25 Kasım 2013 Pazartesi

DERVİŞ YOLU GÜLŞEN-İ TEVHİD 202

Gûş an kes nuşed esrar-ı Celâl
Kö çu sûsen sad zeban uftad lâl
(Hazreti Mevlana, Mesnevi 3.inci cilt 21inci beyit açıklaması)

“ İclali (Büyüklüğünü kabul edip, hürmet edilen) olan sırları, süsen çiçeği gibi yüz dili olduğu halde susup söylemeyen kimsenin kulağı işitir.”

Sultanın sırrını veziri söylemez, belki can ve gönlünde saklar.
Şahın sırlarını onun hadem ve haşemine (Hizmet edenler, emri altında bulunan halk) söylese bu günahından ötürü şah ona öfkelenir.

Bundan ötürü arifler, Hakkın sırlarını, ehil olmayanlardan gizlerler.
Bu cihan âşıklarının, Hak âşıklarının sırlarını anlamaları layık değildir.

Bu cihan da, bu cihanın âşıkları da bakiy (Ebedi) değillerdir.
Hak âleminin ehli (Usta) olanlar, fanilikten (Yok olmaktan) kurtulmuşlardır.
                                            ***
Neler öğrendik:
1.    Sırları sırrın değerini bilen, sırra saygı gösteren, yerinde, zamanında, uygun kişiye bildirene verildiğini öğrendik.
2.    Sırra kendini hazırlamayan kişinin sır söylense bile duymayacağını, anlamayacağını, faydaya çeviremeyeceğini öğrendik.
3.    Sırları canımızda ve gönlümüzde saklamamız gerektiğini öğrendik.
                                               *                                      
İşte böyle yaren,
Sır, sırra uygun yapıda olmayana verilmez.
RAVLİ SIR yazarak Googleden okumalısın.
                                                   *                                                                         

RAVLİ                      

Popüler Yayınlar