MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER H52

Dostum (Sevdiğim, güvendiğim, gönül arkadaşım, iyi anlaştığım, sevdiğim), bana çok afsun (Büyü) okuma;

Her büyük, her küçük kişi, benim afsunuma (Büyü-me) kanmada zati (Zaten).

Canına, başına andolsun, sana öyle bir karşılık verir, öyle bir afsun (Büyü) okurum (Anlamı, gizli bir duyguyu anlatır, kavratır) ki sıcak soluğumdan su bile düğümlenir-gider.

*

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

*

Neler öğrendik;

1. Mevlana Hazretlerin nefesinin çok kuvvetli olduğunu, büyü yapacak nitelikte olduğunu öğrendik.

2. Mevlana Hazretleri, Allah dostu, sevgili Tebrizli Şems Hazretlerinden kendisini etkileyecek okumalar yapmamasını istemediğini öğrendik.

3. Mevlana Hazretleri kendisine yapılan büyüyü ters çevirip çok kuvvetli şekilde o kişiyi düğümleyip hareketsiz bıraktığını öğrendik.

*

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER H51

 

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER H51

Beni lütuflar (Önem verilen, sayılan birinden gelen iyilik) ederek okşayan dost (Sevilen, güvenilen, gönüldaş, iyi anlaşılan kimse), şimdi de kovmak (Kendinden uzaklaştırmak) için bahaneler (Gerçek sebebi gizleyerek ileri sürülen uydurma sebep, mazeret) düzmedesin.

Herkesle bu çeşit aşk oyununa (Seven ve sevilen arasında yetenek ve zeka geliştirici eğlenceye) girişiyorsan hiç dost (Sevilen, güvenilen, gönüldaş, iyi anlaşılan kimse) kıymeti nedir bilmiyorsun demektir.

*

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

*

Neler öğrendik;

1. Şems Hazretleri Mevlana Hazretlerinin aşırı ilgi ve sevgisinden sıkılıp kaçmak için bahaneler ürettiğini öğrendik.

2. Şems Hazretleri herkes tarafından çok sevilip sayıldığını, herkesle sevgi ve bağlılık oyunu oynadığını fakat dost olanın önemini, değerini bilemediğini öğrendik.

*

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER H50

 

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER H50

A sevinçten, ışıktan başka bir şey olmayan (Allah dostu, sevgili Şems Hazretleri), nasıl nara atayım (Yüksek sesle uzun-uzun haykırayım)?

Yanımdan, kucağımdan uzak değilsin ki.

Dünyanın tadı-tuzu, senin dudaklarından amma neyleyeyim?

Bu tuzlada (Otları tuzlu olan veya ot bitmeyen, çorak, verimsiz yerde ) değilsin ki.

*

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

*

Neler öğrendik;

1. Şems Hazretleri kendisini çok sevip bağlanan kişilere ışık kaynağı olduğunu, sevinç verdiğini Mevlana Hazretlerinden öğrendik kendimiz de yaşadık.

2. Şems Hazretlerinin Allah'ın güzel sanatını ve yansıması karsısında Mevlana Hazretlerinin sevinçten ve hayretten çığlık atası geldiğini fakat Hazret yakınında olduğundan atamadığını öğrendik.

3. Şems Hazretlerinin çok özel bir kişi olduğunu, dünyada yaşayanların ağızlarına lezzet verdiğini öğrendik.

*

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER H49

A zevki (Hoşa giden veya çekici bir şeyin elde edilmesinin veya düşünülmesinin insanda uyandırdığı hoş duygusu) yok olup giden, varlığa bürünmüşsün, bir varcağız olmuşsun;

O kocalmış zahit (Dinin yasak ettiği şeylerden sakınıp buyurduklarını yerine getiren, dünya işlerine önem vermeyen kimse) puta tapar bir adamcağız kesilmişsin.

Elceğezin daraldıysa (Para sıkıntısı içinde ise) gam (Üzüntü) değil;

Çünkü kafatası testisinden yaygın bir sarhoşcağız (Kendini bilmeyecek durumda) olmuşsun-gitmiş.

                           *

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                            *

Neler öğrendik;

1. Yaşama zevkini yaşamayanın yok olup giden bir küçük varlığa döneceğini öğrendik.

2. Kendini ibadete verip ihtiyarlayan kimsenin puta tapanlar gibi olacağını öğrendik.

3. Para sıkıntısı çekmenin üzüntü kaynağı olmaması gerektiğini, kafamızın içinde mutluluk duyan merkezini körleştirmemek gerektiğini öğrendik.

4. İman sahibi kişinin var-yok derdinde olmadığını, ibadetini yaptığı gibi hayatın ona sunduğu güzelliklerden yararlanması ve güzelce yaşaması gerektiğini öğrendik.

                                        *

RAVLİ