26 Mart 2012 Pazartesi

MEVLANA VE AİLESİNİ SEVMEK (HANEDAN)

Dini bütün kişilerin kendisiyle övündükleri Şeyh Mahmud-i Neccar (Tanrı rahmet etsin) anlatmıştır:

Bir gün Mevlana Hazretleri mübarek yüzünü dostlara çevirip:
“ Yazık Konya halkına bizim zevkle dolu olan Sema’mızda usandılar ve alttan alta bizim aleyhimize bulunuyorlar.

Bizim bu güzel ve neşeli şeylerimiz hoşlarına gitmiyor.
Saba halkı gibi Tanrı’nın nimetlerini inkâr ediyorlar.

Onların bizi kötüledikleri kulağıma geliyor.
Kıyamet gününün sultanı onların küfranlarının (iyilik bilmeme, gördüğü lütuf ve insaniyeti unutma) ve uğursuz taşkınlıklarının cezası olarak onların başına o kadar gam ve perişanlık yağdıracak ki hepsi aciz kalacak ve zavallı olacaklar.

Sonunda çoluk çocuklarını ve eşyalarını terk edip vatanlarından uzaklaşacaklar.
Onların malları mülkleri zorbaların elinde harap olacak ve bu diyarın zenginlerinin ve asilzadelerinin çoğu yokluk illeti ile helak olacak.

Nihayet tövbe, istiğfar ve bizim evlat ve ahfadımız (oğul oğulları, torunlar, yardımcılar, hizmetkârlar) tam bir itikâlda ((bağlanma, inanma, gönülden tasdik ederek inanma) tebcil (ululama, ağırlama) ettikleri vakit yüce Tanrı’nın fazlı (iyilik, üstünlük) ile Konya şehri yeniden bayındır olacak.

Bu zamanın insanları da sema sever ve zevk adamı olacaklar ve aşk âlemi bütün dünyayı kaplayacak.

Bütün insanlar bizim sözümüzün aşıkı olacaklar.

Bu hanedanın ((kökten asil ve büyük aile) azameti gittikçe büyüyecek ve Tanrı’nın iradesi galip gelecek.

Bizim dostlarımız da insanların fevkinde (üst, üst taraf, yukarı) olacaklar.

( ‘Tanrı’ O’nun bildiklerinin dışında insanlar, O’nun ilminden hiçbir şey tam olarak bilemezler)
(Bakara suresi 255)
Sırrı inayet ehlinin (dikkat, gayret, özenme, iyilik etme, bağışlama) malumu olacak.
Yüce Tanrı isterse” buyurdu.


                                     ***
ARİFLERİN MENKIBELERİ, Şark İslam Klasikleri 29,
Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489
                                      ***
Neler öğrendik:
1.    Tanrı erlerini ve onların yaptıklarını sevmek ve saygılı olmak gerektiğini öğrendik.
2.    Tanrı erinin o şehre nimet olarak verildiğini öğrendik.
3.    Nimete şükretmezsek, yapılan iyiliği bilmezsek, yapılan insaniyeti unutursak, taşkınlık yaparsak; sonucunda gam ve perişanlık beklememiz ve de sonunda aciz perişan olacağımızı öğrendik.
4.    Nimete şükretmezsek; sadece biz değil çoluk çocuk ve çocuğumuz perişan olacağını, malların ve mülklerin zorbaların eline geçeceğini, asilzade bile olsak yoklukla mücadele edeceğimizi öğrendik.
5.    Tanrı’ya tövbe ederek Mevlana’ya, babasına, oğullarına, onu bunları seven ve hizmet edenlere bağlanırsak Tanrı’nın izniyle iyi duruma geleceğimizi öğrendik.
6.    Mevlana’nın sözlerine âşık olanların çoğalacağını öğrendik.
7.    Mevlana ve ailesine dost olanların diğer insanlardan yüksek ve yukarıda olacaklarını öğrendik.

İşte böyle yaren Mevlana hazretlerine sevgi ile bağlanırsan, bu yolda dikkat, gayret, özen, iyilik etme, bağışlama gösterirsen, Tanrı da izin verirse, Tanrı’nın sırlarına bu yolda kavuşursun.

Sevinçle yaşamak, yaşamdan her şeye rağmen zevk almak için bu yoldan usanmadan ve şikâyetçi olmadan yolumuza devam etmeliyiz.

İnşallah yarenlerimiz bu yolda nasiplenirler.
Âmin!
                                 *
RAVLİ

Popüler Yayınlar