12 Kasım 2013 Salı

DERVİŞ YOLU GÜLŞEN-İ TEVHİD 179

Saf-ı şahan hor mehor şehd-i hasân
Ta kesi gerdi zi ikbal-i kesân
 (Hazreti Mevlana, Mesnevi 2.inci cilt 2586 inci beyit açıklaması)

“ Padişahların sillesini (Tokadını) ye de bayağı (Herhangi bir özelliği olmayan, sıradan, alelade) kimselerin balını yeme.
Tâ ki sen de değerli kimselerin devlet ve ikbali ( Baht açıklığı veya yüksek bir makama, duruma erişmiş olma durumu) yüzünden değerli bir insan olasın.”

Haydi, gel, âşıklara yâr ol.
Büyüklük davasındaki bayağı kimseleri bırak.

Sen aşk sultanı Mevlana’ya bende (Bağlandın mı) oldun mu, aşk meydanına top olursun, sende riya (İki yüzlülük) olmaz.

Eğer sen âkil (Akıl satan, daha akıllı olduğunu göstermeye çalışan) bir kimseysen yanımıza gelme, mest (Sarhoş) âşıksan gel, sana bizden yüzlerce merhaba!

Âkilsen, âşıklara yabancısın.
Âşıksan âşıklarla bir evdesin.

Âşıklar, Tanrı’nın has cömert kullarıdırlar.
Âkiller hamdırlar (İşlenmemiş, incelmemiş), avamdırlar (Hakikate ulaşamamış, birliğin hakikatinden haberi olmayanla).

                                            ***
Neler öğrendik:
1.    Doğru yolu gösteren bilgenin bizi eleştiren, yanlışımızdan söz etmesinin,  azarlamasının çok değerli olduğunu, bu sözün önce acılık verse bile etkisi bakımından sonra tatlılık oluşturduğunu öğrendik.
2.     Sıradan veya aşağılık kimselerin sözleri iltifatla dolu olsa bile bizim yanlışımızı bize göstermediğinden, hata yapmamıza devam etmemize sebep olduğundan önemsiz kılmamız gerektiğini öğrendik.
3.    İki yüzlülükten kurtulmak için Mevlevi olmamız gerektiğini öğrendik.
4.    Olgunlaşmamış olarak kalmamamız için Hak aşıklarıyla yakınlaşmak gerektiğini öğrendik.
                                             *                                      
İşte böyle yaren,
Büyüklerimizin değerli sözleri hep faydalıdır ve içi anlam dolu sözlerdir.

Büyüklerin sözleri bize özeleştiri yaptırdığından, doğruyu bulmamıza yardımcı olduğundan başlangıçta hoşumuza gitmese bile değerinden dolayı kabul etmemiz gerekmektedir.

Bizden bir beklentisi olmayan, bizi doğru yola yönlendiren, anlama ve kavrama becerisi kazandıran, hakikati öğretip doğru yaşama yol gösterenin elbette ki

İşe yarayan olmamız için doğru ustaya kendimizi teslim edip onların bize şekil vermesini istememiz ve zorluk ve acılarına katlanmamız gerektiğini öğrendik, anladık.

Değişmeyen, kendini yenilemeyenin beğenilen biri olamayacağını öğrendik, anladık.
                                                *

RAVLİ                      

Popüler Yayınlar