2 Mart 2012 Cuma

ULU ARİF ÇELEBİ VE TANRI TAKDİRİ

Bir gece Eşref oğlu Melik-ül ümera Mübarizeddin Çelebi Muhammed Bey, Beyşehir’de çelebi hazretlerini ziyafete davet etmişti.
Çelebiye karşı, hadden aşırı niyaz ve itikat göstererek türlü hizmetlerde bulundu.

Oğlu Süleyman Şah’ı kendi sarayından çağırıp Çelebi Hazretlerine takdim ile mürit yaptı.
Çelebi, Süleyman Şahın nadir bir kemer bağlayıp gönderdi.

Mübarizeddin Çelebi Muhammed Bey baş koyup:
“ Bu çocuğun sonu ne olacak?” diye sordu.

Çelebi:
“ Sizden sonra bu vilayet, bu çocuğun elinde harap olacak ve bu topluluk onun zamanında dağılacak.
Sonunda onu bu göle atıp yok edecekler” buyurdu.

Zavallı baba ağlamağa başladığı gibi oradakiler de ağlaştılar.
Çelebi Hazretleri:
“ Çok yazık, bu hayırsız oğlun başında asla ikbal yoktur, hiçbir suretle başkanlığa ve büyüklüğe layık değildir.” Buyurdu.

ŞİİR:
“ Ne kadar büyük adamların oğlu var ki,
Kötülüklerinden ve kendilerinin çirkin işlerinden babalarının bir yüz karası olmuşlardır”
(Mesnevi 6.Cilt s.286/285)

Hakikat o buyurduğu gibi oldu.
‘ İlhanlılar Anadolu valisi Emir Çoban oğlu’ Timur taş’ın devleti günlerinde Beyşehir’ini Timur taş zapt edip şehri yağma ettiler, birkaç günden sonra o gölde Süleyman Şah’ı boğdular ve memleket harap ve perişan oldu.

                                             ***
Karaman oğulları zamanında Konya şehri onların elindeydi.
Çelebi Hazretleri Moğol askerini isteyici olmuştu.

Karaman oğulları da bundan canları sıkılıyor ve daima:
     -  Biz komşuyuz ve Hazreti Mevlana’nın sevenlerinden olduğumuz halde siz bizi istemiyorsunuz da yabancı Moğol’ları istiyorsunuz” derlerdi.

Cevap olarak buyurdu ki:
       Biz dervişleriz, bakışımız, Tanrı’nın iradesindedir.
O kimi isterse, memleketi kime verirse biz onun tarafındayız ve onu isteriz.

Tanrı’nın takdiri, kulun rızası olur.
Kul, Tanrı takdirine rıza verir, onun hükmünü diler.
(Mesnevi 3.Cilt s.109/1906)

Şimdiki halde yüce Tanrı sizi istemiyor, Moğol askerini isteyicidir.
Memleketi Selçukilerin elinden alıp Cengiz Hanlılara (İlhanlılara) ısmarladı.

Tanrı memleketi kime isterse verir.
(Bakara suresi 247)

Biz de Tanrı’nın istediğini istiyoruz” dediler.

Karaman oğulları ihlâs sahibi mürit ve sevenler oldukları halde incindiler ve Çelebi Hazretlerinden çekinmeğe başladılar.

Bir müddet zarfında Konya kalesinin muhafızını A’ver (Tek gözlü) Kılıcı Bahadır adında birine verdiler ve o ev hırsızını kale muhafızı yaptırıp yüz kadar utanmaz, insaniyetsiz 100 Türk askeriyle kaleyi muhafaza etmeğe kalktılar.

Öyle tesadüf oldu ki Çelebi Hazretleri müritlerin birkaçı ile Sultan Dervazesi (Sultan kapısı) kale kapısından geçiyordu.
Köpek yaradılışlı Bahadır’ın emriyle dervişleri incittiler.

Çelebinin atının sağrısına bir kamçı vurdular.
Çelebi Mübarek Medrese tarafına geri döndü.
O kadar kızdı ki anlatılamaz.

Bir saat sonra, Bahadır’da, göbek kuluncu kolik belirdi.
Toprak üstüne yuvarlandı, feryatlar etti.

Ne kadar macun ve tiryak (İlaç) verdilerse de sancı kesilmedi.
Üçüncü günden sonra, ilk ağrının belirdiği yerde bir Tümör, şiş ortaya çıktı.
O şişlik bütün vücuda yayıldı.
Çelebi Hazretlerinden yardım ve aman diledi ise de fakat mümkün olmadı.

Bahadır’ı bir arabaya koyup Larende (Karaman) tarafına götürüyorlardı.
Ah deyip çatladı, imansız canını cehenneme gönderdi.
Bahadırın yanındakilerden hiç kimse kalmadı.

                                      ***
ARİFLERİN MENKIBELERİ, Şark İslam Klasikleri 29,
Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489
                                       ***
Tahsin Yazıcı ve Feridun Nafiz Uzluk (Nur içinde yatsınlar) tercümeleriyle)

Neler öğrendik:
1.    Babanın kaderiyle oğlunun kaderinin aynı yolda olmayabileceğini öğrendik.
2.    Tanrı’nın takdirinin hüküm sürdüğünü öğrendik.
3.    Karaman oğullarının idaresinin halka karşı davranışlarının beğenilmediğini öğrendik.
4.    Ulu Arif Çelebiye ve dostlarına saygısızlık yapanların bedelini kötü bir şekilde ödediklerini öğrendik.

İşte böyle yaren,

Tanrı’nın sevdiği, masum, silahsız kula hakaret, eziyet, saygısızlık edilirse; Tanrı bu yapılanları kendisine yapılmış kabul eder ve kısa bir zaman içinde cezalandırır.

Sadece işi ve alışverişi Tanrı ile olan kişilere karşı daha dikkatli olmamız gerekir.
Böyle kişilerin açık ve gizli olabileceği için genelde iyi davranışlarda olmamız gerektiğini öğrendik, anladık.

Tanrı eri ile uğraşmak, pençeleşmek, savaşmak gibi yanlışlık yapmamamız gerektiğini öğrendik, anladık.

(Çıkarı için Tanrı ismini ve dini kullananlar hariçtir)
                                               *
RAVLİ

Popüler Yayınlar