18 Ekim 2016 Salı

DİVAN-I KEBİR 3 CİLT 210 İNCİ BEYİT

(Hazreti Mevlana Tebrizli Tanrı Şems’ini anlatıyor)
210-  Musa’nın o güzelim çöle inen (Bıldırcın ile kudret helvası (Bakara suresi 57)), İsa’ya gökten gelen nimetlerden (Mâide suresi 112) ne lezzetli yemekler var, ne gıdalar, ne tatlılar Tanrım.

Şu lezzetli yemeklerden, şu canım gıdalardan nasıl da sarhoşuz, nasıl da şaşırmışız;
Bunlar yerden bitme değil, yerin ilişiği bile yok bunlarla, gökten geliyor bunlar Tanrım.

Sevgilinin yüzünün ışığı vurmuş da şu güllük, gülistanlıkta her yanda bir Ay var, bir Güneş, bir Ülker yıldızı  (Dünyaya en yakın yıldız kümesi)Tanrım.

İster sel olalım, ister ırmak;
Hepimiz de sana akıp gelmedeyiz;
Her akarsuyun karar ettiği yer denizdir Tanrım.

Çok and içtim susmaya, fakat olmadı bir türlü, yoksa senin denizindeki her inci (Şekil değişmeyen mücevher), söyleyip durur mu, Tanrım.

Sus ey gönül, sarhoşsun sen, sıçrama sakın;
Şu kopup tozan afetten sen onu koru Tanrım.

Tebriz’li Tanrı Şems’inden gönül de aşkla sersem, perişan, iki göz de Tanrım.

Ne bağ, ne bahçe;
Yücelerden gelmiş, açılıp saçılmış.
Ne Kadir gecesi, ne dolunay, ne değer, ne olgunluk, kutlu olsun, yüceldikçe yücelsin.

Ne parlaklık, ne ışık, ne köpürüş, ne coşuş;
Saçılıp dökülmüş ne değerli inciler, ne dayanç, ne sevgi.

Ne mülk, ne mal, ne söz, ne hal, tecelli göklerine ulaştıran ne kol, ne kanat.
                          ***   
DİVAN-I KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                         ***
Neler öğrendik;
1.    Bize yaşamımız için gerekli olanların sadece yeryüzünden gelmediğini, gökyüzünden de sayısız nimetlerin yeryüzüne indiğini öğrendik.
2.    Gökyüzünden yeryüzüne daima aydınlığın Güneşle, Ay’la yıldızlarla geldiğini öğrendik.
3.    İnsanın kendisine uygun olan büyük yere ulaşmak isteğinden kendisini alıkoyamadığını öğrendik.
                               *
İşte böyle yaren;
Gökyüzünün, yeryüzünün ışıklarını, nimetlerini, yücelmeyi, ulu olmayı ve daha aklımıza gelen tüm arzulara ulaşmak, katılmak istiyorsak Tebrizli Tanrı Şems’ini tanımamızla, onu görmemizle, ona sevgiyle bağlanmamızla kavuşabileceğimizi Mevlana Hazretlerinden öğrendik, anladık.

(Görmek demek baş gözüyle görmek anlamına gelse de yeterli değildir, onun büyüklüğünü, yüceliğini, asaletini sezmek, anlamak, kavramak suretiyle gerçek olduğuna tanık olmak, yargıya varmak, değerlendirmek ve ona katılmakla görmek fiili tamamlanır, tanımlanır.)
                               *

RAVLİ

Popüler Yayınlar