Taat-i âmme günah-i
hâsegân
Vuslat-ı âmme
hicab-ı hâs dân
(Hazreti Mevlana, Mesnevi 2.inci cilt 2816
inci beyit açıklaması)
“ Avamın (Hakikate tam erememiş, birliğin derin hakikatinden haberi
olmayan) taati (Allah’ın emirlerini yerine
getirmek), Tanrı’nın has kullarının günahıdır.
Avamın vuslatı (Ulaşma, kavuşma), Allah’ın has (Katışıksız, en iyi cinsten, saf) kullarının vuslatına nispetle
perde olduğunu bil.”
Avamın taati taklit ve
riyadır.
( Aşağı
insanların ibadetleri taklit ve iki yüzlülüktür.).
Tanrı’nın has kulları
nezdinde günahtır.
Avamın vuslatı gönülle, aşk
ile değildir.
Allah’ın kapısının has
kullarına perdedir.
Avamın ibadetleri, mabudun (Tapılan varlık) huzurunda kerim (Şerefli ve izzetli. Muhterem, cömert,
müsamahakâr.)
kimselerin ibadetleri gibi olur mu?
Avamın taati cehl (Cahillik, bilmezlik, ilimden mahrum olmak.)iledir, gafletledir (Dikkatsizlik, endişesizlik,
vurdumduymazlık. En mühim vazifeyi düşünmeyip, Cenab-ı Hakk'a itaat gibi işleri
bilmeyip, başka kıymetsiz şeylerle uğraşmak. Nefsine ve hevesâtına tâbi olarak
Allah’ı ve emirlerini unutmak.).
Has kulların taati açıkça
basiretledir (Hakikati kalbiyle
hissedip anlama. Kalpte eşyanın hakikatlerini bilme ),
görüşledir.
Candan ve gönülden olmayan
tespih, zikir manasız lâfızdan (Söylenen sözden)
ibarettir.
Duygusuz bir ibadetten
ibarettir.
***
Neler öğrendik:
1.
Allah’ın
birliğine inanmış, her şeyi bir araya getirip birleştirebilen katışıksız bir
insanın erdeme ermiş olduğunu öğrendik.
2.
Kendini
geliştirmemiş, yenilememiş, değiştirmemiş bir kişi ne kadar Allah’ın emirlerini
yerine getirse de erdem sahibi olanın en alt seviyesinde kalacağını öğrendik.
3.
Duygu dolu olarak
ibadet etmemiz gerektiğini öğrendik.
*
İşte böyle yaren,
Allah’ın emirlerini taklit
ederek yapmak da güzeldir.
Daha güzeli bilerek ve
bilinçli yapmaktır.
İbadette amacımızın Allah’a
ulaşmak ve Allah ile buluşmak arzusunda olmalıdır.
Yani bizi beğenecek, kabul
edecek, mükâfat veya ceza verecek, kendine yaklaştıracak olan Allah’tır.
İbadet ederken kendimizi
halka beğendirmek amacı güdecek olursa bu ibadetin faydası ahrete gitmeyen bir
sonuçla sonuçlanır, yani dünyada mükâfat veya cezası verilir.
Yaren mükâfat ümidinden geç,
ceza korkusundan geç, buralarda kalmak bizim için ayıptır.
Amacımız Allah’a kavuşmak
olmalıdır.
RAVLİ MEVLANA
İBADET yazarak Googleden büyüklerimiz nasıl ibadet yaptıklarını öğrenmemiz
gerekmektedir.
*
RAVLİ