Hikmeti Celaliyeye mazhardır.
(Allah’ın kontrolünde azametli bir bakışa sahipti)
Hazreti Yahya Aleyhisselamın vücudunda Celal sıfatı (Büyüklük, ululuk) galip idi.
Onun için daima azametli bir hüzün (Üzüntü) içinde idi.
Zekeriyya peygamberdeki güzel ahlak onda meydana çıktı.
Babasının çalışmaları Yahya’da göründü.
Babasının validesi ile birleşme anındaki iyi tahayyülü (Hayal edip canlandırması) Yahya’yı meydana getirdi.
Bunun için bazı âlimler dediler ki:
“ Kadın ile birleşmede iyi vücut hayale getirilsin ki çıkan çocuk öyle bir şekil alsın.”
Hazreti Muhiddini Arabî’nin bu sözü dikkate alınmalıdır.
Bu gün doğan çocukların üzerinde muhakkak ki ana ve babasının birleşme anındaki düşünce ve hayallerinin tesiri vardır.
Şeriat demiştir ki üç kere bir insan şehvet nazarı ile bir kadının gözüne bakarsa onunla zina etmiş olur.
Bu bir hakikattir.
Avrupa’da şöyle bir olay olmuş:
Büyük kimselerden birinin beyaz renkli ailesi simsiyah renkli bir çocuk doğurmuş.
Adamcağız telaşa düşmüş
Araştırma yapmış ailesinin başka bir kimse ile temasta bulunmadığını ve gerek kendi ve gerek beyanının sülalesinde siyah renkli bir kimsenin olmadığını öğrenmiş.
Netice itibariyle bir de bakmış ki kendi yatak odalarında bir zenci resmi var.
Karısı kendisi ile yattığı vakit daima o zenciyi hayal ettiğini anlatmış.
Demek ki o çocuk o zenciyi hayal edip kafasında canlandırma sebebiyle siyah olmuş.
Bu gün şu neticeye varılmıştır ki doğan çocuk üzerinde baba ve annelerinin tesiri vardır.
Sakat ve cılız bütün ömrünü meyhane ve fuhuşla geçiren insanların çocukları hastalıklı ve sakat olarak doğuyor.
Bazı çocuklarda babalarında gizli kalan ve doyurulmayan istekleri çocukta ortaya çıkıyor.
Mesela içki içmeyip de içkiye hırsla bakanların çocukları içkiye düşkün oluyorlar.
Birde, herhangi bir sebeple başkasını fena görenler aynı fenalığa tutuluyorlar.
(Kınarsan başına gelir)
Onun için çocuk ana ve babasının mahsulüdür.
Din kurallarına uyanlar, Hazreti Muhammedin öğütlerini tatbik edenlerin çocukları aslan gibi oluyorlar.
Onlardan büyük insanlar yetişiyor.
Kadının vazifesi cemiyete çocuk yetiştirmektir.
Çünkü onun yaratılışı, yapısı öyledir.
Erkeğe nazaran narindir yumuşaktır.
Çünkü İsmi Cemalin (Güzel yüzün) görünenidir.
Erkek ise İsmi Celal’in (Azametli) görünenidir.
Herkes yapısının gereğini yapmalıdır.
Erkeğin görevi karısını ve yavrusunu korumaktır.
Bir aile yuvası hoş olursa o insan dünyada cennettedir.
Eğer aile yuvası hoş değilse cehennemdedir.
Hazreti Ali:
“ Çocuğunuzu gelecek zaman için hazırlayınız” buyuruyor.
Çünkü o çocuk o zamana ulaşacaktır.
O zaman ise sizin bulunduğunuz zaman değildir”
***
İslam büyükleri külliyatı MUHİDDİNİ ARABÎ
Mustafa Ertuğrul KAAN
Gayret kitapevi 1952 baskı
***
Celal sıfatı:
Afet ve felaket getiren ilahi iradedir.
Bu sıfat kendini gösterdiği vakit halkın Tanrı karşısında eğilmesini, bencillikten ve benlik davasından vazgeçmesini sağlayan bir terbiye vasıtasıdır.
Cemal sıfatı:
Cenab-ı Hakkın güzellik, lütuf, ihsan ve merhamet sıfatıdır, Allah’ın bu sıfatlarla kendini göstermesidir.
Rıza göstermeye, ihsana, kereme (Büyüklüğe), berekete sebep olan ilahi tecellilerdir.
Hak Tealanın her şeyi kollaması, koruması ve kayırmasıdır.
Neler öğrendik:
1. Yahya Peygamberin Celal sıfatlı olduğunu öğrendik.
2. Dua edilerek çocuğun nasıl bir şekil olması isteniyorsa Allah’ın o şekilde çocuk verdiğini öğrendik.
3. Karı-koca ilişkisinde güzel hayallerin olması gerektiğini, bunun olacak olan çocuğa yansıttığını öğrendik.
4. İçimizde çok istediğimiz ve bastırdığımız yasaklanmış bir şey varsa onu en zararla yapıp merakından ve zorlayıcı tesirlerinden kurtulmak ve pişman olarak tövbe ederek etkisini sıfırlamamız gerektiğini öğrendik.
5. İçimizdeki bizi zorlayan, rahatsız eden her ne varsa dışarı çıkarıp zararsız hale getirmemiz gerektiğini öğrendik.
6. Aile yaşamımızı Peygamberimizin ve Tanrımızın emrettiği gibi yaşamamız gerektiğini, taklide olarak değil de özünü anlayıp, kavrayıp, sevmemiz ve benimseyerek yapmamız gerektiğini öğrendik.
İşte böyle yaren,
Anne ve babamızın bizim üzerimizde daha doğmadan etkisini öğrendik.
Biz her ne durumda olursak olalım güzel ve doğru hayaller kurarak ve güzellikler yönünden görerek ve kabul ederek dünya yaşamımızı cennete çevirmemiz ve gelecek kuşakları doğru ve güçlü insanlarla doldurmamız gerekiyor.
Peygamberimizin örnek yaşamını ve Tanrı emirlerini rehberimiz oldukça ve zamanımıza yakın yaşamış ermişlerin daha da açık ettikleri önerileri doğru kabul edersek cennet yaşamına bu dünyada yaşamaya başlarız ve ailemizi cennette yaşatırız.
Allah’ın yar ve yardımcımız olduğunu anlayan peşinen çok şeyi kazanmıştır.
İnşallah cümlemiz bu güzelliklere kolayca kavuşuruz.
Âmin.
*
RAVLİ
