MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER D359

Ululuk eteğini elimden bırakmam, şarapların (Tanrı şarapların, Helal şarapların), sarhoş başımdan-beynimden çıkmaz.

Nasılsan kendini öyle göster diyorsun bana;

Olduğum gibi görünsem olmaz.

                               ***

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                               ***

Neler öğrendik;

1. Mevlana Hazretleri ahlakın övdüğü iyi olma, alçak gönüllülük, yiğitlik, doğruluk ve böyle nitelikleri bakımından çok büyük, yüce kişi olma isteğinin peşini bırakmadığını öğrendik.

2. Allah dostu Şems Hazretlerinin ikram ettiği Tanrı şarabından, başının sarhoşluğun etkisinden dışarı çıkmadığını öğrendik.

3. Şems Hazretleri nasılsan kendini olduğun gibi göster dediğini, istediğini, Mevlana Hazretlerinin kabul etmediğini, Şems Hazretlerinin karşısında kendini muhtaç olarak gösterdiğini öğrendik.

                             *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER D358

Bilir misin sûfi (Kendini Allah'a adamış, Kur'anda önerilen ve peygamberin hayatında uygulamaları görülen hayat tarzını yaşama gayreti gösteren kişi) neden fazla yemek yer?

Günde bir öğün yemek yer de ondan.

Bırak da şimdi güller, gül çiçekleri yesin;

Ne vaktedek onun gamından (Üzüntüsünden) deve gibi tiken yiyecek?

                                 ***

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                           ***

Neler öğrendik;

1. Allah dostu, sevgili, Tebrizli Şems Hazretlerinin günde bir öğün yemek yediğini, onun da kelle-paça yemeği olduğunu öğrendik.

2. Şems Hazretlerini kendi keyfince bırakmak gerektiğini, istediği gibi davranmasına saygı duymak gerektiğini öğrendik.

                                 *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER D357

Muhammed'in (Rebab çalan kişi, Sultan Veled'in) ne güzel adeti, ne güzel bir huy var;

Kapkaranlık gecede bizi sessiz-sedasız bırakmıyor;

O rebabı (Gövdesi Hindistan cevizi kabuğundan yapılmış uzun saplı saz), ta sabahadek okşuyor;

Uykusu gelirse boğazını sıkıyor uykunun.

                      ***

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                     ***

Neler öğrendik;

1. Mevlana Hazretleri uyumadan Allah dostu Şems Hazretlerinin gelmesini beklerken rebap çalan müzisyenin yalnız bırakmadığını, gün doğana kadar rebap çaldığını öğrendik.

2. Rebabın sesine (Ruhunu serbest bırakan meleğin üfürüşüne (Yeniden dirilişe) bırak kendini)

                  *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER D356

Uykum, yüzünün hayalinden (Zihnimde canlandırdığım, gerçekleşmesini istediğim, özlediğim yüzün) yüz döndürdü, kaçtı-gitti.

Senden de feryat ediyor (Büyük bir yokluk, zarar ve sıkıntı içinde bulunuyor), insaf (Acımanı, vicdana gelmeni, mantığa dayanan adalet) istiyorum, hayalinden de.

Uykum, ölüm haline geldi de (Yardım ister durumda) eteğine yapıştı;

Senden de feryat ediyor, insaf istiyorum, hayalinden de.

                                  ***

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                                  ***

Neler öğrendik;

1. Mevlana Hazretleri kendisinden haberiz ayrılan Allah dostu, sevgili Şems Hazretlerini çok özlediğini, özlemini Şems Hazretlerinin yüzünün hayali ile kendini avuttuğunu, uyku bile uyumadan beklemeye devam ettiğini öğrendik.

2. Bu özlemle bekleyiş yüzünden uykunun da Mevlana Hazretleri ile uğraştığını, Şems Hazretlerinden yardım istediğini öğrendik.

                               *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER D355

Dilerim, günü neşeyle, dileğine erişerek geçsin;

Fîl-âbât (Büyük yararlılık), zevk-neşe yoldaş olsun sana.

Zahmetleri (Güçlerle karşılaşmak, sıkıntıya katlanmak), ağrıları-sızıları (Rahatsızlık veren acıları, sancıları) yaratan, ne vakit dertten satın alacak, elemden (Acıdan, üzüntüden, dertten, kederden) kurtaracak seni;

Sineğini filden ne vakit halas (Ayrı) edecek?

                        ***

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                         ***

Neler öğrendik;

1. Mevlana Hazretleri kendisi yokken, ortada olmaksızın Allah dostu sevgili Şems Hazretlerine iyi dileklerle dua ettiğini öğrendik.

2. Mevlana Hazretleri Allah'ın zahmetleri üstünden almasını, ayrım yapmasını dilediğini, istediğini, dua ettiğini öğrendik.

                       *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER D354

Yeryüzüne Ay (Karanlıkta kalanların yolunu aydınlatan) bağışlayan padişahtan diliyoruz;

Uyanık, her şeyi bilir bir padişahlar padişahısın (Başkanlara hükmeden başkansın);

Her şeyi sana versin.

Erenlere (Olağanüstü sevgileriyle birtakım gerçekleri gören kişiye) verdiği sultanlığı (Müslümanların başkanlığını), gönül mülkünü (Kalpte oluşan duyguların kaynağının devletini), din (Allah'a inanaların) ülkesini, senin gibi bir padişaha bağışlasın.

                          ***

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                          ***

Neler öğrendik;

1. Allah dostu, sevgili Şems Hazretlerinin karanlıkta kalanların yollarını aydınlattığını, çözülmesi çok zor insanın içindeki düğümlerin çözülmesine ışık tutup görünür hale getirerek yardım ettiğini, kişinin farkında bile olmadığı ona büyü yapılarak veya nazar ile kilitlenmiş aklını kilitten kurtaranı Mevlana Hazretlerinin kendine ve dostlarına yardım etmesini istediğini öğrendik.

2. Yapacağı işi iyi bilen, dikkatli ve tetikte olan Şems Hazretlerinin padişahlara hükmeden padişah olduğunu öğrendik.

3. Allah'ın erenlere verdiği devleti; yetkili kıldığı, sırlarını bağışladığı, ilmiyle kudretiyle desteklediği, yetki verdiği kişinin sözlerini doğru çıkardığı, isteğini kendi isteği olarak gerçekleştirdiği, diğer insanların kabul ederek boyun eğdiği, erdeme ve ölümsüzlüğe kavuşturmaya, insanları yönlendirme ve yöneltme makamını Şems Hazretlerine verilmesi, inanalara başka, gönüllere hükmeden başkan olması için Mevlana Hazretlerinin dua ettiğini öğrendik.

                           *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER D353

Havandan (Çekiciliğinden) esip gelen tozu-toprağı istiyorum;

Olur ya, belki gözlerime ayaklarının bastığı toprak (Dirilik) gelir.

Canım, cefaya (Güçlü bir kimsenin yasaya veya vicdana aykırı olarak başkasını uğrattığı kötü durumdan) da sevinir, neşelenir (Şenlenip keyiflenilir);

Çünkü cefadan da senin (Şems Hazretlerinin) vefa (Sevgiyi sürdürme, sevgi, dostluk bağlılığının) kokunu (İşaretlerini, belirtilerini) alırım ben.

                            ***

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                           ***

Neler öğrendik;

1. Mevlana Hazretleri Allah dostu, sevgili, Şems Hazretlerinden esintiyle gelen çok küçük ve hafif parçacıkları bile istediğini, değerlendirdiğini  öğrendik.

2. Şems Hazretleri ayak bastığı toprağı canlandırdığını, ses getiren hale getirdiğini, Bunu bilen Mevlana Hazretleri bu toprağın en ufak parçacıklarını bile istediğini, göze gelen tozun bile görüşe dirilik kattığını, hakikati olduğu gibi görme kuvveti verdiğini öğrendik.

3. Mevlana Hazretleri aşık olduğu Allah dostu Şems Hazretlerinden gelen sıkıtılarlardan ve üzgülerden bile sevindiğini öğrendik

4. Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerinin kendisini, öz varlığını sevip bağlandığını, bu sevgi bağlılığın güncel söz ve olaylarla zarara uğrayamayacak kadar sağlam ve güçlü olduğunu öğrendik.

                                *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER D352

Tanrı da bilir ki sana toprak oldum (Öldüm, toprağa karıştım) ben, beni ayaklarının altından atman câiz (Uygun) değil.

Fakat atarsan duaya (Yakarışa) koyulurum da sonunda gene acırsın, katına alırsın beni.

                             ***

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                              ***

Neler öğrendik;

1. Mevlana Hazretleri; Allah dostu, sevgili Tebrizli Şems Hazretlerinin karşısında kendisinin bildiği, gördüğü, düşündüğü her ne varsa canlılığını yitirip etkileme gücününü yok ettiğini, onun kendisinin içine tohum koyup sulamasını istediğini, terk etmesinden korktuğunu öğrendik.

2. Allah dosttu, sevgili Şems Hazretlerinin ayağının bastığı toprağın nur olacağını, verimli hale geleceğini, bu sırrı Mevlana Hazretlerinin görüp bildiğini öğrendik.

3. Mevlana Hazretleri kendisinden Şems Hazretlerinin uzaklaşması durumunda Allah'a dua edip tekrar kendisini merhameti içine alacağını umut ettiğini öğrendik.

                                              *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER D351

Hâşâ (Olmaz öyle şey), aşıktan (Aşırı sevgi ve bağlılık duyandan) ayrılmazsın sen, bu umulmaz (Davranış beklenmez) senden;

Zati (Zaten) o yüz, uzaklaşacak bir yüz de değil;

Fakat bunu, ancak kör olana (Olguları sezme, ve kavrama yetisi, dikkati olmayan, duyarlılığını yitirmiş olana), onu görmeyene anlatırım ben;

Kör (Görme engeli olanın) bile böyle bir hikayeyi duyunca coşar, köpürür.

                             ***

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                              ***

Neler öğrendik;

1. Şems Hazretlerinin kendisine aşık olandan ayrılmayacağını, ilişkiyi koparmayacağını öğrendik.

2. Şems Hazretlerinin yüzünü görenin, daha da yakından görmek için yanaşacağını öğrendik.

3. Allah dostu, sevgili, Ay yüzlü Tebrizli Şems Hazretlerini onu görmeyene özelliklerini Mevlana Hazretlerinin anlattığını öğrendik.

4. Fizik olarak  kör olanın bile Şems Hazretlerinin hikayesini Mevlana Hazretlerinden duyunca heyecanlandığını, duygu ve düşüncelerini güçlü bir şekilde tepki ile dışarı vurduğunu öğrendik.

                               *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER D350

Gönül (Kalpte oluşan duyguların kaynağı) aşka düşmüşken (Aşık olmuşken) dönsün de dünyaya baksın;

Hâşâ (Olmaz öyle şey); Olamaz bu.

Zati (Zaten) aşktan (Aşırı sevgi ve bağlılık duygusundan) başka ne vardır bakılacak, görülecek?

Ecel günü (Ölüm zamanı), aşkı (Aşırı sevgi ve bağlılık duygusunu) bırakıp da cana bakan (Yaşamaya çalışan) gözden usanmışım ben.

                             ***

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                             ***

Neler öğrendik;

1. Aşkın tadını ve kalitesini yaşayan, devamlı mutluluk veren olduğunu anlayan ve bilenin dünya zevklerine dönmeyeceğini öğrendik.

2. Bütün evrenin aşkla yaratıldığının farkına varanın her şeye bu gözle bakacağını öğrendik.

3. Ölüm anında yaşamaya çalışanın değersiz kişi olduğunu öğrendik.

   (Mevlevi kişiye ölüm zamanı ölüm meleği ya çok sevdiği ya da çok kızdığı kişi olarak kendini gösterdiğini, canı alınan kişinin (L) biçiminde oturtulup kucaklanır, küfürlü ve sevgi dolu sözleri gördüğü ölüm meleğine olduğunu bilerek tepki vermemek gerektiğini, hafif sesle kulağına bilinen sureler okunur, sonra son nefesini rahatça verdikten sonra yere uzatılır, üstündeki elbiseler alınır, altı kirlendiyse temizlenir, üstü örtülerek ölüm raporu için doktorun gelmesi beklenir, abdesti aldırılır, namazı kıldırılır, toprağa verilince gülbank okunarak ahrete uğurlanır.)

                                     *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER D349

Göz gittikten sonra verdiğin tutyanın (Göze sürülen, görüşü kuvvetlendiren sürmenin) ne faydası var,

Gönül (Kalpte oluşan duyguların kaynağı), tümden eriyip gittikten sonra vefa (Sevgiyi sürdürmek, sevgi, dostluk bağlılığını devam) etmişsin;

Ne fayda?

Canla ciğer, bir uğurdan (Talihten, şanstan) gamınla (Üzüntünle) yanıp kavrulduktan (Büyük bir acıya uğradıktan) sonra senin o, cana canlar katan sözlerinin ne faydası var?

                        ***

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                       ***

Neler öğrendik;

1. Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerinin gelecek diye uyumadan yolu gözlemekten gözlerini yorulduğunu, göz gittikten sonra görüşü kuvvetlendiren sürmenin faydasının olmayacağını öğrendik.

2. Kalpte oluşan duyguların çaresizlikten etkinliğini yitirince sevgiyi sürdürmenin, dostluk bağlılığının faydası olmayacağını öğrendik.

3. Şems Hazretlerinin cana can katan sözlerinin Mevlana Hazretlerinin uğradığı acıya fayda etmeyeceğini öğrendik.

4. Mevlana Hazretleri acı çekmeden, zarar uğramadan Allah dostu Şems Hazretlerine kavuşmak, özlemini gidermek, dostluğa devam etmeyi istediğini ve beklediğini öğrendik.

5. Özlemin uygunluktan olgunluğa, olgunluktan hayvani bir hayata mahkum olmuş aklı kurtarılarak dirilmesi için bu imtihandan geçmek gerektiğini öğrendik.

                        *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER D348

Kavuşma (Ayrı kalınan, sevilen bir kimseyle bir araya gelmek, onu yeniden görmek) gününde bile sevgilimiz (Allah dostu sevgili Tebrizli Şems Hazretleri) görünmüyor;

Yavaş-yavaş, azar-azar aşktan (Aşırı sevgiden ve bağlılık duygusundan) geçmek gerek dedim de gönlüm (Kalbimde oluşan duyguların kaynağı), buna imkan yok, imkan yok demeye koyuldu;

Başını önüne eğdi de dudak altından gizlice gülmeye başladı (Şems Hazretleri).

                              ***

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                             ***

Neler öğrendik;

1. Şems Hazretleri Mevlana Hazretlerine kendisini göstermediğini fakat varlığını ve etkisini devam ettirdiğini öğrendik.

2. Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini olan aşırı sevgi ve bağlılığını aklıyla aralamak istediğini fakat kalbinde oluşan duygularının kaynağının izin vermediğini öğrendik.

3. Mevlana Hazretlerinin özlemle olgunlaşması için uğraşan Şems Hazretlerinin gizlice bu ilişkiden gülümsemeyle memnuniyetini gösterdiğini öğrendik.

                           *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER D347

Gizli güzel, meydana çıkar da salına-salına (Uyumlu hareketlerle hafifçe bir yandan bir yana eğilerek) yürürse her gizli şey, elbisesini atar, çır-çıplak olur.

Nice nekeslerin (Cimrilerin) varı-yoğu, onun uğruna rehin olur gider;

Nekes (Cimri) taş (Merhametsiz) bile olsa onu görünce inciler saçan bir maden (Çok değerli şeyleri kapsayan kaynak) kesilir (Gibi olur).

                          ***

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                          ***

Neler öğrendik;

1. Mevlana Hazretlerinin duası ile Allah dostu sevgili Şems Hazretleri gizlilikten çıkıp da kendini gösterince sırları, sırların sırrını, sırrın sırrının sırrını ortaya çıkaracağını, gizlenmiş olanı görecek göze ışık bağışlayacağını öğrendik.

2. Şems Hazretlerini kendini gösterince cimrilerin bile değerli cevherlerini bu yolda sarf eden olacaklarını öğrendik.

                           *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER D346

Gönlüm (Kalbimde oluşan duygularımın kaynağı), yollara düştü gitti-gitti, bir çöle (Hiçbir şey yetişmeyen, olmayan yere) ulaştı,

Yol bile bu nasıl geldi diye şaştı (Umulmayan, beklenmeyen veya olağanüstü bir olay, bir olgu karşısında şaşkın duruma geldi, hayret etti)-kaldı.

Bir Mecnun (Sevdadan ötürü kendini kaybetmiş), coşup köpürerek dağlara çıktıysa ne var?

Ben de bir mecnunum, fakat farkı şu ki bana yüzlerce gam (Üzüntü) dağı geldi.

                                ***

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                               ***

Neler öğrendik;

1. Mevlana Hazretleri aşk yolculuğunda görünüşte hiçbir şey yetişmeyen, olmayan yokluk âlemine ulaştığını öğrendik.

2. Yokluk âleminin kararlı bir biçimde böyle büyük birinin yol zahmetine katlanarak gelmesine çok şaşırdığını, ne yapacağını bilemez duruma geldiğini öğrendik.

3. Aşırı ve güçlü sevginin Allah dostuna bağlılığı olunca aşığın kendini kaybedeceğini, öğrendik.

4. Mevlana Hazretlerinin aşkının diğer hikaye edilen erkek ve kadının birbirine olan aşkı olmadığını, Allah'tan dua ile dostlarından birini istemesi ve bu istenen kişinin zatında Allah'ın sanatını görüp hayranlıkla aşık olduğunu, öğrendik.

5. Sevgiyle bağlandığı Allah dostu, sevgili Tebrizli Şems Hazretlerinin habersiz ayrılığıyla çok üzüldüğünü, özlem duyduğunu öğrendik.

                               *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER D345

Can nedir ki gözleriyle senin yaptığın işi yapabilsin;

Gözle, gönülle (Kalpte oluşan duygularının kaynağıyla) seni avlayabilsin.

Mezarımın başucunda bir tiken bile çıksa 

O tiken, aşkınla sana düşer, seni diler.

                         ***

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                          ***

Neler öğrendik;

1. Şems Hazretlerinin gözleriyle yaptığı işi normal bir insanın canının yapamayacağını, Şems Hazretlerinin gözüyle, gönlüyle istediğini avlayabildiğini öğrendik.

2. Şems Hazretlerinin mezarının başında, sert, dili sivri, batıcı söz ve davranışlarda bulunanların bile Şems Hazretlerini dilediklerini istediklerini öğrendik.

                                *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER D344

Semendere (Ateşte yanmadığına hatta ateşi söndürdüğüne inanılan efsanevi hayvana) benzeyen canımın bir sevgilisi var;

Onun (Allah dostu sevgili Tebrizli Şems Hazretlerinin aşk) ateşinin içine dalmış, bir hoş kararı var canımın.

Sakiy (İnsan ruhuna Allah'ı sevdiren, Allah nuru saçan), dudaklarının şarabını sun, o şarap yüzünden, şaşılacak bir mahmurluk var başımda.

                         ***

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                         ***

Neler öğrendik;

1. Mevlana Hazretleri canını ateşte yanmayacağını inandığı Allah dostu, sevgili Şems Hazretlerini aşırı sevip bağlandığını öğrendik.

2. Şems Hazretlerinin ağzından çıkan sözlerin Allah'ı sevdirdiğini, nurlar saçtığını, dinleyeni sarhoş ettiğini öğrendik.

                           *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER D343

Canımın, senin havalarından (Çekiciliğinden) bir payı (Hissen) var;

Dileklerden ap-ayrı (Bambaşka) bir dileği var onun.

Kendimi, şu aşk şarabıyla (Aşırı sevgi ve bağlılığın dalgınlığını, şaşkınlığını) yele vereyim (Savurayım)-gitsin;

Çünkü bu şarapta (Tanrı şarabında, helal şarapta) senin sevdandan (Aşırı ve güçlü tutkudan, istekten) bir yel (Rüzgâr) var.

                           ***

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                          ***

Neler öğrendik;

1. Mevlana Hazretleri canının Şems Hazretlerinden bambaşka dileği olduğunu öğrendik.

2. Mevlana Hazretleri Allah dostu Şems Hazretlerine olan aşırı sevgi ve bağlılık duygusuyla Tanrı şarabının tesiriyle hoş duygular içine girdiğini, hoş duyuş ve davranışlarla rüzgâr gibi hareket etmeye başladığını öğrendik.

                     *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER D342

Sevgili (Sevilen ve aşık olunan kimse), aşkın ıssılığı (Kendisinde olan gücü yasa sınırları içinde istediği gibi kullanabilen kişi) sonu buldu;

Aşkından işim, şikayete döndü.

Seher çağında (Sabahın güneş doğmadan önceki zamanı) feryat etmememi istiyorsan gel de beni bul, çünkü bu dert, son haddine vardı artık.

                       ***

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                       ***

Neler öğrendik;

1. Mevlana Hazretleri aşkın sevincini yaşarken Allah dostu, sevgili Şems Hazretlerinin habersiz ayrılıp gitmesi ile aşkın ayrılık şikayetini yaşamaya başladığını öğrendik.

2. Mevlana Hazretleri çok özlediği Şems Hazretlerinin kendisinin yanına gelmesini, özlemin acılığının sonlandırılmasını istediğini öğrendik.

                     *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER D341

Canı aradım, denizin üstüne bir mercan (Denizde olan kırmızı kalker iskeletli hayvan) çıktı, sonra da deniz köpüklerinin altına girdi, gizlendi.

Karanlık gönül (Kalpte oluşan duygularının kaynağının) gecesinde incecik, daracık bir yola düştüm;

Gittim-gittim, önüme bir çöl çıktı.

                      ***

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                         ***

Neler öğrendik;

1. Mevlana Hazretleri insanda ve hayvanlarda olan yaşamayı sağlayan, güç, dirilik veren ve ölümle vücuttan ayrılan madde dışı varlığı merak ettiğini, canın kendisini gösterip gizlendiğini öğrendik.

2. Mevlana Hazretleri canı, göz ve akıl yoluyla bulamayınca gönlünden aramaya başladığını, gereğince anlaşılıp bilinmeyen, ne olacağı, sonu belli olmayan yoldan giderek aramaya devam ettiğini, sonunda önüne kumluk, susuz, ve ıssız geniş bir alan çıktığını öğrendik.

                                         *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER D340

Sen (Allah dostu, sevgili, Tebrizli Şems Hazretleri) cansın (Yaşamı sağlayan, hayat veren, güç ve dirilik kazandıransın), her diri kişi de canın gamını (Görememekten doğan üzüntüsünü) çeker;

Kimin neyi varsa onun kaydına düşer (Yazılı olan evraktan çıkarmak ister).

Seninle beraber, bıçak gibi (Paslanmayan, parlak aşkın) altına bağlanmış olan cana kılıç bile vursan dişlerini sıkar da dayanır o vuruşa.

                          ***

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                           ***

Neler öğrendik;

1. Şems Hazretleri, Mevlana Hazretlerinin hayatını çok etkileyen olduğunu öğrendik.

2. Mevlana Hazretleri kazanım sağladığı Şems Hazretlerinin dostluğundan oluşan aşkına sahip çıktığını, yokluğunun üzüntüsünü çektiğini öğrendik.

3. Kişi neye sahipse, sahip olduğu neyi varsa malı gibi önemseyeceğini, kaybetmemek için sahip çıkıp uğraşacağını öğrendik.

4. Şems Hazretlerinin verdiği acı ve sıkıntıya Mevlana Hazretlerinin katlandığını, canını bile vereceği seviyede dayancı olduğunu öğrendik.

                             *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER D339

Rebapçının (Gövdesi Hindistan cevizi kabuğundan yapılmış uzun saplı sazın) yayından bir ok fırladı, beden çenberinden geçti, yüreğe saplandı.

Şu deriye bak ki özlere (Benliğine, kendi manevi varlığına, içe, nefse) , içlere saplanmada;

Şu perdeyi (Müzik perdesi) seyret ki perdeleri (Görüşü, ışığı engelleyen, bir şeyi gizlemek için konulan örtüyü) yırtmada.

                        ***

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                        ***

Neler öğrendik;

1. Hazreti Mevlana rebabın sesinden kendisine aşk oklarının geldiğini, vücudundan geçerek yüreğine saplanıp özüne, manevi varlığına saplandığını öğrendik.

2. Rebabın sesinde kişinin farkında olduğu veya olmadığı görüş ve ışığı engelleyen, üstü örtülmüş duygu ve düşünceleri ortaya çıkararak görünür, çözülür hale getirdiğini öğrendik.

                          *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER D338

Bir ok (Aşk oku) attım, ok yüceler fırladı gitti, bir inanç sahibinin gönlüne saplandı.

İlendi (Beddua etti) ona da dedi ki;

Gönlündeki (Kalpte oluşan duyguların kaynağı) sır (Aklın erişemediği, açıklanamayan veya çözülemeyen şey), kaza (İstem dışı veya umulmayan bir olay dolayısıyla bir kimsenin, bir nesnenin veya bir aracın zarara uğraması) gibi, kader (Allah'ın başlangıcı belli olmayan öncelerde bilip takdir etmesi) gibi başa mı geldi?

Hayır, okum gerçekti, başa gelen kaza oldu gitti.

                          ***

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                           ***

Neler öğrendik;

1. Mevlana Hazretlerinin dua ederek Allah'tan dostlarından birini kendisine tanıtmasını istediğini, isteğinin olduğunu, Şems Hazretleri ile tanışıp dost olduğunu, kalbinde oluşan duyguların kaynağına yerleştiğini öğrendik.

2. Mevlana Hazretlerinin Şems Hazretleri ile tanışıp dost olması Mevlana Hazretlerinin duasının Allah tarafından kabul edilmesi ile kaza ve kader haline geldiğini öğrendik.

                        *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER D337

Ayak (İlgisiz ve yetkisiz kişi) baş (Lider) olamaz, gerçekten de baş çekemez (Herhangi bir konuda önde gidemez) ayak;

O seçilmiş güzel (Allah dostu, sevgili Şems Hazretleri) de serkeşlik (Başkaldırı) edemez.

Su (Yaşamın) kaynağıdır o, hem de nasıl su?

Bengisu (İçenlere ölümsüzlük kazandıran su);

Tutup da ateş (Öfkeli, hırslı, hınç dolu) olamaz o.

                         ***

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                          ***

Neler öğrendik;

1. Herkesin lider olamayacağını, önderlik edemeyeceğini öğrendik.

2. Şems Hazretlerine doğuştan seçilip liderlik verildiğini, düşük seviyeli işler yapmayacağını öğrendik.

3. Şems Hazretlerinin Allah'ın yetkili ve etkili görevlisi olduğunu, kendisini aşırı sevip bağlananlara ölümsüzlük kazandıran olduğunu öğrendik.

4. Şems Hazretlerinin kötülenecek, aşağılanacak söz ve davranışlarının olmadığını, bütün bu özelliklerini Mevlana Hazretlerinden öğrendik.

                                    *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER D336

Ağzımdan bensiz, benliksiz (İstek düzeyimin dışında duygusal tepkilerin oluşturduğu anlıksal) sözler çıkmada,

O ne buyuruyorsa onu söylüyorum;

Benim haberim bile yok.

Zehir (Büyük, üzüntü, acı, keder, sıkıntı) yakut (Pembe veya erguvan tonları ile karışık koyu kırmızı renkte saydam bir korindon türü olan değerli taş) şeker, dileğimce mi geliyor dersin?

Öylece doğuyor, kim neye layık, ne bilirim ben?

                     ***

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                     ***

Neler öğrendik;

1. Mevlana Hazretleri kendini, çıkarını araya katmadan sözler söylediğini, kendi kontrolünün dışında sözler söylediğini öğrendik.

2. Mevlana Hazretleri ortaya konuştuğunu, orada bulunanların kendilerine düşen hisseleri, dersleri aldıklarını öğrendik.

3. Mevlana Hazretleri sözlerinin çoğu zaman kime uygun, kime yaraşan olduğuna bakmadan, kişisel değerlendirme yapmadan söylediğini öğrendik.

                     *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER D335

Bıkmışım ateş olmayan (Soğuk) sudan, dağılmayan saçlardan.

Sevgilimiz (Sevilen, aşık olunan Allah dostu sevgili Şems Hazretleri) hoştur (Beğenilen, duyguları okşayan bir biçimdedir), hoşluğundan (Güzel olma durumundan, inceliğinden) hiç vazgeçmeyecek;

Şu fikirde (Düşüncede) Artık serkeşlikle (Karşı gelmekte, dikleşmekte, boyun eğmemekte) bulunmayacak.

                                    ***

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                                      ***

Neler öğrendik;

1. Her varlığın güzelliğini gösterip sergilemesi gerektiğini, öğrendik.

2. Allah dostu Şems Hazretleri asaletini, ululuğunu, büyüklüğünü, güzelliğini, inceliğini sergilemekten vazgeçmeyeceğini, kendisini unutturmayacağını öğrendik.

3. Şems Hazretleri Mevlana Hazretlerinin isteklerine karşı çıkmayacağını, kendisini tanıtmakta sınır koymayacağını öğrendik.

                                           *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER D334

Firuzeye (Gök rengi süs taşına) dönen lâ'lden (Yakut cinsinden parlak kırmızı renkli ve saydam bir cevherden) usanmışım;

Üç gün süren aşktan (Aşırı sevgi ve bağlılık duygusundan) usanmışım

Bıkmışım dilencilikle (Kendisini acındıracak bir kimseden bir şey istemekle) elde edilen maldan-mülkten;

Usanmışım orucu geçen bayramdan.

                      ***

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                             ***

Neler öğrendik;

1. Değerlerin değişmesinden, kısa süren sevgi ve bağlılık duygusundan, kendisini acındırarak elde edilen maldan-mülkten, çok sevilen veya istenen şeylerden uzak durup sevinç ve neşe içinde yaşayanların yaşam şeklinden Mevlana Hazretlerinin sıkıldığını, beğenmediğini öğrendik.

                              *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER D333

Ay (Beyaz, parlak) yüzlüm, gözlerin Ay gördü mü diye sordu;

Gördü dedim; Hem da Ay, Ay'ı sormada.

Ben dedi, bayram ayını soruyorum;

Evet dedim, bayram ayı, bayram ayını sormada.

                   ***

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                  ***

Neler öğrendik;

1. Şems Hazretleri Mevlana Hazretlerine karanlıkta kalanların yolunu aydınlatan birini gördün mü diye sorduğunu öğrendik.

2. Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerine Ay yüzlü olanı gördüğünü söyleyerek bana bu soruyu soranın olduğunu dediğini öğrendik.

3. Her iki büyüğümüzün birbirinden farklı olmadığını öğrendik.

                        *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER D332

Daha çok zaman gönlü yaralı (Aşkta karşılık beklemeyen kimse) olman gerek,

Şunun-bunun, parmakla göstermesi (Seçkin, az bulunan olman) gerek seni.

İnsansan insanlarla uzlaş (Aranızdaki düşünce veya çıkar ayrılığını, karşılıklı ödünlerle kaldırarak uyuş, karşılıklı anlaş ve uygun kal);

Meleğe dönmüş isen gökyüzüne uçup gitmen gerek.

                         ***

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                         ***

Neler öğrendik;

1. Yaşamımızda karşılık beklemeden seven olmamız gerektiğini öğrendik.

2. Yaşamımızda sıradan biri olmaktan kurtulmamız, bir özelliğimizin olması ile tanınmamız gerektiğini öğrendik.

3. Yaşamımızda uyumlu, anlayışlı, işbirliği yapan biri olmamız gerektiğini öğrendik.

4. Yaşamımızda yeni ne özellik kazandıysak o özelliğin olduğu yaşam yerine gitmek gerektiğini öğrendik.

                    *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER D331

Nice (Birçok) dermanlar (Çareler, çıkar yollar) vardır, derde (Üzüntüye) yardım eder;

Nice (Birçok) devletler (Sahip olunan olanaklar) vardır, beti-benzi (Yüz rengini) soldurur-gider.

Tanrı korkusu odur ki onunla ısınırsın (İş yapacak sıcaklığa ulaşırsın), kızışırsın (Hızlanıp hareketlenirsin);

Korku (Bir tehlike veya tehlike düşüncesi karşısında duyulan üzüntü) ona demezler ki ısısı bile onun yüzünden soğur-buz keser.

                    ***

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                   ***

Neler öğrendik;

1. Sorun çözmek için birçok tercih edilen çıkar yolların üzüntüye yardım ettiğini öğrendik.

2. Sahip olduğumuz birçok olanağın hastalığa sebep olduğunu öğrendik.

3. Allah korkusu olan kişinin yapacağı işe hazırlanacağını , Allah adını söyleyerek hızlanıp işini olumlu şekilde sonuçlandıracağını öğrendik.

4. Allah korkusu olan kişi önce heveslenip yanlış işe başlasa bile aklı başına gelip yapacağı yanlıştan soğuyacağını, geri döneceğini öğrendik.

                    *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER D330

Kalk (Uyanarak yataktan ayrıl), uyuma (Çevrendeki olayları fark et, gör)

Sevgili (Sevilen ve aşık olup bağlanılan kişi) buyruk (Belirli bir davranışta bulunmaya zorlayıcı söz, buyuru, emir, ferman) verdi;

Zahmet (Güçlük) sınırı aştı, azat (Özgür) ol artık, azat ol (Özgür kal) dedi.

Uykum öldü (Değerini, geçerliğini, gücünü yitirdi, kullanılmayacak duruma geldi) gitti;

O yattıkça Tanrı sana ömür versin.

                     ***

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                      ***

Neler öğrendik;

1. Allah dostu kendisini seven ve bağlanan kişinin bilgisizlikten kurtulmuş, bilgili, yapacağı işi bilen, dikkatli ve tetikte olan duruma gelip özgür olmasını istediğini öğrendik.

2. Güçlüklerin, farkında olmayı yitirmiş kişilerde olacağını, Allah dostunu sevmiş ve bağlanmış kişinin özgürce güçlükleri aşacağı kuvvette olacağını öğrendik.

3. Mevlana Hazretleri sevenlerini uyarınca kendi uykusunun dağıttığını, sevip bağlandığı Allah dostu sevgili Şems Hazretlerinin rahat edip uyumasını, mutlu ömür sürmesini dilediğini öğrendik.

                         *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER D329

Tanrı ışığı (Nur) olduktan sonra gerçek nedir, şüphe ne?

Tanrı hoşluğu varken bütün şu tatlar, tuzlar da nedir ki?

Güneş bile ondan utanır da gizlenir;

Artık geri kalan aydınlıklar da neler ki?

                        ***

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                         ***

Neler öğrendik;

1. Allah'ın ışığı nur ile aydınlanan kişinin gerçek veya şüphe etmekten temizlenerek hakikati olduğu gibi gören olacağını öğrendik.

2. Allah'ın verdiği ağız tadının hoşluğu varken başka tatlar, tuzlar aranmayacağını öğrendik.

3. Allah'ın aydınlattığı kişinin aydınlığından güneşin bile verdiği ışıktan utanacağını öğrendik.

                       *

RAVLİ