MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER D387

Öyle bir coşkunluk (Sevinç gösterileriyle beliren güçlü heyecan), öyle bir kükreyip köpürüş (Mayalanıp kabarma) getirdim ki gökyüzünün Öküzü (Boğa burcu) bile çekemez (Kıskanır);

Yüzlerce Mecnun'un (Aşığın) deliliğini-divaneliğini (Çılgınlığı-aşırı davranışı) getirdim;

Onu (İlahi aşkı), ben çekebilirim ancak, çünkü canı, benim canımdır;

Kişi, nasıl olur da kendi canını çekemez.

                           ***

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                            ***

Neler öğrendik;

1. Mevlana Hazretleri her canlının farkında olmadan yaşadığı aşkın farkına varılarak Allah'a olan aşırı sevgi ve bağlılığının önemini bize yaşayarak örnek olan, bize anlatarak faydalanmamızı isteyen Mevlana Hazretleri bu çok özel yol ve yöntemi öğrettiğini öğrendik.

2. Allah'ı tam bir muhabbetle sevmek, Allah'tan başka her şeyden yüz çevirmek için şiddetli muhabbeti, çok sevmeyi, candan sevmeyi bilmek gerektiğini öğrendik.

3. İnsanın insanı sevmesi nefsinin arzusu değilse buna aşk diyoruz.

4. Aşkı Allah dostunu kendimize sevgili edip onun hizmetinde Allah'ı nasıl ve ne şekilde sevmemiz gerektiğini öğrenmemiz gerektiğini öğrendik.

5. Gerçek aşkın Allah'ı ve onun sevdiklerini sevmekle olacağını öğrendik.

6. Aşkın nefsimizi terbiye ettiğini, ahlakımızı güzelleştirdiğini öğrendik.

7. Aşkın örneğini ve yaşam tarzını Mevlana Hazretleri Allah dostu sevgili Tebrizli Şems Hazretlerine aşık olarak bize gösterdiğini, inceliklerini öğrettiğini, Allah'a inanan kişiye hakikati olduğu gibi kabul edip içselleştirmesini, doğru düşünüş ve doğru yaşamı elde etmesini sağladığını öğrendik.

8. Mevlana Hazretleri ölmeden önce Hadisi şerifinin gereğinin nasıl yapılacağını yaşantısıyla öğreterek ölümsüzlüğü imanlı kişiye kazandırdığını öğrendik.

9. Mevlana Hazretleri dünya yaşamının sadece dertlerle uğraşı olmadığını, kalıcı sevincin ve coşkunluğunun önemini ve gerekli olduğunu gösterip öğrettiğini öğrendik.

10. Çok az bildiğimiz canımızın gücünü bu gücü doğru kullanma yöntemini Mevlana Hazretlerinden öğrendik.

11. Yaşantıya katılmayan aşktan elde ediş olamayacağını, ancak kişinin kendini kandıran sözleri söylemekle avunacağını öğrendik.

                            *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER D386

Gece aşıkları (Sevdiğini, bağlılık duyduğunu, sabaha kadar bekleyen) gönüller (Kalpte oluşan duygular) gibi sevdalarla (Gereğinden çok eğilim gösterenlerle) doldu;

Dünyanın kem (Kötü, fena) gözünden de gizlendi, iyi gözünden de.

Gönlümün kanıyla gizlice yola düşmek nasıl olur ki?

Yola düşme çağı geldi diye bir işarette bulunuyorlar.

                             ***

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                            ***

Neler öğrendik;

1. Allah aşıklarının aşık olduğu dostlarını iyi ve kötü gözlerden gizli bir şekilde gece beklediklerini öğrendik.

2. Allah dostu gelmediyse onu aramak, bulmak için yola çıkmak gerektiğini öğrendik.

                        *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER D385

Ne hoştur Ay ışığı gibi yüzünü gören;

Kerem (Soylu, ulu, büyük) ıssı (Kendisinde olan bir şeyi yasa sınırları içinde istediği gibi kullanabilen kimse) sakiy (İnsan ruhuna Allah'ı sevdiren, Allah nuru saçan), onun sarhoşluğunu (Kendini bilmeyecek durumdan), mahmurluğunu (Sersemliği) giderir.

Gözyaşları gelir de uyku, bir türlü gelmez, gelirse sele kapılıp gideceğinden korkar.

                                ***

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                                 ***

Neler öğrendik;

1. Şems Hazretlerinin Ay ışığı gibi aydınlık yüzünü görmenin duyguları okşayan, zevk veren, beğeni oluşturan hoş duygular, sevinçler verdiğini öğrendik.

2. Şems Hazretleri yüzüne baktığı kişiyi sarhoş gibi dolaşmaktan, sersemlikten kuraracağını öğrendik.

3. Mevlana Hazretleri özlediği Şems Hazretlerini beklerken gözyaşı döktüğünü, uykunun gözyaşı döken gözden kaçtığını öğrendik.

                                   *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER D384

Sevgilimin (Allah dostu, Şems Hazretleri) uzaktan bana yüz göstermesi ne mutludur;

Küçücük çocuk gibi  yenini (Giysi kolunu) ısırır durur.

Derken beni görür de yanına çeker;

Gönül kuşum da doğan gibi uçar da kapıverir onu.

                         ***

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                       ***

Neler öğrendik;

1. Mevlana Hazretleri Allah dostu, sevgili Tebrizli Şems Hazretlerinin habersiz ayrılması ile hazrete çok özlem duyduğunu öğrendik.

2. Mevlana Hazretleri yanına gelmeyen özlediği Şems Hazretlerinin kendisini yanına çekmesini istediğini, beklediğini öğrendik.

                     *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER D383

Müjdeler olsun bütün arayanlara, aranan-istenen geldi.

Feryat (Haykırın, çığlık atın) a aşıklar (Aşırı sevgi ve bağlılık duyanlar), sevgili (Allah dostu Şems Hazretleri) geldi.

O Eyyub'un (Hastalıklara sabreden peygamberin) zahmetlerinin sağalması (Sağlığa kavuşma, iyileşme zamanı) geldi-çattı;

O binlerce Yakub'un (Seven babanın, Peygamberin)Yusuf'u (Güzel oğluna kavuşma zamanı) geldi-çattı.

                           ***

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                          ***

Neler öğrendik;

1. Mevlana Hazretleri özlem duyduğu Şems Hazretlerinin geldiğini dostlarına müjdelediğini öğrendik.

2. Şems Hazretlerinin aranan, istenilen, hastalıkların verdiği zahmetten hastaları iyileştiren, özlem duyanları sevindiren özellikte biri olduğunu Mevlana Hazretlerinden öğrendik.

                        *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER D382

Ter-temiz kişilerin bahçesinden yetişip gelişen selvi (Servi, ince, uzun, düzgün ağaç), hem boy atar, baş çeker;

Hem güzel olur, naz eder (Kolayca gönlü olmayan, ısrar bekleyen).

Baş çekenlerden baş çeker de yücelirse, bilmeli ki dostların gururundandır, o gurur vardır onun başında da, ondan baş çeker.

                            ***

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                           ***

Neler öğrendik;

1. Mevlana Hazretlerinin dostlarının başlarında özel bir gurur oluştuğunu, başka herhangi bir konuda önde gidenlerden bu gururla ayrıldıklarını, dostlarının güzel ve nazlı olmalarını istediğini öğrendik.

2. Mevlana Hazretleri gösterdiği aşk yolunda yücelmek isteyenin başka önde gidenlerin yoluna gitmemesini, hedefe varana kadar kendi gösterdiği, yardım ettiği, aydınlattığı yoldan gidilmesini istediğini öğrendik.

                           *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER D381

Bir sırdır (Aklın erişemediği, açıklanamayan veya çözülemeyen, gizli kalan, gizli tutulan şey) ki sevgili (Sevgili ve aşık olunan kişi), dudak ucuyla, gizlice söylüyor;

İşimizin kaynağını da ancak o biliyor.

Yüzlerce yeğin (Bir olunan) yerde değirmen var;

Biliyoruz, biliyoruz amma, susuzluk yüzünden iş dönmüyor ki.

                       ***

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                         ***

Neler öğrendik;

1. Allah dostu, sevgili Tebrizli Şems Hazretlerinin sırların kaynağını bilen olduğunu, Mevlana Hazretlerinin kulağına gizlice sırlar söylediğini öğrendik.

2. Yüzlerce yerde tanelerin değirmende öğütülüp benliği-senliği ortadan kaldırıp birlik oluşturan yerleri Mevlana Hazretlerinin bildiğini, o değirmeni döndürecek gökten su gelmeyince değirmenin taşının dönmediğini, un haline gelip bir olunamadığını öğrendik.

                             *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER D380

Zindanım (Alı konduğum yer), kurtuluştan daha hoştur;

İlenmem (Lanet etmem, beddua etmem), şekerlerden daha tatlıdır.

Kılıcım, yaşayıştan daha güzeldir;

Yakutum (Pembe veya erguvan tonları ile karışık koyu kırmızı renkte, saydam bir korindon türü olan değerli taş), arılıktan-duruluktan (Saflıktan, tertemizlikten) daha arı-durudur (Daha saf, daha temizdir).

                              ***

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                              ***

Neler öğrendik;

1. Mevlana Hazretleri aşkla hapsolduğu yerin özgürlükten daha iyi olduğunu söylediğini öğrendik.

2. Mevlana Hazretlerinin aşkla söylediği kötü sözlerinin bile şekerden de tatlı sözler olduğunu öğrendik.

3. Mevlana Hazretleri aşkla kılıcıyla öldürdüklerinin yaşamaktan daha güzel sonuca ulaştırdığını öğrendik.

4. Mevlana Hazretlerinin aşkla parmağına tattığı yakut yüzüğünün saflıktan, temizlikten daha iyi olduğunu öğrendik.

5. Mevlana Hazretlerinin aşkı her şeyin iyi, tesirli, temiz ve güzel hale getirdiğini öğrendik.

                             *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER D379

Saçların öylesine güzel ki hüner ıssı (Kendisinde olan, beceri isteyen ustalıkla, beceri ile yasa sınırları içinde istediği gibi kullanabilen) kişileri yerlere serdi (Kötü bir duruma soktu);

Amberlere (Amber balığından çıkarılan güzel kokulu, kül renginde maddeye) bulandı da yenlere (Giysi koluna)-yakalara döküldü.

Misk (Asya'nın yüksek dağlarında yaşayan bir tür erkek ceylanın karın derisinin altındaki bir bezden çıkarılan güzel kokulu madde) dedim o saçlara da bu sözden kızdı o saçlar;

Öfkeyle bir-birine girdi, kendini yerlere vurdu (Kötü bir duruma soktu).

                             ***

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                             ***

Neler öğrendik;

1. Allah dostu, sevgili Tebrizli Şems Hazretlerinin saçlarını görenlerin hayran kaldığını öğrendik.

2. Şems Hazretlerinin saçlarının kül rengine dönüp döküldüğünü öğrendik.

3. Şems Hazretlerinin saçlarının kendisine hitaptan etkilenip tepki verdiğini öğrendik.

                          *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER D378

Aşkın (Aşırı sevgi ve bağlılık duygun), beni deli-divane (Çılgın, aşırı deli) ettiği gün, öylesine delilikler (Aşırı ve taşkın davranışlar) edeceğim ki devler (Korkunç, çok iri ve olağanüstü güçlü kişiler), periler (Doğaüstü güçleri olan, cinlerin güzel dişileri) bile (Aşırı ve taşkın davranıları olanlar bile) o delikleri edemez.

Kaleminin hükmü (Kaderim, yazgım), gönlüme öyle işler eder ki divanda (Yüksek düzeydeki adamların kurduğu büyük mecliste) buyruk (Emir) verenin kaleminin ucu, o işleri edemez.

                         ***

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                          ***

Neler öğrendik;

1. Mevlana Hazretleri Allah dostuna aşırı sevgi ve bağlılığın kendisinde oluşturduğu değişikliklerin hayret boyutunda olduğunu, aşkın olağanüstü güç ve sorumluluğu taşımakta güçlük çektiğini, hayret makamında olanların sıra dışı söz ve hareketlerini yaptığını öğrendik.

2. Mevlana Hazretlerinin aşkının kaderinde yazılı olup vücut bulduğunu, sonradan olan bir aşk olmadığını öğrendik.

3. Allah'a en yakın olan makamın aşk makamı olduğunu, bu makamda huzura alınmak için kişide çok büyük değişiklikler olması gerektiğinden zor ve zevkiyle katlanılacak yük altına girilerek hazırlık yapıldığını öğrendik.

4. Aşk dolu bir ruhu taşımanın kolay olmadığını, gereklerini yapmanın zor olmasına rağmen yardım edildiğini öğrendik.

5. Aşığın deli-divane olması ile sıra dışı söz ve davranışlarının başkalarına zarar vermediğini, aklının başından gitmediğini, coşkunluğa engel olamadığını öğrendik.

6. Aşık kişinin dünyaya bağlı kişilerin emirlerine bağımlı olmadığını, nasihat almadığını, öz iradesi ile hareket ettiğini öğrendik.

                               *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER D377

Ebet (Sonu olmayan gelecek zaman, sonsuzluk) sevgilisi (Sevgi ile bağlılık duyulan), gönlümün (Kalbimde oluşan duyguların kaynağının) çevresinde dönüyor;

Utangaç canımın (Topluluk içinde gereken güven ve cesareti kendinde bulunmayan ve rahat davranamayan, sıkılgan, mahcup), gönlümün çevresinde (Kalbimde oluşan duyguların kaynağının) dönüyor;

Şu balçıktan (Killi, koyu, yapışkan çamur, mil), ağaç gibi güle-güle baş çıkaracağım, boy atacağım;

Çünkü bengisu (İçene ölümsüzlük veren su), balçığın çevresinde dönüyor.

                         ***

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                          ***

Neler öğrendik;

1. Mevlana Hazretlerinin gönlünün etrafında Allah dostu sevgili Şems Hazretlerinin manevi varlığının sonsuza kadar kendisini bırakmayacağı inancında olduğunu öğrendik.

2. Mevlana Hazretlerinin canının etrafında Allah dostu sevgili Tebrizli Şems Hazretlerinin manevi varlığının sonsuza kadar kendisini bırakmayacağı inancında olduğunu öğrendik.

3. Mevlana Hazretlerinin vücudunun etrafında Allah dostu sevgili Şems Hazretlerinin manevi varlığının sonsuza kadar kendisini bırakmayacağı inancında olduğunu öğrendik.

4. Mevlana Hazretlerinin çevresinde ölümsüzlük veren suyun dolanıp durduğunu öğrendik.

                         *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER D376

Dün gözlerin (Şems Hazretlerinin gözleri), büyüler (Karşı durulamaz güçlü etkiler) yapmadaydı;

Yüzünün ışığı gök kubbeye vurmadaydı.

Saçlarının gölgesindeki güneş yüzün göründükçe can, zerre gibi havalarda takla atmaktaydı.

                       ***

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                      ***

Neler öğrendik;

1. Şems Hazretlerinin güçlü, karşı konulanamaz güçlü etkisinin olduğunu Mevlana Hazretlerinin gördüklerinden öğrendik.

2. Şems Hazretlerinin nurlu yüzünün aydınlığı gökyüzünü aydınlatacak kadar güçlü olduğunu öğrendik.

3. Güneşin bile Şems Hazretlerinin etkisiyle her zerresinin oynadığını öğrendik.

                                 *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER D375

Deli-divane olan (Aşırı derecede seven), halk arasında ap-açık (Çok açık, çok belirgin) görünür;

Çünkü o, sevda (Güçlü sevgi, aşk) atına (Hızlı yol aldıracak vasıtaya) binmiştir.

Asıl deli-divane (İlgi göstermeyenler), onu tanımıyandır;

Deliyse (Aklını yitirmiş olan, akli dengesi bozulmuş olan), bizim katımızda tanıyandır, bilendir.

                          ***

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                            ***

Neler öğrendik;

1. Allah'a ve Allah dostuna aşırı sevgi ve bağlılık duyanın halk tarafından açıkça görünen kişiler olduğunu öğrendik.

2. Güçlü sevgi, aşkın çok güçlü bir yolculuk ettiren, hedefe hızlı götüren araç olduğunu, uyurken bile yol aldıklarını öğrendik.

3. Allah dostunu tanımazlıktan gelen veya boş işlerle uğraşan kişi olarak görenlerin aklını doğru kullanamayan, akli dengelerinin nefislerine yoğunlaşmış kişiler olduğunu öğrendik.

4. Aşığın halkın kullandığı aklın üstünde ve ötesinde aklın işlerini de içine alan görüş, düşünüş, kavrayış ile ilerleyişi sağlayan güç ile iş yaptığını öğrendik.

                                 *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER D374

Dün gece gökyüzü, senin (Allah dostu, sevgili Tebrizli Şems Hazretlerinin) Ay'ından (Aydınlık yüzünden) şarap içti (Kendinden geçti);

Dünya senin bengi suyundan (İçene ölümsüzlük, sonsuz yaşam sağladığına inanılan sudan) şarap içti.

Kimde can varsa, cana canlar katan o bengi sudan (İçene ölümsüzlük, sonsuz yaşam sağladığına inanılan sudan) şarab içti.

                         ***

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                        ***

Neler öğrendik;

1. Şems Hazretlerinin Gökyüzüne yüzünü gösterip şeref vermesi ile zevkle sarhoş olup kendinden geçtiğini öğrendik.

2. Şems Hazretlerinin dünyaya yüzünü gösterip şeref vermesi ile dünyanın ölümsüzlük veren suya kavuştuğunu, sarhoş olup zevkle kendinden geçtiğini öğrendik.

3. Kimde can varsa o can Şems Hazretlerinin ölümsüzlük veren sözlerini içselleştirmesi ile zevkten sarhoş bir hale geleceğini öğrendik.

                           *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER D373

Gönül (Kalpte oluşan duygularımın kaynağı) tümden (Tümüyle, bütünüyle) senin ilkbaharını (Gençlik dönemini) hikaye eder;

Can (Yaşam), tümden, senin laleliğini (Çiçek bahçeni) över.

Mezarımın başucundan bir diken bile çıksa o tiken, gene seni ister, seni ister.

                              ***

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                             ***

Neler öğrendik;

1. Mevlana Hazretleri duygularının kaynağını Allah dostu, sevgili Şems Hazretlerine yönlendirdiğini, onun gençlik dönemini ayrıntılarıyla anlatıp söylediğini öğrendik.

2. Şems Hazretlerinin insan kalbine koyduğu Allah sevgisinin bahçesi olan kalbi överek anlattığını Mevlana Hazretlerinden öğrendik.

3. Mevlana Hazretlerinin soyundan, yolundan sert, sivri, batıcı çıkıntıları olan kişi çıksa bile yine Şems Hazretlerini isteyeceğini öğrendik.

                               *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER D372

(S.337) Gönül (Kalpte oluşan duygularının kaynağı) ter-temiz Lâ'l (Kırmızı renkte kıymetli taş) dudağına tapı kılmada (Çok saygı göstermede);

Senin iki gözünden sarhoş olmada.

Mezarımın başucundan bir tiken bile çıksa o tiken, gene seni ister, seni ister.

                          ***

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                             ***

Neler öğrendik;

1. Şems Hazretlerinin dudağından çıkan sır dolu sözlerine çok değer veren Mevlana Hazretleri, bu sözleri söyleyenin gözlerine baktıkça kendinden zevkle geçtiğini öğrendik.

2. Mevlana Hazretlerinin çevresinde olan sert, sivri, batıcı çıkıntıları olan her ne varsa yine da Allah dostu, sevgili Şems Hazretlerini istediğini, arzuladığını öğrendik.

                                 *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER D371

Ben (Mevlana Hazretleri), şûh (Neşeli ve serbest) güzelimin (Allah dostu, sevgili Tebrizli Şems Hazretlerinin) yanındayım;

Gönüle (Kalpte oluşan duyguların kaynağına) öğüt (Yapması veya yapmaması gereken şeyler için yol göstereyim, nasihat) vereyim de bilerek ayrılmasın, oradan bir yerlere gitmesin dedim.

O güzel, sözümü duyunca dudağını dişlemeye koyuldu da nerelere düştüm dedi;

Gitmiş, gitmemiş, ne çıkar, o da kimdir ki?

                                 ***

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                                ***

Neler öğrendik;

1. Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerinin yanındayken gönlüne öğüt vermeye kalkınca Şems Hazretlerinin bu duruma kızdığını öğrendik.

2. Allah dostu sevgili ile birlikte olanın gönlü nereye giderse gitsin öz varlığının sevdiği ve bağlandığı kişi ile beraber olacağını öğrendik.

                                    *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER D370

Senin gibi Ay yüzlünün (Karanlıkta kalanların yollarını, karanlıkta kalmış sorunları ortaya çıkaracak aydınlığı veren) dudaklarından çıkan sövüş (Sövmek), aslı ateşten olan lâ'le (Kırmızı renkte değerli taşa) döner dedim de şaşırdı;

Gönlün (Kalpte oluşan duyguların kaynağı), seni sevmememi mi istedi dedi (Şems Hazretleri);

Evet dedim (Mevlana Hazretleri), gül bahçesinden esip gelen her yel (Rüzgâr), hoştur.

                             ***

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                            ***

Neler öğrendik;

1. Şems Hazretleri ne yapacağını şaşırmış, hangi yola gideceğini bilemeyenlere doğru yolu gösterip aydınlattığını, kördüğüm olmuş sorunların çözüm yollarını gösterip aydınlatan Allah dostu, sevgili Şems Hazretleri olduğunu, hitap ettiği kişinin etkilenip doğru yolu bulması için, uyarıp sarsmak için sövgüyü bile kullandığını, ağzından çıkan her sözün mücevher sözler olduğunu Mevlana Hazretlerinin anlatımından öğrendik.

2. Mevlana Hazretlerine Şems Hazretlerinden gelen olumsuz sözler bile olsa sevdiğinden dolayı hoş karşıladığını, alıp kabul ettiğini öğrendik.

                                *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER D369

Vefasız (Sevgiyi sürdürmeyen, sevgi, dostluk bağlılığını devam ettirmeyen, sevgisi çabuk geçen, hakikatsiz) kişinin evinde gam (Üzüntü) olsun, o eve matem (Acı ve bu acıyı belirten davranışlar) çöksün;

Vefası olmayan kişi, âlemde az olsun, olmaz olsun.

Gördün ya;

Beni gamdan (Üzüntüden) başka hiç kimse anmıyor;

Aferin gama.

                           ***

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                           ***

Neler öğrendik;

1. Allah ve Allah dostlarına sevgisi olmayanın, sevgi ve dostluk bağlılığı göstermeyenlerin üzüntü içinde olacaklarını, acılar içinde kalacaklarını öğrendik.

2. Mevlana Hazretleri vefasız kişilerin az olması, bunların yok olmasını dilediğini öğrendik.

3. Üzüntü içine düşenlerin kurtuluş için akıllarına Mevlana Hazretleri geldiğini, yardım istemek için hazrete gönderen üzüntüyü beğendiğini öğrendik.

                                    *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER D368

Aşkın (Aşırı sevgi ve bağlılık duygusunun), feleğin beyninde (Yaşam döngüsünün duyum ve bilincinde) yer tuttu mu Arş'a dek (Göğün en yüksek katına kadar), bütün âlemi fitneler (Karışıklıklar, kargaşa) kaplar, kavgalarla (Düşmanca davranış ve sözlerle ortaya çıkan çekişme veya dövüşlerle) dolar âlem.

Dünya, cana döndü mü (Sevimli, hoş görünen oldu mu) artık ne yukarı kalır na aşâ (Aşağı);

Çünkü aşkın (Aşırı sevgi ve bağlılık duygusunun) canı (Sevimliliği, hoş görmesi) ta yücelerden tutar, kapar.

                             ***

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                              ***

Neler öğrendik;

1. Allah dostu Şems Hazretlerine kişinin aşkı ve bağlılığı oluşunca yeryüzünden gökyüzüne kadar karışıklıkları kargaşaları göreceğini, kavgalarla gürültülerle uğraşıp yaşayacağını öğrendik.

2. Bir zaman sonra aşık bu sevdadan vazgeçmedi ise sevimlilik, hoş görmesinin etken duruma geleceğini, yukarı-aşağı kalmayacağını öğrendik.

3. Kişi aşkında ve kararlılığında devam edince, aşkın kişiyi kapıp yücelere çekeceğini öğrendik.

                                     *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER D367

Senin aşkında (Benzerlerinden üstün aşırı sevgi ve bağlılık duygusunda), hünerler (Beceri isteyen ustalık, beceriklilik) ıssı (Kendisinde olanı yasa sınırları içinde istediği gibi kullanabilen) akıl (Düşünme, anlama ve kavrama gücü), uyur-gider, özlem (Görme, kavuşma isteğinin) ıssıysa (Kendisinde olan istek gücüyle) de ateşlere dalar da (Başka bir şeyle uğraşmayarak, düşünmeyerek kendini bu işe girer de) ateş (Heyecan, coşku) içinde uyur (Kendini bilmez duruma gelir, kendinden geçer).

Gözsüz (Görme engelli), gönülsüz (İsteksiz, istemeyerek) uyursam şaşırır mı?

İki gözüm de kan kesildi (Kan gibi oldu) kan (Özümleme, yadımlama görevini sağlayan) nasıl uyur?

                              ***

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                            ***

Neler öğrendik;

1. Şems Hazretlerinin aşk öğretisinde düşünmede, anlamada, kavramada becerikli aklın uyuyup kaldığını, görme-kavuşma isteğinin kişiyi heyecanlı ve coşkulu bir biçimde çevrede olup bitenden alıp başka bir aleme götüreceğini öğrendik.

2. Gözsüz, gönülsüz başka bir âleme gitmek, özlem duyduğuna bu yerde kavuşmak şaşırtıcı olmadığını, rüya görmek gibi olduğundan şaşırmamak gerektiğini öğrendik.

3. Edinilmiş bilgileri kendi öz malı durumuna getiren, canlıyı büyük ve karmaşık yapıdan enerji çıkarıp yanar duruma gelen kişinin durgun kalamayacağını, hakikati görmezlikten gelemeyeceğini öğrendik.

                                           *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER D366

Senin aşkına (Aşırı sevgi ve bağlılık duyguna) vefa (Sevgiyi sürdürme, sevgi, dostluk bağlılığı), eş dost (Tanıdıklar) olmalı.

Seninle buluşmak, sana kavuşmak, bir zandır (Bir şeyin olma veya olmama ihtimalini kabul etmekle birlikte, olabileceğine daha çok inanmak, zannetmek, zaneylemek) amma, yakıyn (Kuşku ve şüpheden uzak olan doğru, sağlam, sarsılmayan şüphe ve tereddüt bulunmayan itikat, iman) haline gelmeli.

Bu gönlü yaralının (Aşkta karşılık görmeyen kişinin) hizmeti, tapında (Değerlendirmende) kötü değil amma, bundan da daha iyi olmalı.

                      ***

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                        ***

Neler öğrendik;

1. Allah dostu, sevgili Şems Hazretlerine aşırı sevgi ile bağlılık duygusu, sevgiyi sürdürme, sevgi ve dostluk bağlılığı bize dost olması, yabancılık çekmememiz gerektiğini öğrendik.

2. Şems Hazretleri ile buluşmanın, kavuşmanın sağlam, sarsılmayan, şüphe ve tereddüt bulunmayan güçlü inanç gerektiğini öğrendik.

3. Herşeyi akıl ile ispat ederek inanmanın kolay olmadığını, aşkta ispat yoluna gitmeden kalp hastalıklarından kurtarmak, hakikat güneşinin ışıklarının girmesine engel olanı ortadan kaldırmak, aydınlanmak gerektiğini öğrendik.

4. Şems Hazretlerini görmek, buluşmak çok küçük bir ihtimal olsa bile onun hizmetimizi gördüğünü bilerek hizmet etmeye devam etmemiz gerektiğini öğrendik.

                            *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER D365

Aşka (Aşırı sevgi ve bağlılık duygusuna) binlerce can, binlerce gönül verilse, gene yetmez.

Can da nedir, yeri mi var canın;Sözü bile edilemez.

Bu yola, öyle bir kişi gidebilir ki her adımda yüzlerce can verir de, yüzünü dönüp ardına bile bakmaz.

                       ***

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                          ***

Neler öğrendik;

1. Allah'a ve Allah dostuna binlerce can, binlerce kalbinde oluşan duyguların kaynağı verilse yine yetmeyeceğini, uygun görülmeyeceğini, daha fazla verilmesi için uğraşıya devam edileceğini öğrendik.

2. Bu yolun yolcusu kararından dönmeyen, aradığını bulana kadar vazgeçmeyen, can verse de zarar etse de bu yoldan geriye dönmeyen kişi olduğunu, her adımda içinde güzellikler yaşadığını, her adımda bir adım öncesi yaşadığı güzelliğin daha üstününü yaşayarak yoluna devam ettiğini, geldiği zor yolculuğa bile bakmayarak yola devam edeceğini öğrendik.

3. Aşık kişinin sözle öğrenmesinin yeterli olmadığını, önce bulu yolu açmış Allah aşığının yolundan vücudunu da yorarak, eziyet çekerek, risklere korkmadan girerek aşık olduğuna doğru gitmesinin gerektiğini öğrendik.

                                *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER D364

Aşka (Aşırı sevgi ve bağlılık duygusuna) binlerce can, binlerce gönül (Kalpte oluşan duyguların kaynağı) bile yetmez;

Canın (Yaşamayı sağlayan varlığın) da yeri var mı?

Kimsecikler, canın lafına bile edemez.

Bu yola o kişi gidebilir ki her adımda yüzlerce can verir de yürür, yüzünü geriye döndürmez de gider.

                        ***

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                         ***

Neler öğrendik;

1. Aşktaki yolculuğa ne canın ne de gönlün gücünün yetmeyeceğini, bu yolda binlerce kere can vermek, kalpte oluşan duyguların kaynağı sanıp da olmayışını görerek yeniden yeniye aramakla ömrü tüketmek gerektiğini öğrendik.

2. Aşk yoluna giren yolcunun geriye dönmeden can verip yeniden can alarak yürüyüşüne devam ettiğini, yüzünü geriye döndürüp baktığında aldığı yola hayran olarak kendini takdir edip pişmanlık göstermeden yolculuğuna devam ettiğini öğrendik.

                           *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER D363

Bir (Allah dostu, sevgili Şems Hazretleri) incin (Şekli tüm zamanlarda değişmeyen mücevher sözlerin) var ki denizleri doldurur;

Bir incidir ki binlerce denizi incilerle dop-dolu bir hale sokar.

Onu bulmak istiyorsan eşeklikten (Anlayışsızlık etmekten, kaba davranmaktan) vazgeç de alçal, kendi içine dal;

Eşekcesine (Kalın kafalı, anlayışsız, kavrayışsız yaşar) gidersen yüzün ahıra doğrudur, ancak ahıra (Evcil büyükbaş hayvanların barındığı kapalı yere, hayvan damına) varabilirsin.

                               ***

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                             ***

Neler öğrendik;

1. Şems Hazretlerinin sözlerinin sır dolu şekli değiştirilemeyen çok değerli sözler olduğunu, hakikati olduğu gibi görme ve kabul edip bu şekilde yaşama yolunu açan yol gösterici sözler olduğunu, bizlerin içimize dalarak kalpte oluşun duygularımızın kaynağını bu sözlerle doldurmamız gerektiğini, öğrendik.

2. Şems Hazretleri kaynak olup kolayca bulunmayacağını, anlayış ve nazik bir biçimde gönül alçaklığıyla kendi içimize dalarak hazreti gönül yoluyla bulabileceğimizi, ulaşabileceğimizi öğrendik.

3. Kalın kafalı, anlayışsız, kavrayışsız yaşamayı seçenlerin pis, bakımsız, dağınık, harap, gürültülü yaşama ulaşacaklarını öğrendik.

                                          *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER D362

Anlamda (Anlaşılan şey, hatırlattığı düşünce) vardır, sözde yoktur ki görünsün;

Gönülde (Kalpte oluşan duyguların kaynağında) belirir, dilde değildir ki görünsün.

Cihanın (Evrenin, dünyanın) varlığıdır, fakat cihanda değil;

Varlıkta da, yoklukta da görülecek gibi değildir.

                               ***

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                               ***

Neler öğrendik;

1. Canı, ruhu, aklı, nefsi arayan bunları sözde bulamayacaklarını, anlamda bulacaklarını öğrendik.

2. Canı, ruhu, aklı, nefsi arayanlar konuşmada bulamayacaklarını, kalpte oluşan duygularımızın kaynağında belirince görebileceklerini öğrendik.

3. Can, ruh, akıl, nefs dünyada görünmesine rağmen dünyaya ait olmadığını öğrendik.

4. Başka alemlerden gelip insan vücudunda belirli bir zaman etken olan varlık ve güçlerin geldikleri gibi vücuttan gideceklerini, etkenliklerini kaybedeceklerini, ancak Allah dostlarının devletinin etkilerinin yaşarken de öldükten sonra da daha güçlü bir şekilde görüleceğini öğrendik.

5. Devlet (Tanrının yetkili kıldığı, sırlarını bağışladığı, ilmiyle kudretiyle desteklediği, yetki verdiği kişinin sözlerini doğru çıkardığı, isteğini kendi isteği olarak gerçekleştirdiği, diğer insanların kabul ederek boyun eğdiği, erdeme ve ölümsüzlüğe kavuşturmaya, insanları yönlendirme ve yöneltme makamı)

                          *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER D361

A benim canım, beden, tapında (Allah dostu, sevgili Şems Hazretlerinin şahsında) düşüp yerlere kapandı mı, bahtına (Gelecekteki olayları kaçınılmaz bir biçimde belirleyen ilahi iradenin insan ve toplum için çizdiği yaşayış biçimine) kavuşur, devlete (Tanrının yetkili kıldığı, sırlarını bağışladığı, ilmiyle kudretiyle desteklediği, yetki verdiği kişinin sözlerini doğru çıkardığı, isteğini kendi isteği olarak gerçekleştirdiği, diğer insanların kabul ederek boyun eğdiği, erdeme ve ölümsüzlüğe kavuşturmaya, insanları yönlendirme ve yöneltme makamına) erişir.

Ne vakit ayaklarına kapansam, iç yüzden can da benim ayaklarıma kapanır.

                               ***

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                              ***

Neler öğrendik;

1. Şems Hazretlerine aşırı sevgi ile bağlanıp saygı gösterenlerin talihlerinin, kaderlerinin, şanslarının değişeceğini, büyük kazanımlar elde edileceğini öğrendik.

2. Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerine büyük saygı gösterdikçe kendi canının da kişiliğine büyük saygı gösterdiğini öğrendik.

                           *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER D360

Sevgiliye (Sevilen ve aşık olunan kimseye) baksam utanır (Sıkılıp çekinirim);

Bakmasam gönüle (Kalpte oluşan duyguların kaynağına) afat (Felaket) kesilir.

Yüzündekiler damlalarından yıldızlar görünür;

Onun yüzünden suyu olmadı mı, suyum bulanır-gider.

                          ***

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                          ***

Neler öğrendik;

1. Mevlana Hazretleri Allah dostu, sevgili Şems Hazretlerinin nurlu yüzüne baktığını, Şems Hazretlerinin utandığını öğrendik.

2. Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerinin nurlu yüzüne bakmasa Mevlana Hazretlerinin kendi gönlüne büyük zararlar verdiğini öğrendik.

3. Sevilen Allah dostunun nurlu yüzünün iyilik kaynağı olduğunu, bakan kişiye iyilik geleceğini, kişide bulanıklığın gideceğini, temiz, berrak hale geleceğini öğrendik.

                          *

RAVLİ