13 Kasım 2013 Çarşamba

DERVİŞ YOLU GÜLŞEN-İ TEVHİD 181

Lâfz ki ayet bi dil-ü can der zebân
Hemçü sebze i tun büved ey dostân
 (Hazreti Mevlana, Mesnevi 2.inci cilt 2840 inci beyit açıklaması)

“ Ey dostlar; gönülsüz (İsteksiz) ve cansız (Hareketsiz) dile gelen lâfız (Ağızdan çıkan söz), süprüntülükte biten ot gibidir.”

Nice kimseler vardır ki, diliyle sevgi ve iştiyakından (Özleminden) bahseder ama gönlünde buğz (Sevmeme. Birisi hakkında gizli ve kalbi düşmanlık hissetme. Kin, husumet.) ve nifak (Ara açmak, bozgunculuk yapmak) vardır.

Diliyle sana dostlukta misak (Anlaşma, sözleşme. Yeminleşme, verilen söz.) ve ahdi (Vaat etme) vardır, gönlüyle düşmanlığa çalışır.

İşte bundan ötürüdür ki bu misak (Anlaşma, sözleşme. Yeminleşme, verilen söz.) gevşektir.
Dilindedir, gönlünde doğru değildir.

Misak (Anlaşma, sözleşme. Yeminleşme, verilen söz.), doğrulukla olursa ahde vefa gösterilmekle ( Sevgi ve dostlukta devam edende) bal ve süt gibidir.

Şu halde ahmak kimselerden asla vefa (Dince ve akılca lâzım gelen şeyi yerine getirip yapmasını) isteme.
İstersen, sefa ehlinden  (Temiz, saf, gönlü şen olandan )iste.
                                            ***
Neler öğrendik:
1.    İsteksiz, hareketlerle desteklemeyen söylenen sözün değeri olmadığını öğrendik.
2.    Yüz yüze iken sevgi ve övgü sözleri söyleyenin davranışlarına bakmamız gerektiğini, söz ve davranışları birbirini doğrulamıyorsa böyle kimselerin bozguncu olduğunu ve böyleleriyle iş ve dostluk yapılamayacağını öğrendik.
3.    Temiz, akıllı, din ve aklın gereğini yapan kişilerle yakınlaşmamız gerektiğini öğrendik.
                                             *                                      
İşte böyle yaren,
İşbirliği, arkadaşlık, dostluk yapacağımız kimselerin sadece sözlerine bakıp güven duymamızın yanlış olacağını, yaşam tarzına bakarak sözüyle uygulamasının aynı olanı tercih etmemiz gerekir.

İkiyüzlü davranarak aldatmayı seçenlerin alışkanlık ve ustalık haline getirdikleri; duymak istediklerimizi bize söyleyip inandırdıklarını sonra bizden alacaklarını alana kadar tatlı ve inandırıcı sahte sözlerle dostluğa devam ettiklerini, alacaklarını aldıktan sonra bizden uzaklaşacaklarını öğrendik, anladık.
                                                *

RAVLİ   

Popüler Yayınlar