Herçi bini dud-ı
hod zan migiriz
Zehir nuş-ü âb-ı
hayvanra biriz
(Hazreti Mevlana, Mesnevi 2.inci cilt 2329
inci beyit açıklaması)
“ Kendi nefsinin heva ve
hevesine (Zevk ve şehvetler, boş ve geçici şeyler)
faydalı gördüğün şeylerden kaç.
Zehir iç, nefsin âb-ı
hayatını dök (Dünyaya ait tatlılıklardan vazgeç).”
Zehir, Allah’ın aşkından
çekilen dert ve mihnettir (sıkıntılara katlanmak,
zorluklara razı olmak, morali bozmamak).
Âb-ı hayat, nefsanî zevk ve
sefadır.
Bu zevk ve sefa akıbet (Kötü durama düşmek) zindan (Kişinin
hayatı yaşanmaz, huzursuz, rahatsız, zevk
alınmaz duruma gelmek) olur.
Dert ve mihnet ise aşığa
ebediyen derman (Sorunlarına çözüm) olur.
Âşıkların aşk derdini candan
da, cihandan da kendilerine dost edinmeleri boşuna mıdır?
Sen âşıksan aşkın divanesi (Delisi) ol.
Dert ve iptila (Tiryakilik, düşkünlük) yolunda erce davran.
Sakın, nefsinin hilelerinden
emin olma.
Allah’tan kork, kibrinden
gelen namusu yırt.
(Kendini beğenme, başkalarından üstün tutma, büyüklenme,
benlik, gururdan kurtul.)
***
Neler öğrendik:
1.
Dünyada zevk
veren şeylerden kaçmamız, dertleri, sıkıntıları sevmemiz gerektiğini öğrendik.
2.
Aşk derdine
düşenin diğer dertlerden, sıkıntılardan, geçici zevk veren her şeyden
kurtulduklarını öğrendik.
3.
Her an dünya
isteklerinin bizi bu kutlu yolumuzdan geri çevirmek için uğraşacağını öğrendik.
*
İşte böyle yaren,
Kafan karışmasın!
İyi gördüğün, beğendiğin,
uğrunda çalıştığın dünyaya ait her ne varsa geçicidir.
Bize anlatılan, tavsiye
edilen kalıcı kazanımlar, ebedi sevinçlerdir.
Elbette ki büyük kazanım için
yapılacak işler zorludur, yorucudur.
Sıradan biri, kolaycı biri,
hemen olsun benim olsun diye isteyenlerdensen sen bizimle uyuşamaz-sın.
Sana güle, güle.
Bu yol er işidir, yiğit
kişilerin gittiği yoldur.
*
RAVLİ