(Hazreti Mevlana kendini aşkı ve Şems Hazretlerini anlatıyor)
460- Gül yüzlü sevgilimin vuslatıyla (Buluşmakla-kavuşmakla) gül gibi açılır-saçılırım,
bahar yelleri eser, gelir bana,
Allah için ne de hoş olur, ne de hoş.
Sabrımı-kararımı
alan (Düşünmekle elde edemeyeceğimi anlamam için
bekleten o yüce kişinin yol göstermesi ile ) o sonsuz şeker kamışlığını (Tatlılıkla dolu olan yeri) bulurum.
Allah için ne de hoş olur, ne de hoş.
Dokuz
göğe bile sığmayan (Canı), emaneti (Sonradan alınmak üzere) müstahak (Kendisi kazanmış) olana, hak edene veririm;
Allah için ne de hoş olur, ne de hoş.
Sarhoş
olup yerlere döşensem, tamamıyla kendimden geçsem de ne eksem, ne biçsem,
Allah için ne de hoş olur, ne de hoş.
Vuslat
(Sevgiliyle buluşma) bayramı geldi-çattı sana;
Dertlenme
(Üzüntüye kapılma) hüzünler (Gönül üzgünlüğü) tatma artık;
Hayırlı,
güzel bahçelere kavuştun (Mutluluk, sevinç yerine
geldin, burada devamlı kalmaya çalış), ne mutlu oralarda oturanlara.
Sabırdan
(Olacak ve gelecek bir şeyi beklemekten kurtuldun)
da acı (Üzüntülere sebep) olan ayrılıktan
kurtuldun, sınandığımız mihnetlerden (İmtihan
sıkıntısına) uğrayanları mahrumiyetlere (Yoksunluğa)
düşüren sıkıntılardan halas oldun (Kurtuldun).
Kutluluk
dalını oynat (Uğurlu olma çalışması yap), ağacın
meyvelerinden ye (İçselleştir, faydalan), bu
yüzden aydın olsun gözün (Kolayca anlaşılacak kadar
açık sözlerinin olması ), ne de güzel meyvedir (Faydalı
üründür) bunlar.
Güzelleş,
esenleş (Ruhsal ve bedensel olarak sağlıklı, sıhhatli, sağlam,
sakin, huzurlu ol) halkı zalim (Acımasız ve
haksız davranışta) olan köyden kurtuldun;
Onların
yüzünden yüreğin sıkıntılara uğramıştı;
Geçti-gitti
Ogünler.
Ağaç
bir yerden bir yere gidebilseydi ne testere eziyetini çekerdi, ne cefa yaralarıyla
yaralanır-berelenirdi.
Sağır
(İşitme duygusundan yoksun) kaya gibi (İçi görülmeyen, donuk, hareketsiz) oldukları yerde kalakalsalardı
ne güneş ışık verirdi, ne Ay ışığı âlemi ışıtırdı.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1. Allah dostuyla buluşmak için her türlü fedakârlığı
yapmamız gerektiğini öğrendik.
2. Allah dostu sevgilinin karşısında ne yapacağımızı
bilemez hale geleceğimizi öğrendik.
3. Canımızı emaneten Allah dostuna vererek 9 kat göğe
çıkmamız gerektiğini öğrendik.
4. Sabırlı davranıp ulaştığımız güzel yerde yer edinerek
uzun süre kalmak için uğraşı vermemiz gerektiğini öğrendik.
5. Uygunluktan olgunluğa geçtiğimiz zaman bütün
sıkıntılardan kurtulacağımızı öğrendik.
6. Hareketsiz duranın üzüntü içinde olacağını, üzüntünün
izlerini herkes tarafından görünür olacağını öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Dinleme özelliğimizi geliştirerek görme ve anlama
yeteneği kazanmamız böylece; karanlıkta kalanlara, kuyuya düşenlere yardım etme
olanağına kavuşmamız, en azından böyle çaresiz kalanlara ne yapacağını öğretmek
ve gidecekleri yolu aydınlatarak yardım etmemiz gerektiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ