13 Şubat 2012 Pazartesi

DENİZ SÖZ İNCİ

Deniz, söz, İnci

Varlık (var olma durumu) bir denizdir, söz de kıyısı.
O denizin sedefi harf, incileri de gönüldeki bilgi.

Her dalgası, hikâyelerden, Tanrı buyruklarından, peygamber sözlerinden binlerce iri taneli ve değerli inciler çıkarır.

Her an o denizden binlerce dalga kopar da yine bir dalgası eksilmez.

 Bilgi, o ulu denizden meydana gelir.
Bilgi incisinin sedefi de sestir, harftir.

Manalar, bu makama inip gelince birer surete bürünmeleri mecburidir.

Senin bedenin kıyıdır, varlık denizine benzer; o denizin buharı coşarak taşar ve yükseklere doğru çıkar.

Yağmur da Tanrı adlarının bilgisidir.

Akıl, o çok büyük denizin dalgıcıdır, torbasında yüzlerce inci vardır.

Gönül, bilgiye bir kap derecesindedir. Gönüldeki bilginin sedefi de harfle sestir.
Nefes, çakıp parlayan şimşek gibi

O harfleri sürüp götürür.
O harfler, dinleyen kişinin kulağına varır.

Sedefi kır da iri ve değerli inciyi çıkar.
Kabuğu at da o güzelim içi al!

Sözlük, türemeyle, cümle ve gramerle harfin etrafında dönüp dolaşır.

Bütün ömrünü bunlar uğruna harcayan, saçma işlerle uğraşmış olur.

Evet… Kabuk olmadıkça iç olmaz, olgunlaşmaz..
Din bilgisi, dıştaki bilginin içidir.

Canım kardeşim, öğüdümü dinle de yürü, canla, gönülle din bilgisine çalış!

Bu bilgiyi bilen, iki dünyada da ululuk bulmuştur.
Küçük bile olsa o bilgi yüzünden ululuk, yücelik elde etmiştir.

Uygulamayı zevkle yapan, koşuşarak yapandan daha iyi durumdadır.

Yalnız dünyaya yönelik bilgi, bilgi değildir, görünürlüğü vardır ama manası yoktur.

Bilgi, asla dünya hırsıyla bir araya gelmez.
Melek gelmesini istiyorsan kendinden köpeği uzaklaştır.

Din bilgileri, melek huylarından meydana gelir..
Saldırgan huylunun gönlüne gelmez.

Peygamber Mustafa’nın sözü, bundan ibarettir.
Adam akıllı dinle; elbette böyledir ya.

Gönlünde şekil önem kazanmışsa, o gönlüne çaresiz melek giremez.

Yürü, gönül yerini şekillerden temizle ki melek girsin, ev edinsin.

Melekten geçmişten gelen bilgileri elde et de sonraki hayat için hazırlık yap.

 Tanrı kitabını kendi nefsinden ve âlemden oku. 
Bütün ve esaslı huylara sahip ol.

Güzel ve iyi huyların aslı olan huylar:
(1) Adalet,
(2) Kontrol,
(3) Namus ve
(4) Yiğitliktir.

Hâkim oluş; işte güçte ve sözde doğru olmaktan ibarettir.

Bu dört huyla huylanan kişinin, canı da hâkim oluşu duymuştur, bilmiştir. Gönlü de bir şeyin, ne üstüne düşüp uzun, uzun düşünür; ne aldırış etmeyip boşlar.

Şehvetini namuslulukla örter. Şehvete fazla düşkün oluş da şehvetten kesilme gibi kendisinden uzaktır.

Yiğit olur, alçaklaşmadan da arıdır, ululanmadan da.
Kendisinde korku da yoktur, kızgınlık da.

Yolu yordamı adalet oldu mu eziyeti yoktur, huyu güzelleşir.

Bütün iyi huyları ortadadır.
Bir huyda ne ileri gider ne geri kalır.

Her şeyde ortayı gözetmek, den iyi gidiş düzenidir.

O yol incelikle kıla benzer.
Eğilerek geçilmesine imkân yok.
Keskinlikte kılıca benzer, üstünde fazla durmaya gelmez!

Adaletin bir zıddı vardır, öbürlerinin iki.
Bu suretle bu dört huyun yedi zıddı vardır.

Her sayıda bir sır gizlidir.
Bu yüzden cehennem kapıları yedidir.

Şöyle ki haksızlık ettin mi cehennem hazır.
Adaletin yeri daima cennettir.

Adaletin karşılığı nurdur, rahmettir.
Zulmün karşılığı da lanet ve zulmet!

İyilik, adaletle meydana çıkar.
Adalet, bedene en ileride, en üstün olgunluktur.

Birçok şeyler bir araya geldi de bir şeye döndü, bir şey haline geldi mi parçaların birbirinden ayrılma özelliği de kalmaz; 

Basit bir şeye benzerler.
Şu parça ile o parça birbirine ulaşır, birleşir.

Fakat ruhla bedenin birleşmesi, bedeni meydana getiren parçaların birleşmesine benzemez.
Çünkü ruhta, cisim özellikleri yoktur.

Su ve toprak, yani beden, tamamıyla temiz bir hale geldi, kabiliyet kazandı mı, Hak’tan ona bir bağlı olduğu vücut ile değişen bir ruh geliverir.

Bedenin parçaları olan toprak, su, yel ve ateş eşit ve uygun şekilde birbirine karışıp meydana gelen bedene, can âleminin ışığı vurur.

Can âlemi ışığının bu vuruşu, güneşin yeryüzüne vuruşuna benzer.

Güneş, dördüncü kat gökte olmakla beraber ışığı yeryüzüne başarılı olması için çalışan, hayat ve bolluk veren bir nurdur.

Unsurların tabiatları güneşte yoktur.
Yıldızlar, esas bakımından ne sıcaktır, ne soğuk, ne kurudur ne yaş!

Unsurların kuru ve yaş oluşu; ak, kızıl, yeşil ve sarı renklerde bulunuşu, hep güneşin tesirindendir.

Unsurlar âleminde (toprak, su, yel, ateş) güneşin hükmü, bir padişahın hükmü gibi yürür.
Fakat güneşin ışığı, unsurlara girmiştir de denemez, onlardan hariçtir de denemez.

Unsurlar, uygun ve eşit bir halde birleşince bir güzellik kazanır, ‘’ nefsi natıka’’ (düşünüp, düzgün ve dokunaklı söz söyleme) da bu güzelliğe âşık olur.

Araya dini bir nikâhtır düştü, nefsi külli(bütün istekler) de insana bütün âlemi bunun karşılığı olarak verdi.

Sözde öncelikler, bilgiler, söz söylemek, güzel huylar ve güzellik, hep bedenle nefsi natıkanın birleşmesinden meydana geldi.

Alım da eşsiz, örneksiz bir âlemden hiçbir şeye aldırış etmez bir tekrar gibi çıkageldi.

Güzellik şehrine bayrak dikti.
Bütün âlemin düzenini bozdu, cihanı birbirine kattı.

Gâh güzellik atına biner, salınır.
Gâh sözle keskin ve parlak bir kılıca benzer.

İnsanda oldu mu alım derler, sözde oldu mu hatasız söz derler.

Veli olsun, padişah olsun derviş olsun, peygamber olsun herkes onun hükmü altında.

Güzellerin yüzünde ne sır vardır.
Bu, yalnız güzellik değil, söyle nedir bu sır?

Tanrı’ dan da başka kimsecikler gönül çekemez.
Tanrılıkta Tanrı’ya ortaklık olamaz.

Şehvet, nereden insanların gönlünü çekecek?
Hak bazı, bazı temelsiz gibi de görünüp durur.
İşte o kadar.

Her yerde tesir edeni, işi başaranı Hak bil.
Haddinden dışarı ayak atma.(Ben yaptım deme)

Hak, hak elbisesi ile kendini gösterdi mi, onu Hak dini bil; içi boş şekilde kendisini gösterince de Şeytan işi.
                                     ***
Gülşeni Raz Şeyh Mahmud-i Şebüsteri
Çev.Prof.Abdulbaki Gülpınarlı
                             
                                   ***
Yaren,

Büyük bir deniz olduğunun farkına varmalısın.
Kendini inceledikçe manasını anlamaya başlarsın. Manalı sözlere önem verirsen bu gerçeği çabuk anlarsın.

RAVLİ

Popüler Yayınlar