendik, anladık.
                                              *

RAVLİ

Popüler Yayınlar