11 Kasım 2013 Pazartesi

DERVİŞ YOLU GÜLŞEN-İ TEVHİD 176

Ey meni buguzar u cay-ı havf baş
Buguzer ez namus rüsva bâş u faş
 (Hazreti Mevlana, Mesnevi 2.inci cilt 2331 inci beyit açıklaması)

“ Nefsin hilesinden emin olmayı bırak da korku yeri ol.
Namustan ( Toplumun ahlak kurallarına ve toplumsal değerlere bağlılık) geç kepaze ol, apaçık böyle ol.”

Aklını başına al, bil ki Allah’tan korkmaktan eminliğe kavuşursun.
İftihar (Övünç, kıvanç) etmek istiyorsan, Hak yolunda namusu, ârı (Utanmayı) bırak.

Allah’tan kork, kendinden geç (Kendi düşüncenden vazgeç).
Tanrı yolunda, ar etmeyen kepaze bir âşık ol.

Sen ki elinde asa (Ümit ve korkuda dayanak) tutmaya muhtaçken, kendinden nasıl geçebilirsin?
Onun için bir pir (Yaşlı bilge) iste.

Asasını çekecek bir kimsesi olmayan kör, gidilecek yolunu nasıl bulur?
Kör, bir asa çekiciden uzak kalmayasın.

Sana doğru yolu şeyh gösterir.
Onun himmeti (Yardımı, kayırması) senin nefis şeytanını öldürür.

                                            ***
Neler öğrendik:
1.    Toplumun kurallarına bağlı kalmaktan kendimizi kurtarmamız gerektiğini öğrendik.
2.    Toplumun bizim için ne dediğini önemsememiz gerektiğini öğrendik.
3.    Toplumdan değil Allah’tan korkmamız gerektiğini öğrendik.
4.    Toplum değerlerini kendimiz için önemsiz kılıp Allah’ın değerlerini önemsememiz ve bunu doğru yapmamız için bilge bir yaşlının kılavuzluğuna ihtiyacımız olduğunu öğrendik.
                                             *                                      
İşte böyle yaren,

Girdiğin her toplumun kendine özgü örf, adet, gelenek, görenek ve tutkuları vardır ve bunlar yöresel imkân ve düşüncelerden oluşmuştur.

Bize önerilen insan topluluğunun değerlerinden kendimizi kurtararak Allah’ın değerlerine göre hareket etmemiz gerekmektedir.

Bir iş yaparken kendine sor:
“ Ben böyle bir iş yapacağım Allah böyle yaparsam ne der” diye.

Allah’a bağlanmış kalp daima doğru karar aldırır ve sonuç hayırlı olur.
Eğer kendine şöyle sorarsan:
“ Bu yapacağıma halk ne der” dersen.

Halka bağlanmış insan örf, adet, gelenek, çıkar, imaj gibi birçok davranışımıza yön veren etkilerin karışıklığından ya kararsız kalırız ya da isabetli karar veremeyiz.

Halkın üstümüzdeki, isteklerimizin üstümüzdeki baskılarından kurtulmamız, doğru olanı yapmak için de eğer kendimiz olgunluğa ulaşmamışsak Allah’a bağlı bilge kişiye sorarak onun önerisini anlamasak bile yapmamız gerekmektedir.

Yaşlı bilgenin ne kadar doğru yönlendirdiğini işin sonuçlarından öğrenir ve kabul edersin.
                                                *

RAVLİ                      

Popüler Yayınlar