20 Şubat 2012 Pazartesi

ULU ARİF ÇELEBİ VE MEVLANANIN GÖZÜYLE BAKMASI

Çelebi Arif hazretleri çocukluğundan ihtiyarlığına kadar Mevlana Hazretleri ile öğünür ve o sultanın, alameti olmayan âleminden alemetler gösterirdi (Kerametler).

Onun can doğanı daima kanat açıp, o yücelik göklerinde uçardı.
Sultan Veled (Babası) kıskançlığından latife yollu olarak:

Arif, benim oğlumdur.
Onun, daima benim sözlerimi okuması, benden bahsetmesi ve benim şiirimin delillerini açıklaması gerekir.

Onun, daima Mevlana’nın fikirlerinden bahsetmesinin ve onun sözleriyle meşgul olmasının manası nedir?
Diye Arif Çelebi’nin Mevlana’ya intisabını (Adamı olması) ve onun, doğrudan doğruya kendisini Mevlana’ya bağlayıp onunla övünmesine kızdı.

Birdenbire Arif Çelebi içeriye girip baş koydu.
Sultan Veled ona ağızdan latife yoluyla:

“ Arif, sen benim babam Mevlana’yı nerede gördün ve onun sohbetine ne zaman ulaştın da daima ondan dem vurup (söz etmek, konu açmak) bahsediyorsun?

Ben, senin bundan böyle daima benden bahsetmeni istiyorum” dedi.

Çelebi Arif:
“ Mevlana’nın yüzünü görmeye layık bir göz bende yoktur.
Ve nasıl olabilir?
Onun niteliği olmayan büyüklüğünü nerede görebilirim.

Amma Mevlana Hazretleri inayet bakışıyla (İyilik etmek için görülemeyen bilgi ve gücü aktarmak) beni görmüş onun gözü ile görmeğe yarayan bir göz bağışlamıştır.

Bunun üzerine Sultan Veled fevkalade sevinerek onun mübarek gözlerini birkaç defalar öpüp aferinler okudu.
Kucağına basıp mübarek sırtından ona iyi bir elbise giydirdi.

(Bizde aferinler diyoruz. Feridun Nafiz UZLUK)
                                                                                                                                                                                                
                                       ***
ARİFLERİN MENKIBELERİ, Şark İslam Klasikleri 29,
Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489
                                      ***

Neler öğrendik:
1.    Ulu Arif Çelebi’nin Mevlana Hazretlerinin bakış açısından baktığını öğrendik.
2.    Mevlevilerin en değerliye, en yetkine, en bilgiliye boyun eğdiklerini, sevdiklerini, değerlerini yaşattıklarını öğrendik.

İşte böyle yaren,

Büyük birisi bizi sever beğenir de iyilik ederse kendi değerlerini, birikimlerini zahmetsizce hediye ettiğini öğrendik.

Bize düşen de böyle bir büyüğümüze sevgi ve saygı ile hizmet ederek onun bahşişini almamız gerekiyor.

Burada dikkat etmen gereken benliğini kuvvetlendirmek olursa kazanımın olmadığı gibi kaybın da büyük olur.

Ait olma düşünceni ve isteğini hiç kaybetmeden alçak gönüllü ve samimiyetle hizmet etmeyi amaçlamalısın.

Ait olup hizmet eden bir yapıya girersen çok zahmetli uğraşından sonra bile elde edemeyeceğini büyüklerimiz kolayca verirler.

Bunun için kendini istenilen yapıya sokmaya çalışmalısın.
Elbette ki kolay değil ve kısa sürede elde ediş olmaz.

Fakat parayla, zamanla, zorlu uğraşılarla elde edemeyeceğimize kavuşma ümidi bile bize yeter.

Yaren, benliğini güçlendirmekten vazgeçmelisin.
Aldığın bilgi, düşünceden ilerleyişin, oluşan fikir, arzu ve isteklerinde elde etme isteği asla benliğini beslememeli.

Çok değerli bilgi olsa bile, benliğinde harmanlanırsa etkisizleşir, değersizleşir.
Hizmetkâr ol, hamal ol, taşıyıcı ol, aktaran ol, mal sahibi ol, mülk sahibi ol ama benlik sahibi olma.

Ulu Arif Çelebi Mevlana Hazretlerinin bağışladığı gözüyle bakıyor.
Mevlana Hazretleri Peygamberimizin bağışladığı gözüyle bakıyor.
Peygamberimiz de Tanrı’nın bağışladığı  gözüyle bakıyor.

İşte böyle yaren tevhit dediğimiz, bir dediğimiz, birleme dediğimiz basit bir tarif olarak bu.
Kişinin ilk kaynağı esas alması ve ilk kaynağa doğru gitmesi gerekir.

Anlatımlarla, ifadelerle, hikâyelerle ve etkin sözlerle manadan uzaklaşmamız gerekiyor.
Mevlana ve asil soyu hep bizi manaya yaklaştırmaya yönlendirmektedir.

Anlatımlar hatırlatır, özendirir, yönlendirir.
Mana: samimiyetle saygı duyup bağlananlara, bu bağlılığı aşk seviyesine getirenlere gerçekliğini gösterir.

Öğrendiklerimizin çok daha ötesi olduğunu öğrendik, anladık.
İnşallah nasibimiz olurda o topluluktan oluruz.
Âmin.
                                              *
RAVLİ

Popüler Yayınlar