(Hazreti Mevlana kendini aşkı ve Şems Hazretlerini anlatıyor)
430- Âdem devrinden tek gözlü Deccâl’in (Kıyamete yakın Tanrılık davasıyla çıkacağı bildirilen ve tek
gözlü olduğu rivayet edilen Yahudi’nin ortaya çıkacağı ) zamanına dek sana
benim gibi can vermiş, gönül vermiş bir kul (Sevgiyle
bağlanıp hizmet eden) bulamazsın.
İster
inan, ister inanma, böyle değil de;
Vefânın
(Sevgiyi sürdüren, sevgi ve dostluk bağlılığını devam
ettirmenin) tertemiz toprağına and (Yemin)
olsun ki aşkında vefâlıyım (Sevgimde ve dostluğumda
devamlıyım) ben.
Uzun
söylüyorsam, sözüm uzayıp gidiyorsa kınamayın beni, belki diyorum halimi
anlarsınız, onun için söyleyip duruyorum.
Öyle
bir ateş var bende ki tenceremi kaynatıp duruyor, o ateş gök tavanına sarsa
orayı bile yakıp deler.
Gök
tavanına, güneşten, güneşin ateşinden bir zarar gelmemiştir, güneşin ateşi,
dumanı onu karartmamıştır amma gök bile benim ateşime dayanamaz.
Varlığımdan
öyle bir kan ırmağı akıp gitmiş ki nerden nereye gidiyor, benim bile haberim
yok.
Irmağa,
a ırmak, akma mı diyeyim?
Ne
diyeyim, nasıl savaşayım onunla?
Hadi,
git de denize coşma a deniz de.
Bana
üfürüp durduğun o tatlı dudakların aşkına söylüyorum, ihtiyarı (Seçme kuvveti) elinde değil bu neyin, sen üfledikçe
feryat eder, inler onlar.
Sus
da şu ormana ateş salma;
Sabredemiyorsan
(Bekleyemiyorsan) bari yalnızca git, yalnızca
onun tapısında feryat (Haykır, çığlık at) et.
Al
da dostu dosta çekeni, melekleri gökyüzünden yeryüzüne indireni getir.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1.
Bu dünya
yaşamının sonuna kadar Mevlana Hazretlerinin aşk sözlerinin, Tebrizli Tanrı
Şems’ine olan hayranlığı ve tutkulu sevgi ile bağlı dostluğunun devam edeceğini,
sözlerin bu zamana kadar yaşayacağını öğrendik.
2.
Mevlana
Hazretlerinin çok söz söylemesinin elinde olmadığını, aşk ateşinin verdiği
hararetin ve sarhoşluğun tesirinde olarak sözlerini söylediğini öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Arayıp isteyeceğimiz kişi:
Allah dostlarını mıknatıs gibi kendine çeken, gök meleklerini
yeryüzüne indirebilecek kuvvet ve kudrette olan, herkes tarafından Allah dostu
olduğu kabul edilen biri olması gerektiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ