20 Kasım 2013 Çarşamba

DERVİŞ YOLU GÜLŞEN-İ TEVHİD 194

Zevk bayed ta dehed tâat ber
Mağz bated ta dehed dane şecer
(Hazreti Mevlana, Mesnevi 2.inci cilt 3396 inci beyit açıklaması)

“ Tâatlerin (Allah’ın emirlerini yerine getirmenin) meyve vermesi için gönülde zevk ( Hayatımıza imanın hâkim olması, Allah’ın mecbur kıldığını yapmamız,  günahlardan ve şüphelilerden çekinerek temiz kalmamız) gerektir.
Tohumun ağaç vermesi için tohumda öz gerektir.”

İbadetten zevk almak velilerin nasibidir.
Avamın ibadeti taklit( Belli bir örneğe benzemeye veya benzetmeye çalışma) ve riyadır (İki yüzlülük).

Avam (Bilgi ve anlayışı az, hakikate ulaşamamış, birliğin ‘Tevhit’ hakikatinden haberi olmayan), ibadetin zevkini nerden bulacak?
Onların gönüllerinde daima şeytan dimdik duruyor.

Şaki (Yol kesen, haydut) kimseler, kovulmuş şeytana yenilmişlerdir.

Veliler, Rahman (Bütün yaratıklara rızıklarını veren, her an bütün mahlûkat hakkında hayır ve rahmet irade buyuran, bütün mahlûkatına sayısız nimetler veren. Nizam ve adalet sahibi Allah) ve Rahim (Rahmet edici, merhamet eyleyen, muhafaza eden, bağışlayan. Rahmet ve merhamet sahibi, şefkat eden, günahları örten, affeden Allah) olan Allah’ın sevgilileridirler.

Tanrı adamları, zevk ve şevk ile dolu ve peygamberimiz Cenab-ı Mustafa’nın temiz dininde ibadetleriyle sarhoşturlar.

Bütün pis ve haram şeylerden vazgeçmişlerdir.
Her yemekten onların nasipleri temiz ve helaldir.

                                            ***
Neler öğrendik:
1.    İçimizdeki özün büyüyüp meye ermesi için yaşamımızın her anına zevkin hakim olması, her yaptığımızın zevkle olması gerektiğini öğrendik.
2.    Zevk ile çalışmanın nasıl yapıldığını Peygamberimizden, velilerden temiz olmayı ve temizlik içinde Allah’ın emirlerini yerine getirmemiz gerektiğini öğrendik.
                                               *                                      
İşte böyle yaren,
Allah’ın sevgili kulu olmak için Allah’ın sevgili kullarından öğrenmemiz gerekmektedir.

İbadetin özünü anlayıp kavrayarak uygulamamız gereklidir.
Görünüş hareketlerinde kalanlar emredilen davranışların taklit boyutunda kalırlar ki bu ibadet kabul edilmez.
                                                   *                                                                         

RAVLİ                      

Popüler Yayınlar