18 Haziran 2014 Çarşamba

DERVİŞ YOLU GÜLŞEN-İ TEVHİD 594

Mantıki kez vahi nebuved ez havâst
Hem çu hâki der heva-vü der habâst
(Hazreti Mevlana, Mesnevi 6.inci cilt 4668 inci beyit açıklaması)

“ Vahiyden olmayan bir söz havadandır.
Topraktan yaratılanlar gibi zerre-zerre havaya dağılır, gider.”

Allah’ın has kulları havadan söylemezler ve Hakkın emri olmadıkça hiçbir suretle yerlerinden kımıldamazlar.

Peygamberlerin olsun, velilerin (Din yolundan olgunluğa ulaşmış) olsun sözleri ve işleri hepsi de ulu Tanrı’nın rızasına (Uygun görmesine, beğenmesine, benimsemesine, istemesine, kabul etmesine) uygundur.

Hakkın rızası (Uygun görmesi, beğenmesi, benimsemesi, istemesi, kabul etmesi) olmadan bir adım atmazlar.
Hakkın beğenmediği hiçbir işi yapmazlar.

Cana can katan Allah’ın cemaline (Güzel yüzüne) âşıktırlar.
Allah’ın hoşnutluğunu elde etmek için çalışmaları ve istekleri daima candan ve gönüldendir.

Onların bedenleri akıbet fani olsa da (Bedenleri çürüyüp yok olsa bile yetki ve güçlerinden bir şey eksilmez hatta bin misline çıkar) ziyan vermez.

Güzelliklerinin nuru, parıltısı ebedidir, asla sönmez.
                         ***
 GÜLŞEN-İ TEVHİD İBRAHİM ŞÂHİDİ
Çev: Midhat Bahari BEYTUR
İnkilap ve Aka kitapevleri koll. Şrt.
                         ***
Neler öğrendik;
1.    Allah’tan gelen sözün kalıcı olduğunu, bu sözleri peygamberler ve velilerin söyleyeceğini öğrendik.
2.    Hazreti Muhammed’in konuşmasının Hakkın kontrolünde olan sözler olduğunu öğrendik.
3.    Haramın zorunluluk halindeyken helal olduğunu öğrendik.
4.    Allah ile beraber olmuşken başka bir yön ve yol tutulmayacağını öğrendik.
5.    Doymaz kişinin kuzuyu çocuğu gibi kucakladığını ama niyetinin onu kesip yemek olduğunu öğrendik.
6.    Büyüklenen kişinin kendine zarar verecek düşmanı görmediğini öğrendik.
7.    Bir görünmeyen rüzgârın Hakkın emriyle elimizde olanları çekip aldığını öğrendik.
8.    Tanrı erlerinin nasihatini benimseyenin Hakkın vahyini de kabul edeceğini öğrendik.
9.    Allahın yaptırma gücünün ve kontrolünün olduğunu bilmeyenlerin, farkına varmayanların, sezmeyenlerin gözü bağlı kimseler olduğunu öğrendik.
10.                      Sahip olduklarımızın bir müddet sonra geri alınacağının bilincinde olursak sevinç içinde yaşayacağımızı, sırlara ulaşabileceğimizi ve ermiş kişilerden yardım alabileceğimizi öğrendik.
11.                      Allah’ın görünmeyen âlemine inananların hem bu dünyada hem de ahrette emir verme yetkisi olan, yani ebediyen buyruk sahibi olacaklarını öğrendik.
12.                      Her şeyin topraktan vücut bulduğunu, yine her şeyin dağılıp toprak olduğunu öğrendik.
13.                      Yediğimiz her şeyin aslının toprak olduğunu öğrendik.
14.                      Rengin, süsün tamamen yüz örtüsü olduğunu, hile ve yerinde kalmayacağını öğrendik.
                                            *
İşte böyle yaren;

Ebedi kalıcı olanların doğruluk rengi, takva (Allah korkusu) rengi, iman (Güçlü inanç) rengi olduğunu, Hakka ibadet edenlerde ebediyen kalacağını öğrendik, anladık.

Hilekârların, nankörlük edenlerin, iki yüzlülük edenlerin, asilerin vücutlarının çürüyeceğini fakat renklerinin canlarında; şüphe olarak ebedi devam edeceğini öğrendik, anladık.

Peygamber efendimizin Allah’a ne kadar yakın olduğunu ve nasıl görüştüğünü Necm (53) suresinden okuyarak anlamamız gerekmektedir.

RAVLİ KISA ÖMRÜ DEĞERLENDİRMEK
RAVLİ KENDİNİ KENDİNDEN KURTAR
RAVLİ MEVLANA MEKÂN DÜRÜLMESİ
RAVLİ MEVLANA TANRIYI GÖRMEK
RAVLİ MEVLANA PERVANE ÖZEL BİLGİ yazarak Googleden okumalısın.
                                              *
RAVLİ

:

Popüler Yayınlar