Her harisi hest
mahrum ey puser
Çun harisân teg
merev aheste ter
(Hazreti Mevlana, Mesnevi
3.inci cilt 595 inci beyit açıklaması)
“ Evlat!
Her haris (Aç gözlü) mahrumdur.
Harisler gibi dünya işinden
bir işe hamle eder gibi gitme, teenni (İlerisini düşünerek acelesiz iş görme, ağır
davranmak) ile yavaş git.”
Sen harisliğinden ötürü bu fesat
(Karışıklık, kargaşalık, ara bozuculuk) yerinde elde ettiğin fani meta
(Elinden gidecek mal) ile sevindin.
Seninle aynı fikirde olanlar
da senin gibi cahil ve kördürler.
Sizin işiniz karınca gibi
tane toplamaktır.
Arkadaşın da senin gibi
haristir (Aç gözlü).
Gönül gözü kördür.
Sen de, arkadaşın da akıbet
halinizden (Sonuç olarak) utanacaksınız.
Sen bir Tanrı adamına dost
olmadın.
Mahremin (Sırdaşın, çok yakının) de senin gibi nasipsiz baldırı
çıplaktır (Yoksulluğa mahkumdur).
Arkadaşın beğenilmez
vasıflarla arı kovanı gibi doludur.
***
Neler öğrendik:
1.
Allah’ın
verdiğine razı olarak çok istemek ruh hastalığından korunması gerektiğini
öğrendik.
2.
Elindeki ile yetinmesini bilmeyen kişinin hep
kendini yoksul sanarak başkalarının elinde olanlara kıskanarak acı çektiğini
öğrendik.
3.
Elde edemeyeceğimiz,
kontrol edemeyeceğimiz büyüklükte olanları isteyerek elde edememenin acısını
çekmenin ruh sağlığımızı bozduğunu öğrendik.
4.
Azlığa fikren
inanmamız, az olana kanmamız, inanmamız, inancımızla aklımıza öğretmemiz,
sağlığımız için önemli ve gerekli olduğunu öğrendik.
5.
Mevcut çevremizle
kalmayıp Tanrı adamını bulup onların değerlendirmelerini öğrenmemiz gerektiğini
öğrendik.
*
İşte böyle yaren,
İhtiyaç sınırını belirlemeyenler;
isteklerini de ihtiyaç gibi düşüneceklerinden elde edememenin acılarıyla
yaşamaya kendilerini mahkum ederler.
Aşırı şekilde kıskananlar
elde edemediklerinden dolayı öfkelenirler ve saldırganlaşırlar.
Allah’ın her kişiye ayrı-
ayrı verdiklerine itiraz edenler şikayetçi olurlar.
Şikayetçi olanlar aslında
Allah’ın taksim ettiklerine itiraz edenlerdir.
Allah’ın taksimine razı
olanlar bu kadar bana yeter derler ve dengeli bir ruh sağlığıyla yaşamlarını
sürerler.
Çok istemeyi tetikleyenin çok
görmekle olacağından bulunacağımız toplumu iyi seçmemiz gerekir.
Çok istemek; aç gözlü duyuş
ve düşünüşe sebeptir.
Hırslı ve aç gözlü olan sonunda beğenilmeyen
bozuk ruha sahip olur.
Bozuk ruha sahip olan uğursuz
ve kötülük kaynağı olurlar.
*
RAVLİ