Ey ki sabret nist
ez dünya-yi dûn
Sabır çon dar izi
nîmel mahidûn
(Hazreti Mevlana, Mesnevi 2.inci cilt 3074
inci beyit açıklaması)
“ Ey aşağılık dünyaya karşı
sabrı olmayan!
O dünyayı güzel yaratmakta
eşsiz kudret ve sanat gösteren sânia (İşlere, fiillere,
düzmelere, tuzaklara, hilelere) nasıl sabrediyorsun?”
Âşıkların nazarında bu cihan
değersizdir, bir saman yaprağından aşağıdadır.
Hakikatte bu cihan hiçtir,
hiç.
Bir şeytan tuzağıdır, onun
etrafında dolaşma.
Aklını başına al, Hüma kuşu (Devlet kuşu, talih kuşu, uğur kuşu:’ Gölgesi kimin başına
düşerse o padişah olur inancı.) gibi yükseklerde uçmaya bak ki, bu bela
tuzağına düşmeyeceksin.
Ey can doğanı!
Kanatlarını aç.
Lâmekân (Adresi belli olmayan yer) fezasına uç.
Orada av avla.
Bu fani evin (Yok olan dünyanın) endişelerini at, Allah’ın visalini (Ulaşma, buluşma) iste.
***
Neler öğrendik:
1.
Dünyada olup
bitenleri kavrayamadığımızı, aklımızın bulandığını, iç içe girmiş gizli
maksatların olduğunu, ikiyüzlülerle dolu olduğunu, hilelerle, oyunlarla, aldatmacalarla,
tuzaklarla yaşamın devam ettiğini, bu dünyayı anlamakta güçlük çektiğimizi
öğrendik.
2.
Diğer taraftan Allah’ın eşsiz sanatının
görüldüğü, güzelliklerin ortaya çıktığı bu dünyayı anlayıp bunu yaratanı
tanımak isteğinin olması gerektiğini öğrendik.
3.
Dünyanın
çirkinliklerinden kurtulup güzelliğe kavuşmak için sabırsızlanmamız gerektiğini
öğrendik.
4.
Eminlik yerine
ulaşmak için Tanrı aşığı olmak gerektiğini öğrendik.
*
İşte böyle yaren,
Yaşamımızda karşılaştığımız hilelerinden, aldatmalarından,
tuzaklarından, iki yüzlülüklerinden dünyanın güzelliklerini görme fırsatı
bulamayız.
Allah’ı isteyenin, dileyenin,
buluşmak ve kavuşmak isteyenin eminlik yurduna ulaşacağını öğrendik, anladık.
*
RAVLİ