Eski görüşüp konuşmamızın hakkını hiç gözetmiyorsun (Gereğince değerlendirmiyorsun);
Zulmünden (Güçlü bir kimsenin yasaya veya vicdana aykırı olarak başkasını uğrattığı kötü durumdan) hiç bu çeşit bir düşünceye kapılmıyorsun.
Gözde oturmadasın, gönüle (Kalpte oluşan duyguların kaynağına) inciler (Tüm zamanlarda şekli değişmeyen mücevher sözleri, sırları) saçıyorsun (Isı ve ışık yayıyorsun);
Ne ateşten korkun var ne sudan.
***
ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI
Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982
***
Neler öğrendik;
Mevlana Hazretleri aşık olduğu Allah dostu, sevgili Şems Hazretleri ile konuşmalarını hatırlayarak Şems Hazretlerinin yeteri kadar değerlendirmediğini sandığını öğrendik.
Şems Hazretlerinin devlet sahibi olarak kendisinde olan yetkiyi istediği gibi kullandığını, karşısındaki bana ne der diye değerlendirme yapmadığını, doğru olan ne varsa yaptığını öğrendik.
Mevlana Hazretlerinin gözünden Şems Hazretlerinin görüntüsünün hiç gitmediğini, verdiği sır, sırrın sırrı, sırrın sırrının sırrını hiç aklından çıkarmadığını, Hazretin sevgi ve saygısını kalbine, duygularına yerleştirip onun ısısı ve ışığı ile sevinç duyduğunu öğrendik.
Devlet (Tanrının yetkili kıldığı, sırlarını bağışladığı, ilmiyle kudretiyle desteklediği, yetki verdiği kişinin sözlerini doğru çıkardığı, isteğini kendi isteği olarak gerçekleştirdiği, diğer insanların kabul ederek boyun eğdiği, erdeme ve ölümsüzlüğe kavuşturmaya, insanları yönlendirme ve yöneltme makamına) *
RAVLİ