3950.(
Mevlana Hazretleri Allah dostlarına yakın olanların
imkânlarını anlatıyor)
Bedeninin
otağı yüzünden bütün bir dünya apaydın, ışıl-ışıl;
A
otağa girmiş can, sen, kim bilir, nasılsın?
Ruh,
şarabınla ebedi mest olmuş, ayılmasına imkân yok;
Toprak,
avucunda ayarı tam halis altın kesilmiş, kalıplaşması mümkün değil.
Seni,
örnek getirmeden övsem halk anlamaz, hâlbuki örnek de seni bir şeylere
benzetenlerin hayallerini artırmada.
Fakat
bir âşık, şekva (Heves ve isteğe) düşse de seni
bir şekle soksa, o çeşit övse her şeyden münezzeh (Temizlenmiş)
oluş denizi bulunmaz ya.
Yeni
Ay’ı nala benzetseler şairlerin şu saçma benzetişleri yüzünden Ay, Ay’lıktan
düşmez ya.
Deniz
Musa’ya engel olabilir, onun yolunu kesebilir mi?
İsa’ya
sığınan kişi nasıl olur da kör kalır?
Bir
tek kulu, bir tek kölesi bile olmasa gene herkesin efendisidir o;
Sen
onu düzgün saymasan da usul boylu selvidir (Düzgün ve
uzun boyludur) o
Musa’sın,
fakat henüz çobanlık etmedesin;
Yusuf’sun,
fakat henüz kuyunun dibindesin.
O
ücretten eline bir şey gelmiyor, faydalanamıyorsun, çünkü bu işe sarılmamışsın,
arada bir el ucuyla yapışıyorsun işe.
Sus
ki Tanrı yemeği, gayb şarabı (Görünmez âlemden gelen
Tanrı şarabı) olmadıkça bu harf,
şu söz, iki üç boş kâseden ibaret.
***
DİVAN-I
KEBİR 2 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
**
Neler
öğrendik;
1.
Allah dostlarını
bulup onlara hizmet ve ikram yoluyla yakınlaşmamız, bu şekilde faydalanmamız
gerektiğini öğrendik.
2.
Allah’tan gelen
gıdalarla gıda almamız gerektiğini öğrendik.
3.
Bir çıkış, bir
yükseliş için Allah dostlarının elimizden tutmasının, yol gösterip yolu
aydınlatmasının, gizli ve açık yardım etmesinin gerektiğini öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Görünmez âlemden gelen nimetler olmadıkça o kişinin
sözünün, davranışının boş olacağını öğrendik.
*
RAVLİ