Herçi endişe
peziray-ı fenast
An ki der endişe
nayed an Hudast
(Hazreti Mevlana, Mesnevi 2.inci cilt 3107
inci beyit açıklaması)
“ Düşündüğün her şey fani (Yok) olmaya müsaittir.
Düşünmeye sığmayan Allah’tır.”
Mademki Allah fikre, endişeye
sığmıyor, fikirden, endişeden dışarı çık.
Gönül aynasından endişe
tozunu sil, süpür ki safi, güzel, mücellâ olasın da, iki âlemi icat eden dostun
cemalini (Yüzünü) orada göresin.
Gönül ehli (Ustası) olanlar “ Çigil” (Yağma
yapılacak yer) şehrinin mumunun nur (Aydınlık, parıltı)
ve ziyasını (Işığını) gönül aynasında görürler.
Bakiy (Ebedi olan) olan Şah (Allah),
gönül ehlinin (Ustasının) gönlündedir.
Nişansız (İzi, işareti, alameti olmayan) olan Şahın (Allah) makam (Katı, yeri)
ve menzili (Konaklanılacak yeri) gönüldür.
***
Neler öğrendik:
1. Gördüğümüz her şeyin bir ömrü olduğunu ve sonunda yok
olacağını öğrendik.
2. Düşünmekle Allah’ın tamamını anlayıp kavramak
olanağına sahip olmadığını öğrendik.
3. Allah’ı akıl, düşünce, kuşku, korku ile Allah’ı
göremeyeceğimizi öğrendik.
4. Allah’ı gönül aynasında görebileceğimizi öğrendik.
5. Allah’ı gönül ustası âşıkların gönüllerinde
bulabileceğimizi öğrendik.
6. Gönül ehlinin gönlünde aydınlık veren olanak ve ışık
olduğunu öğrendik.
*
İşte böyle yaren,
Allah’ı kendi gönül aynamızda
görebileceğimizi, Allah’ı aramak ve konuşmak için âşıkları, velileri, arifleri,
evliyaları bulup onlarla görüşmemiz gerektiğini öğrendik.
RAVLİ AYNA
RAVLİ GÖNÜL yazarak daha geniş bilgi edinmemiz gerekmektedir.
*
RAVLİ