15 Kasım 2013 Cuma

DERVİŞ YOLU GÜLŞEN-İ TEVHİD 184

Ey hunuk cani ki ayb-ı hiş did
Her ki aybî goft ân berhod harid
 (Hazreti Mevlana, Mesnevi 2.inci cilt 3034 inci beyit açıklaması)

“ Ne mutlu ki o kimseye ki kendi ayıbını görür.
Kim ayıptan bahsederse onu kendi üstüne alır.”

Her türlü bulanıklıktan temizlen.
Dostun visaline (Sevdiğine kavuşmak için) hazırlan.

Onun visaline iştiyakın (Özlemin) yoksa hicran (Uzaklaşma. Ayrılık. Ayrılıktan gelen keder, acı, sızı) hapsinde kalmışsın demektir.

Ayrılığa nasıl sabrediyorsun?
Demek ki sende yâre kavuşma arzusu yok.

Öyle güzel bir yüzün, öyle bir güzelliğin temaşasından mahrum bir kuyu içindesin.

Sendeki bu hal nedir?
Bu fani evin verdiği nefsanî zevkleri terk etmek sana güç geliyor da, Allah’ın cemalini görmekten yoksunluk güç gelmiyor.

                                            ***
Neler öğrendik:
1.    Başkasının ayıplarını görmenin, bu ayıplardan söz etmenin, bu ayıpları başka alanlara taşımanın yanlış bilgi toplama olduğunu, rahatsız edici ve huyu bozucu birikiminden uzak durmamız gerektiğini öğrendik.
2.    Kendi ayıbını gören kişinin başkalarının ayıplarını görmeye ilgi duymayacağını öğrendik.
3.    Kendi duyuş, davranış ve seçimleriyle iyi huylu olmayı hedeflemiş kişinin başkalarıyla uğraşacak zamanı bulamayacağını öğrendik.
4.    Başkalarının ayıplarını görmenin bizi rahatsız edeceğini, moral değerlerimizi bozacağını, kötü örnekler olacağından katı davranışlara yönlendireceğini, inanılır ve güvenilir kimse kalmadı diye güvensizliğe neden olacağını ve de bunların tesiriyle aklımızın bulanacağını, bu bulanıklıktan kolayca temizlenemeyeceğimizi öğrendik.
5.    Dikkatimizi ve çalışmamızı Allah’a ulaşmak için uygun duruma gelmek amaçlı olursa; uğraşılarımızla bulanıklıklardan kurtulabileceğimizi ve önemsiz olan çevre ayıplarının ve kendi ayıplarımızın ikinci dereceye düşeceğinden bulanıklık etkisinin gittikçe kaybolacağını öğrendik.
                                      *                                      
İşte böyle yaren,
Her şeyden önce huyumuzu bozmamamız gerekmektedir.
Kendi kendimize huyumuzu bozmamamız ve çevrenin bizim huyumuzu kolayca bozmaması için uyanık ve seçici olmamız gerekliliğinin farkında olmamız gerekmektedir.
                                                *

RAVLİ   

Popüler Yayınlar