(Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini
anlatıyor)
3360.
Sevgilin yoksa ne diye aramaz istemezsin?
Sevgiliye
kavuştuysan ne diye neşelenmezsin, çalıp çağırmazsın?
Eşin
seninle uzlaşmıyorsa niçin sen, o olmuyorsun?
Rebap
feryat etmiyorsa ne diye kulağını burmuyorsun?
Abû-Cehil’lik
sana perde oluyorsa neden savaşmıyorsun Abû-Leheble, Abû-Cehil’le?
Bu
ne şaşılacak iş diye tembel-tembel otura-kalmışsın;
Böyle
şaşılacak bir havaya uymadığın için asıl şaşılacak kişi sensin.
Dünyanın
güneşisin sen, neden gönlün kara?
Bir
daha tutulmasan, tutulacağın yere varmasan olmaz mı?
Bir
daha altın kesesine tamah (Doymazlık) etmeyesin diye altın gibi potanın içine
girmiş, potaya tutulmuşsun, eriyip durmadasın.
Birlik,
birdir diyenlerin bekâr (Yalnız yaşayanların)
odasıdır;
Sen
de ne diye Tanrı’dan başka ne varsa hepsinden de canını bekâr (Yalnız yaşayan kişi) etmez, her şeyden vazgeçmezsin?
Sen
hiç iki Leyla’ya gönül vermiş Mecnun gördün mü?
Neden
bir yüzün, bir yanağın havasına düşmezsin ki?
Varlık gecende pusuya girmiş, gizlenmiş öylesine bir Ay varken gece yarısı ne diye duaya koyulmaz, yalvarıp
yakarmazsın?
Yeni
şaraba düşmedin, çok eski bir sarhoşsun amma Tanrı şarabı, seni kavgaya,
gürültüye götürmez.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Allah
dostlarından kendimize sevgili aramamız, bulmamız ona kavuşmamız gerektiğini
öğrendik.
2.
Bulacağımız
sevgili cinsel yönden değil, bize sevinç veren, neşe veren kişi olması
gerektiğini öğrendik.
3.
Eşimiz bize
uzlaşmıyorsa bizim kendimizden geçip o olmamız gerektiğini öğrendik.
4.
Maddeye çok önem
verip maneviyata geçemiyorsak bu konuda engeli aşmamız, aşmak için savaş
vermemiz, peygambere düşmanlık eden iç âlemimizle kavgaya tutuşmamız
gerektiğini öğrendik.
5.
İç âlemimizi
karanlıktan kurtararak aydınlık hale getirmek için Allah dostlarını sevip dost
olmamız, onlara hizmet ederek dostluğu devam ettirmek gerektiğini öğrendik.
6.
Allah’tan ve
Allah dostlarından daha kıymetli bir şey bulamayacağımızı öğrendik.
7.
Bir Allah dostunu
sevip onu tutkuyla severek gönül vermemiz gerektiğini, onun yolunu izlememiz
gerektiğini öğrendik.
8.
Allah dostunun
ikram ettiği şarabın Tanrı şarabı olduğunu, bunun sarhoşluğunun kavgaya
gürültüye götürmeyeceğini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Allah
dostlarını kolayca bulamayacağımızı, bulmak için Allah’a çok ağlayıp inleyerek,
yalvarıp yakararak istememiz gerektiğini, öğrendik, anladık.
*
RAVLİ