(Mevlana
Hazretleri Şems Hazretlerine özlemini anlatıyor)
690.
Gülle oyalanan âşığa bağır;
O
yüzden utan, bırak şu gül bahçesini de.
Hoş
geldin a seher yeli, fakat sevgilinin yanına dönünce gizlice o düzenbazın
kulağına halimi söyle benim.
Yüzlerce
dili varken süsen, halimi söylemediyse ona;
Sen
nergis gibi dilsiz-dudaksız, gözünle sırlarımı anlat.
Canda
ne kadar gayret varsa o gayretle halkın önünde Tebrizli Şems diyeyim dedim, can
evet dedi, söyle.
A
canımın canı, ne de güzel salına-salına gidiyorsun;
Gitme bensiz.
A
dostların yaşayışı, gül bahçesine gitme bensiz.
A
gök, dönme bensiz;
A
Ay, parlama bensiz;
A
yeryüzü, bitki bitirme bensiz, a zaman, geçme bensiz.
Bu
dünya da seninle hoş, o dünya da;
Bu
dünyada kalma bensiz;
O
dünyaya gitme bensiz.
A
apaçık şey, bilme bensiz;
A
dil, okuma bensiz;
A
göz görme bensiz;
A
can, gitme bensiz.
Gece,
Ay ışığıyla yüzünü ak görür;
Ben
geceyim, sen Ay’sın bana, gökyüzünde yürüme bensiz.
Diken
güle sığındı da ateşten emin oldu;
Sen
de gülsün, ben dikenim senin, gül bahçesine gitme
bensiz.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Mevlana Hazretlerinin varlığını tamamen
sevdiği Şems Hazretlerine verdiğini, aşkın verdiği zevki bütün kâinatın
bilmesini ve yararlanmasını istediğini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Yaşamda
eminliğin Allah dostunu sevmek ve kendi varlığını sevdiğine taşıyarak güçlü bir
beraberlik oluşturmak olduğunu öğrendik, anladık.
*
RAVLİ