(Mevlâna
hazretleri Şems
Hazretlerini anlatıyor)
3550. Şu beden toprağını taşıyan, çeken, can yelidir (Rüzgârıdır)...
Geceleyin can, bedenden ayrılınca beden, yıkılır-kalır.
Yel
de geceleyin şu toprağı sevmez mi?
Aşk yelinin de benim şu toprağıma bir sevgisi var.
Aşk yelinin de benim şu toprağıma bir sevgisi var.
Gerçekten
de yel durmaz, vefası yoktur (Sevgisi
çabuk geçer)...
Fakat bu aşk, vefasızları bir uğurdan (İyi niteliği ile) vefa (Sevgiyi sürdüren, sevgi, dostluk bağlılığı) madeni (Çok değerli şeyleri kapsayan kaynak) haline getirir.
Fakat bu aşk, vefasızları bir uğurdan (İyi niteliği ile) vefa (Sevgiyi sürdüren, sevgi, dostluk bağlılığı) madeni (Çok değerli şeyleri kapsayan kaynak) haline getirir.
Arayıp
istediğin huy (Karakteri),
dilediğin hal (İstediğin
tutum ve tavır),
ululanır (Büyüklenip)
da baş çeker (Yolunu
değiştirir)...
Fakat aşk, bir solukta dilediğini verir sana;
Var olsun, yaşadıkça yaşasın.
Fakat aşk, bir solukta dilediğini verir sana;
Var olsun, yaşadıkça yaşasın.
İki
(Madde
ve mana)
dünyanın da Melekut aleminde (İzzet,
saltanat ve büyüklük anlamına gelir.Allah’ın
mülkü, hükümranlığı ve âlemdeki düzenlemesi
anlamına gelir.
“Böylece biz, kesin iman edenlerden olması için İbrahim’e göklerin ve yerin melekûtunu gösteriyorduk.”(Yüce Allah Hz. İbrahim’e göklerdeki ve yerdeki hükümranlığını ve hükümranlığının azametini göstermiştir) aşkın yarlığı (Buyruğu, emri) var...
Fakat terci' vakti (Geri dönüp tekrarlama zamanı) geldi;
Onu anlatmama imkan yok şimdi.
“Böylece biz, kesin iman edenlerden olması için İbrahim’e göklerin ve yerin melekûtunu gösteriyorduk.”(Yüce Allah Hz. İbrahim’e göklerdeki ve yerdeki hükümranlığını ve hükümranlığının azametini göstermiştir) aşkın yarlığı (Buyruğu, emri) var...
Fakat terci' vakti (Geri dönüp tekrarlama zamanı) geldi;
Onu anlatmama imkan yok şimdi.
İnsan,
boyuna güzelleşmek (Soyluluk,
ahlaki üstünlük, sakinlik, hoşa gitmek)
hünerler (Beceri
isteyen ustalık)
elde etmek ister;
Derken aşk gelir;
Sarhoş eder (Kendinden geçirir) insanı, alt-üst eder-gider.
Derken aşk gelir;
Sarhoş eder (Kendinden geçirir) insanı, alt-üst eder-gider.
Taş
gibi gönül (Kalptedi
katı ve değersiz olan duyguları
aşkın), inci (Şekli değişmeyen mücevher) haline gelmek ister;
Derken aşk gelir, inci elde etmekten de vaz geçirir onu, incisizlikten de.
aşkın), inci (Şekli değişmeyen mücevher) haline gelmek ister;
Derken aşk gelir, inci elde etmekten de vaz geçirir onu, incisizlikten de.
Hırs
(Sonu
gelmeyen istek, aşırı tutku),
kerem (Soyluluk,
ululuk, büyüklük, asalet)
sahibi padişahların bile başlarına çorap örmek ister (Sonu
belirsiz işlere karıştırmak kişiyi zorlayacağı şekilde mağdur
etmek ister);
Fakat aşk küstahlarını (Saygısızlık, kabalık, terbiyesizlik) gördü mü, o da yola düşer, çekip gider.
Fakat aşk küstahlarını (Saygısızlık, kabalık, terbiyesizlik) gördü mü, o da yola düşer, çekip gider.
Bu
şehirde öylesine küstah (Saygısız,
kaba, terbiyesiz)
rintler (Gönül
erleri)
var ki gönülleri çalarlar;
Onları bir görsen bu halktan göz yumarsın.
Onları bir görsen bu halktan göz yumarsın.
Onlardan
birinin sarhoş gözü, gönlünü (Kalbinde
oluşan duygularının kaynağını)
avlamak istedi mi, ne gönlünü korumaya bir çaren vardır, ne bir
düzen (Hile)
yapmaya gücün-kuvvetin.
***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİNHAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1. Vücudumuzu ayakta tutan canımızın rüzgâr gibi gece çıkıp gidince vücudumuzun yıkılıp olduğu yerde kaldığını öğrendik.
***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİNHAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1. Vücudumuzu ayakta tutan canımızın rüzgâr gibi gece çıkıp gidince vücudumuzun yıkılıp olduğu yerde kaldığını öğrendik.
2. Aşk
rüzgârının Mevlana Hazretlerinin toprağına sevgisi olduğunu
öğrendik.
3. Rüzgârın
çabuk geçici olduğunu, aşkın bu rüzgârı iyi nitelikleri ile
çok değerli şeyleri kapsayan kaynak haline getirdiğini, sevgiyi
sürdüren, sevgi dostluk bağlılığı sağladığını öğrendik.
4. Arayıp istediğimiz kişilik ve karektere ulaşınca büyüklenme hastalığı yakalanacağımızı, bu durumun kişinin yolunu değiştirmesinesebep olduğunu öğrendik.
5. Aşkın uzun uğraşılar gerektirmeden bir solukta dilediğimizi verdiğini öğrendik.
6. Allah
aşkın buyruğu Hazreti İbrahim’e gökteki ve yerdeki
hükümranlığını ve hükümranlığının azametini
gösterdiğini, yetki verdiğini öğrendik.
7. Aşkın
insanı sarhoşlukla değiştireceğini, güzelleşmek, beceri
isteğini yok edeceğini öğrendik.
8. Hırsın
büyük kişilerin bile başını belaya soktuğunu, aşkın böyle
kişilerden saygısıylık gördüğü zaman o kişiden uzaklaşıp
gittiğini öğrendik.
9. Kendini
kaba, saygısız, terbiyesiz gösteren Tanrı erlerinin uygun olan
kişilerin gönüllerini çalıp olgunlaştırdıklarını öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
*
İşte böyle yaren;
Avcı bir Allah dostunun sarhoş gözü gönlümüzü avlamak istediği zaman duygu ve düşüncelerimizi korumaya çaresiz kalacağımızı, onun avı olmaktan başka çaremiz olmayacağını öğrendik, anladık.
*
RAVLİ