5 Mayıs 2015 Salı

DİVAN-I KEBİR 1 CİLT 2940 İNCİ BEYİT

2940. Kapa şu ağzı da aç can ağzını, o zaman görürsün, iki dünyada (Madde ve mana dünyası) bir lokmadan (Çok küçük, az)ibaret (Ancak bu kadar).

Fakat canın sarhoş oldu mu o lokmayı bile istemez;
Yüzüne, benine (Tende bulunan ufak koyu renkli leke veya kabartıya) dalıp da sarhoş olan bulamaç aşına mı bakar?

Göğe ait canlar, yüce canlar;
Hepsi de Tebrizli Şems’in sarhoşu;
Gözünü aç da gör, hepsi de çiy taneleri gibi uçup ağmışlar, yücelere varmışlar.

A güzelim (Tanrı Güneşi Şems Hazretleri), hem senden kurtulmuşum, vazgeçmişim ben, hem sana doymamışım;
Hem senin için yanıp erimedeyim ben, hem senin yüzünden donmuşum, buz kesilmişim.

Gâh (Bazen) avucunda sıkarsın beni, gâh ayağının altında ezersin;
Evet, hakkın var, sıkılmamış, ezilmemiş üzüm şarap olmaz ki.

Güneşin ışığı gibi toprağımıza vurdun, sonra da yavaş-yavaş gene o yana götürdün bizi, o yana gittin.

Işık gibi, bedenimizden, bedenimizin penceresinden tekrar o yana, suçtan, ayıptan arı güneş değirmisine (Yuvarlağına) dönüp gittin.

Güneş değirmisini (Yuvarlağına) gören, dirildi der;
Fakat pencereye gelip pencereyi gören, filan ölmüş der.

Aslımızı, mayamızı, elem ve neşe kadehinde gizlemiş, örtmüş;
Özden safız, arta kalandır tortu.

Ey gönüllerin aslının aslı!
Ey Tebrizli Tanrı Şemsi, yüzlerce ciğer kebap olmuş sana, artık yufka ekmeğinin kadri (Değeri) de nedir ki?
                             ***   
DİVAN-I KEBİR1 MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                             ***
Neler öğrendik:
1.     Baştaki gözle baktığımızda madde ve mana âlemini çok büyük olduğunu, can gözüyle baktığımızda da kendi büyüklüğümüze göre bunların küçük bir parçadan ibaret olduğunu öğrendik.
2.     Tanrı Şems’i Tebrizli kendisini seven ve yardım isteyeni yetiştirip hazırladığını, yücelere taşıdığını öğrendik.  
3.    Şems Hazretlerini insanı yetiştirdiğini, yücelere çıkmak için yardım ettiğini, kendisinin bazen bizlerle beraber olduğunu, bazen de aslı yeri olan yücelere gittiğini öğrendik.
4.    Şems hazretleriyle dirilik kazanana, dünyalık insanların anlamadıkları ve göremedikleri için ölü dediklerini öğrendik.
                         *
İşte böyle yaren;
Özümüzün özünü, canımızın canını Şems Hazretlerinin gerçekliği ile tanıyıp yakınlaşacağımızı öğrendik, anladık.

Şems Hazretlerinin bizi hazırlayıp ulaştırdığı yerin kendisini arattırmayacak kadar çok daha güzel olduğunu fakat vazgeçilmesi mümkün olmayan, daima özlem duyulan, vazgeçilmesi mümkün olmayan güzelliklere ve olanaklara sahip bir insan olduğunu öğrendik, anladık.
                                 *                

RAVLİ

Popüler Yayınlar