MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER H29

Birlik (Allah'ın varlığına, birliğine ulaşma) yolunda ne ibadet (Allah'a bağlılığını göstermek için yapılan hareketler) vardır, ne suç (Törelere, ahlak kurallarına aykırı davranış vardır);

Meyhane (Tekke) mahallesinde yoksul (İstenilen nitelikte ve özellikte olmayan bir biçimde olan) kimdir, padişah (İdare eden, emir veren) kim?

Kalenderin (Alçak gönüllü, yumuşak huylu, olayların üstünde fazla durmayan, sade yaşamaktan hoşlanan) yüzü, ister aydın olsun, ister kara.

Arş'ın sayvanında (Gölgeliğinde) güneş nedir, Ay ne?

                       *

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                       *

Neler öğrendik;

1. Allah'ın varlığın birliğine ulaşma yolunun herkese açık olduğunu, kişinin özelliklerine veya geçmişine bakılmadan yolcuya yol açıldığını, Allah dostları tarafından yardım edildiğini öğrendik.

                          *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER H28

(S.283) Yanakların ter ü taze (Çok taze), hoş gelmişsin güzelim (Allah dostu, sevgili Tebrizli Şems Hazretleri), hoş gelmişsin;

Dudakların gülüyor, o lâ'l (Kırmızı renkli kıymetli taş gibi) dudakları ısırarak gelmişsin.

O gün, gönlümü (Kalpte oluşan duygularımın kaynağını) göğsümden aldın-götürdün;

Bu yetmedi sanırım ki bugün canıma kastetmeye (Öldürmeyi amaç olarak almışsın) gelmişsin.

                        *

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                         *

Neler öğrendik;

1. Şems Hazretlerinin çok özel bir kişi olduğunu gören Mevlana Hazretlerinin aşık olduğunu, İlahi aşkı ondan öğrenip birlikte yaşadıklarını öğrendik.

2. Mevlana Hazretleri İlahi aşkla aşık olduğu Şems Hazretlerine gönlünü, canını taşıdığını, kendini yok ederek Şems Hazretlerinde var olmak isteğinde olduğunu öğrendik.

                                  *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER H27

Canıma (Yaşamı oluşturan ve kimi kişilerde beden ve zeka dışında ölmez bir bütünlük olarak tanımlanan güç, doğada olanları ruhla yöneten kuvvete), şeker gibi neşeler (Mutlu olmaktan doğan ve dışa vurulan sevinçle) doldurdun;

Yaprak (Gül yaprağı) gibi şekerler içine attın ben;

Bugün gülmelere batıp gidiyorum;

Ağzıma ne biçim gülüş ektin sen?

                    *

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                   *

Neler öğrendik;

1. Allah dostuna çok kuvvetli sevgi ve bağlılık duygusu olan aşkın Mevlana Hazretlerine tatlılık ve neşe verdiğini öğrendik.

2. Aşkın Mevlana Hazretlerine yerleşerek, ağzından sevinç ve gülmeler meydana getiren sözler söyleyen biri haline getirdiğini öğrendik.

                       *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER H26

Bir can var ki gıdası gamdır (Genellikle kötü bir şey olacakmış düşüncesiyle ortaya çıkan ve sebebi bilinmeyen gerginlik duygusu), düşüncedir (Uzay ve zamanın ötesinde, öznenin dışında, kendiliğinden var olan, duyularla değil, yalnızca ruhen algılanabilen asıl gerçeklik);

Bir başka can da var, ormandaki aslan gibi.

Düşünce, kesere (Tahta, ağaç yontmaya ve çivi çakmaya yarayan, kısa saplı, bir yanı keskin ağızlı çelik araca) benzer;

Aklını başına al da boş yere düşünme;

Düşünme de keseri ayağına vurmayasın.

                 *

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                *

Neler öğrendik;

1. Bazı insanların üzüntülü düşünceden beslenip yaşamının sonuna kadar devam ettirdiklerini, kendilerini çok tedbirli olarak tanımladıklarını öğrendik.

2. Bazı insanların da Allah dostuna sevgiyle bağlanmış bir aşık olarak korkusuz aslan gibi yaşamlarını sürdürdüklerini öğrendik.

3. Boş yere düşünmek kişiyi kendi kendini yaralamaya sebep olduğunu öğrendik.

4. Kişinin hakikati olduğu gibi yüzüne söyleyen Allah dostuna sevgiyle bağlanan, onun sözleriyle kendini süsleyen kişinin gürbüz, cesur ve yiğit kişi olacağını öğrendik.

                                  *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER H25

Tövbe etmeye (Bir işi bir daha yapmamaya söz vermeye) kalkışma, ben bozdum tövbemi (Tövbe ettiğim herhangi bir işe, duruma yeniden döndüm);

Artık sarhoş (Kendini bilmez durumdaki) canıma, tövbe etme isteği de hiç mi, hiç gelmez.

Yüz kez, bin kez tövbe ettim;

Elimin elinden tövbe, kan ağlıyor (Büyük üzüntü içinde bulunuyor).

                          *

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                          *

Neler öğrendik;

1. Mevlana Hazretleri kendisinden habersiz ayrılan Allah dostu, sevgili Tebrizli Şems Hazretlerini sevme ve düşünmeyi bırakmaya defalarca karar verse de tövbesini bozduğunu, aşkına devam ettiğini öğrendik.

2. Aşkın tövbe kabul etmediğini öğrendik.

                           *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER H24

A güzel, (Allah dostu, sevgili Tebrizli Şems Hazretlerinin) ansızın yüzünü görünce aşktan (Çok kuvvetli sevgi ve bağlılık duygusu ile) başım döndü, yolu yitirdim gitti.

A Ay (Beyaz-Karanlıkta kalanların yolunu aydınlatan) yüzlüm, görürsün;

Bir gün aşkının gamıyla geçer-giderim de başın sağ olsun derler, filan (Önem verilmeyen, hafif kimse), İnna li-llah (Geldiği yere gitti)

                            *

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                            *

Neler öğrendik;

1. Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerine bakınca Allah'ın güzel sanatını ve yansımasını görünce çok özel biri olduğunu anlayıp hemen aşık olduğunu, kendi izlediği yolu kaybedip Şems Hazretlerinin yolunu arama ve bu yolda isteğine düştüğünü öğrendik.

2. Mevlana Hazretleri kendinden haberi olmadan ayrılan Şems Hazretlerinin başına üzücü veya kötü bir şey olacak korkusundan doğan tedirgin edeci duygu ve düşüncesiyle, özlem içinde öleceğini, Şems Hazretleri de ölümünü duyunca sıradan bir baş sağlığı dileyeceğini tahmin ettiğini öğrendik.

                                 *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER H23

 

Sevgili (Allah dostu, sevgili Tebrizli Şems Hazretleri) beni bir deste tereye (Az bir değere) sattı;

Belki o geçer akçe (Gümüş para) olan dost, beni tekrar alır.

Şecere (Soyunun, ailenin bilinen en eski atasından başlayarak son üyelerine kadar kökten çıkan ağaç görünümü içinde gösterilen çizelge) sahibi, güzel bir örnek geliştirmiştir;

Ucuza alan, ucuza satar gider.

                     *

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                    *

Neler öğrendik;

1. Mevlana Hazretleri kendisinden habersiz giden Şems Hazretlerinin kendisine çok az değer verdiği için böyle davrandığını, belki geri dönüp tekrar benimle dostluk kurar diye düşündüğünü öğrendik.

2. Şems Hazretlerinin asil, soylu, büyük bir kişi olduğunu, kendisinin iyi bir örnek olarak kendini göterdiğini öğrendik.

3. Alış değeri, satış değerini etkilediğini öğrendik.

                        *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER H22

Akşam oldu da gönül (Kalpte oluşan duyguların kaynağı), gene feryattan (Yüksek sesle haykırmaktan) kurtulamadı;

Yüzyıllık gam (Üzücü veya kötü bir şey olacak korkusundan doğan tedirgin edici duygu) bir günde söylenemez ki.

A benim canım, cihanım;

Akşam olunca gam yemeyi (Üzücü veya kötü bir şey olacak korkusu içinde olmayı), buzağısına (Yeni doğmuş, ana sütüyle beslenen sığır yavrusunu) yitiren (Ne olduğunu, nerede bulunduğunu bilemeyen, kaybeden) bilir.

                 *

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                *

Neler öğrendik;

1. Mevlana Hazretleri akşam olunca çok sevip bağlandığı Allah dostu, sevgili Tebrizli Şems Hazretlerinin kendisinden habersiz ayrılmasından doğan üzüntü içinde özlemle haykırdığını öğrendik.

2. İnsanın yaradılışında olan gamın nedeninin ve sonucunun bir günde ortaya çıkmadığını öğrendik.

3. Sevdiğinden ayrı düşenin, bilinmezlik içinde olduğu sanılan sevgilinin başına gelebilecek fenalıklar olabileceği duygusunu ancak böyle bir durum yaşayanların anlayabileceğini öğrendik.

4. Bir annenin kaybolan yavrusunu aradığı gibi sevenin de sevdiğini aradığını öğrendik.

                              *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER H21

Hepimiz de Tanrı kudretinin (Allah'ın bütün varlığı kapsayan gücünün dilediği her şeyi yapması şeklinde tecelli eden sıfatının) oyuncağıyız;

Zenginlik onundur, hepimiz de yoksuluz.

Şu bir-birinden üstünlük (Benzerlerine göre daha yüksek bir düzeyde olma, onları geride bırakma duygusu ile hareket etmek) arayış da nedir?

Son ucu, hepimiz de bir sarayın kapı yoldaşıyız.

                      *

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                     *

Neler öğrendik;

1. Zengin olanın kudretli Allah olduğunu, yaşayan her canlının yoksul hükmünde olduğunu öğrendik.

2. Canlılar birbirinin üstünde yer ve etki etmek için arayış içinde olduklarını ve uğraştıklarını, bu uğraşanların yerinin Allah katına ulaşmak yolunda yolcular olduğumuzu öğrendik.

                     *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER H20

Bir kişisin sen ki varlığın da tümden O'dur,

Yokluğun da O;

Neşenin de sermayesi O'dur,

Gamının da sermayesi O.

Gözün yok ki göresin onu;

Yoksa başından ayağınadek bütün varlığın O.

                    *

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                    *

Neler öğrendik;

1. Tüm varlığımız, yokluğumuz, neşemiz, üzüntümüz tümüyle Allah'tan geldiğini, Allah'ın gücünün ve sanatının ortaya çıkardıkları olduğunu, hakikati olduğu gibi gören göze sahip olanların bunları görebileceğini, öncelikle bu göze sahip olmaya çalışmamız gerektiğini öğrendik.

                          *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER H19

Ey düğüm çözmeyi (Anlaşılmaz bir şeyi anlaşılır duruma getirmek) isteyiş yolunda ölüp giden;

Ey vuslattan (Sevgiliyle kavuşmadan) doğan, ayrılıkta (Sevgiliden ayrı düşünce) ölen.

Ey deniz kıyısında susuz uyuyan;

Ey definenin baş-ucunda yoksullukla can veren.

                      *

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                         *

Neler öğrendik;

1. Bazı insanların anlaşılmaz bir şeyi anlayıp anlaşılır hale getirme yolunda ömür tükettiklerini öğrendik.

2. Bazı insanların yaşamı sevgilisi ile birlikte olmakla yaşandığını, ayrılık olunca seven kişinin bu ayrılığa dayanamayıp öldüğünü öğrendik.

3. Bazı insanların bilgili kişilerin yakınında bilgiden mahrum yaşadıklarını, arayış içinde olmadıklarını, tembel bir şekilde yaşadıklarını öğrendik.

4. Bazı insanların çok değerli şeyleri kapsayan bilgi ve görüş sahibi kaynağın çok yakınında olduğu halde sıkıntı içinde bir ömür sürdüklerini öğrendik.

                           *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER H18

Gökyüzünde yurdun vardı;

Kendini ter-temiz bir dünyadan sanmadaydın.

Toprağa, kendi resmini yapmışsın, toprağa bağlanmışsın da aslın olan şeyi bırakıp gitmişsin şimdi.

                      *

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                       *

Neler öğrendik;

1. Mevlana Hazretlerinin aşk öğretisinde kişinin gökyüzünde yurdu olacağını, çok temiz bir dünyada yaşadığını sanısında olacağını öğrendik.

2. Kendini toprağa bağlayan kişinin aslını yitireceğini, soyluluğunun özelliğini taşıyıp koruyamaz duruma geleceğini, öğrendik.

                           *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER H17

Sen, kumar (Talih oyunu oynadığımız) arkadaşımızdın;

Ne diye sus-pus olmuş, kala-kalmışsın?

Süsen (Yaprakları kılıç biçiminde, çiçekleri iri ve mor renkli, güzel görünüşlü ve kokulu, çok yıllık bir süs bitkisi) gibi, selvi (İnce, uzun, piramit biçiminde, yapraklarını dökmeyen ağaç) gibi gamdan (Üzüntüden) hürdün (Özgür bir biçim-desin) sen;

Mal-mülk ıssı (Kendisinin olan bir şeyi yasa sınırlarıiçinde istediği gibi kullanabilen kimse) oldun da o yüzden gama (Üzüntüye) kul oldun (Aşırı derecede bağlanıp, boyun eğdin).

                          *

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                               *

Neler öğrendik;

1. Mevlana Hazretlerine kalben bağlanan kişinin talih oyunu oynayan arkadaşı olacağını öğrendik.

2. Mevlana Hazretleri ile arkadaşlık edenin üzüntüden arınmış hür bir biçimde yaşayacağını öğrendik.

3. Mevlana Hazretleri ile arkadaşlığı bırakıp mala-mülke bağlananın artık üzüntü ile arkadaşlık edeceğini öğrendik.

                         *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER H16

A canı, suçlulara karşı gazebe (Dargınlığa, kızgınlığa, darılmaya, kızmaya, hiddete, öfkeye) gelen, gene de onlar adına senin canın özürler (Bir kusurun hoş görülmesini gerektiren sebep) getirmiş.

Sarhoş (Kendimi bilmeyecek durumda) olur da yatar-uyursam, alemi bela tufanı (Büyük zarar ve sıkıntıya yol açan olay) kaplasa iki arpaya (Satın) bile almam ben.

                     *

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                      *

Neler öğrendik;

1. Allah dostu, sevgili Tebrizli Şems Hazretleri suçlulara kızıp öfkelendiğini, sonra onların bu suçları affedilmesi için özür dilediğini öğrendik.

2. Mevlana Hazretlerine Allah'tan sarhoşlukla beraber uyku verildiğinde dünyada olan felaketlere karşı duyarsız kalacağını öğrendik.

                    *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER H15

Selvi ( Servi-İnce uzun, piramit biçiminde, koyu yeşil yapraklarını dökmeyen ağaç), boyu, senin (Allah dostu, sevgili Tebrizli Şems Hazretleri) boyundan çalmış;

Gül, yüzüne karşı gömleğini yırtmış (Kıskançlığından yapraklarını dökmüş).

Bir kerecik aynayı eline al da Allah için yüzüne bak;

Senin gibisini duydun mu, ya da gördün mü, bir anla.

                      *

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                     *

Neler öğrendik;

1. Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerinin güzelliğini ve etkisini bize anlatmak için bildiğimiz örneklerden misal verdiğini öğrendik.

2. Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerinin kendi güzelliğini seyredip kendine aşık olmasını istediğini dilediğini öğrendik.

                      *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER H14

A güzel (Allah dostu, sevgili Tebrizli Şems Hazretleri), bu kulun (Aşırı derecede bağlanan Mevlana Hazretlerinin) canına can olmuşsun (Sevimli, hoş görünmüşsün) sen;

Küfür (Allah'ın varlığına ve birliğine inanmayan) karanlığında (Işıksız kalmışlara) iyman (İman-Güçlü inanç) mumu (Işık) kesilmişsin sen.

Gönlümde (Kalbimde oluşan duyguların kaynağında) nağmeler (Güzel,uyumlu sesle) söylemedesin;

Başımda, şarap gibi oynamadasın (Sarhoş etmedesin) sen.

                     *

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                                *

Neler öğrendik;

1. Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerine sevimli ve hoş göründüğünü, tam bir doğrulukla Şems Hazretlerine sevip bağlanarak aşık olduğunu öğrendik.

2. Şems Hazretleri Allah'ın varlığına ve birliğine inanmayanlara sözleriyle bu kişilerin aklına ışık tutarak imanlı kişiler olmasını sağladığını öğrendik.

3. Şems Hazretleri Mevlana Hazretlerinin hem gönlünde hemde aklında oyunlar oynadığını, güzel uyumlu sözler söylediğini Mevlana Hazretlerinden öğrendik.

                           *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER H13

Ey dünya güzellerinin beyi, Allah için (Gerçekten, doğrudan) bir şey;

Ey canın rahatı-huzuru, Allah için (Gerçekten, doğrudan) bir şey (Ver).

Ey yüzüne karşı, dünya güneşinin, her sabah, Allah için bir şey diye yalvardığı güzel (Allah dostu, sevgili Tebrizli Şems Hazretleri).

                          *

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI
Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                        *

Neler öğrendik;

1. Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerinden Allah için gerçekten, doğrudan bir sır vermesini istediğini öğrendik.

2. Mevlana Haretleri Şems Hazretlerinden Allah için canın rahatı ve huzuru için bir sır vermesini istediğini öğrendik.

3. Dünyayı aydınlatan güneşin bile Şems Hazretlerinden bir şey vermesini yalvararak istediğini öğrendik.

                              *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER H12

A uykumu bağlayıp gömen;

Geceyi de beni de şaşkın bırakan, delirtip (Sağlıklı düşünemeyecek duruma getirip) giden.

Canı, sıcak afsunlarla (Büyülerle) baştan çıkaran, gönlü (Kalpte oluşan duyguların kaynağıyla), sitemlerle (Bir kimseye, yaptığı bir hareketin veya söylediği sözün üzüntü, alınganlık, kırgınlık ve başka duygular uyandırdığını öfkelenmeden belirtmesiyle) evden dışarı atan.

                             *

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI
Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                                *

Neler öğrendik;

1. Mevlana Hazretleri gece sabaha kadar kendisinden habersiz ayrılan Allah dostu, sevgili, Tebrizli Şems Hazretlerininin yolunu gözlediğini, gelmesini beklediğini, gelince kendisini uykuda olarak görmesini istemediğini, bunun için hiç uyumadığını öğrendik.

2. Şems Hazretleri Mevlana Hazretlerinin canını büyülerle kendine aşık ettiğini sonra da evden dışarı attığını öğrendik.

                               *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER H11

Ey elest (Allahü tealanın, Adem aleyhisselamı yaratınca, kıyamete kadar gelecek olan zürriyetini (Çocuklarını) zerreler halinde onun belinden çıkarıp onlara “Ben sizin Rabbiniz değilmiyim” diye hitap buyurup, onların da “Evet, sen Rabbimizsin” diye cevap verdikleri gün, zaman) gününde malı-mülkü, bahtı devleti kovan, bu kul, seni “Kulhuvallah” (İhlas suresi gibi) gibi okumuş,

Gün ışığı gibi kapımdan gir de boynumun, kapıdan dışarı nasıl bükülüp kaldığını gör.

                   *

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI
Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                 *

İhlas suresi:

Bismillahirrahmanirrahim

1,2,3,4, De ki; O , Allah birdir, Allah sameddir (Hiçbir şeye muhtaç olmayan, aksine her şey kendisine muhtaç olan demektir),

O, doğurmamış ve doğmamıştır.

Onun hiçbir dengi yoktur.

Neler öğrendik;

1. Mevlana Hazretlerinin mal-mülk, baht-devlet istemediğini Allah'ın birliğini istediğini öğrendik.

2. Mevlana Hazretlerinin Allah'a giden yolu arayanları, yola girecekleri gözetleyip kapısından içeri alıp yetiştirdiğini öğrendik.

3. Mevlana Hazretleri ve Allah dostlarının uygun kişiyi avlayıp olgun hale getirerek Allah'ın birlik makamına, Allah'ın huzuruna alınmak için hazırladıklarını öğrendik.

                                       *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER H10

Ey körlere (Bakış ve değerlendirme açısı dar olanlara) lütfeden (İyilikte bulunan), onları yol görür (Anlayan, kavrayan, sezen) bir hale getiren;

Ey dinsizleri (Dini inancı olmayanları) din (Tanrı'ya, doğa üstü güçlere, çeşitli kutsal varlıklara inanmayı ve çok bağlanılan düşünce, inanç) yolunun kılavuzu eden.

Yok-yoksul (Zengin olmayan) kişilere mal-mülk verip padişah eden;

Ey Husrev'i (Seveni) tutup Şirin'leştiren (Sevilen haline getiren).

                     *

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI
Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                     *

Neler öğrendik;

1. Aşka düşenlerin, çok kuvvetli sevgi ve bağlılık duygusuyla Allah'a ve Allah dostlarına bağlananların olmasını istediğine, ümitle beklediğine kavuştuğunu, hatta daha da iyi ve üstüne kavuşacaklarını öğrendik.

                               *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER H9

A bu dünyanın canıyla diri olan, utan (Onursuz sayılacak veya gülünç olacak bir duruma düşmekten üzüntü duy), neden böylesine dirisin (Gereği kadar pişmemiş-sin) sen?

Aşksız olma ki ölmeyesin;

Aşkla öl ki diri kalasın.

             *

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

             *

Neler öğrendik;

1. Yaşadığımız dünyaya canıyla bağlanıp diri olan kişinin ham kişi olacağını, dirilikten pişme aşamasına geçmeden bir ömür sürüp mezara gireceğini öğrendik.

2. Allah'a veya Allah dostuna çok kuvvetli sevgi ve bağlılık duygusunu yaşayanların ölümsüzlüğün sırrını öğreneceklerini, bedeni toprağa girse bile diriliğinin devam edeceğini öğrendik.

3. Aşkla ölüp mezara giren kişinin kıyamete kadar canlılığını devam edeceğini, Allah dostlarıyla beraber olacağını öğrendik.

                       *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER H8

Senin (Allah dostu, sevgili Tebrizli Şems Hazretleri) yüzünden edebi (Toplum töresine uygun davranmayı) kollayamadım (Göz önünde tutamadım) da daha fazla feryat (Yüksek sesle haykırışlar) ettim;

Kıskançlık duydu da (Sevgide veya kendisiyle ilişkili şeylerde bir başkasının ortaklığına, üstün durumda görünmesine dayanamamadı) burdu kulağımı benim (Uyardı);

Öyle bir yere gideyim de hırsızlamaca feryat (Kimseye görünmeden yüksek sesle haykırışlar) edeyim ki ne gönül (Kalpte oluşan duyguların kaynağı) yol bulabilsin oraya, ne göze.

                    *

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI
Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                              *

Neler öğrendik;

1. Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerinde gördüğü Allah'ın yansımasını, sanatının güzelliği karşısında hayretler içinde feryatlar ettiğini, çok kuvvetli sevgi ile bağlanmasını ait olduğu topluma kolayca anlatamadığını öğrendik.

2. Mevlana Hazretleri kıskançlığın meydana getireceği fenalıktan çekinmesi gerektiğinin uyarısını aldığını öğrendik.

3. Mevlana Hazretleri gördüklerini sır olarak saklama, hayretini yanlış yorumlar yapan gözlerden gizlemek için kalbinde oluşan duyguların kaynağını kimse görmesin diye Şems Hazretlerine taşıdığını öğrendik.

                                 *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER H7

A yüzünü yalımlatmış (Ateşten çıkan alevler gibi) güneş, ey onun ışığıyla olgunluğu (İnsanların bilgi, görgü ve hoşgörü bakımından gereği kadar gelişmiş olma durumunu) öğreten güzel;

Bütün bu yıldızları sen aydınlatmışsın;

Fakat sen, hepsinden de üstünsün;

Çünkü daha fazla yanmış yakılmışsın sen.

                    *

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                            *

Neler öğrendik;

1. Allah dosu, sevgili Tebrizli Şems Hazretlerinin Olgunluğu öğreten ışığa sahip olduğunu, uygun kişileri aydınlatan kişi olduğunu öğrendik.

2. Şems Hazretlerinin üstün ışığa sahip olduğunu, ışığının şuur altını bile aydınlattığını, geçmişte unutulan, saklana her ne varsa ışığıyla ortaya çıkarıp kişiyi öz eleştiriye sokup içte saklı-gizli bir şey bırakmadığını, kişiyi rahatlattığını, problemi bu günkü bilgi ve gözle yeniden değerlendirilmesini sağladığını öğrendik.

3. Bazı kişilerin geçmişte yapmak istediği fakat yapamadığı, zamanla unutup içinde kalan her ne varsa Şems Hazretleri ışık tutarak yeniden gösterip hatırlattığını, kişiye devamlı sıkıntı veren geçmişten kurtardığını, kişinin aklı başında olarak tekrar değerlendirmesine imkan sağladığını Mevlana Hazretlerinin açık öğretisinden öğrendik.

                                       *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER H6

Gözleriyle oklar atan, yürekler delen bir Ay doğdu (Allah dostu sevgili Tebrizli Şems Hazretleri kendini gösterdi);

Gönlümün bir şeye duruşmasını (Takındığım tavrı) ancak o bulandırır (Karıştırır).

Canım ona alıştı, gönlüm (Kalpte oluşan duygularımın kaynağı) onu sevmede;

Kalbimse, ebedi olarak âh (Aferin, yaşa) o, âh (Aferin, yaşa) o der-durur.

                            *

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                             *

Neler öğrendik;

1. Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerinin çok özel biri olarak görünce kendisini ona taşımaya çalıştığını, canının onun canına alıştırdığını, duygu dünyasındaki sevgisine ona yönlendiğini, yüreğini onun sevgisiyle ısıttığını, kalbinde oluşan duygularla ebedi yaşaması için beğeni ile dua ettiğini öğrendik.

                                  *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER H4

Bugün bilmiyorum, nasıl gelmişsin;

Sabahın erken saatinde, sarhoş bir halde çıka-gelmişsin.

Gönlümün kanını içsen, gene elden salmam seni;

Çünkü eline gönül kanını almış da (Kalpte oluşan duyguların kaynağı yaralanmış bir şekilde) gelmişsin.

                          *

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                          *

Neler öğrendik;

1. Allah dostu, sevgili Tebrizli Şems Hazretleri sabahın erken saatinde Tanrı şarabı içip sarhoş olmuş bir biçimde MevlanaHazretlerinin yanına geldiğini öğrendik.

2. Mevlana Hazretleri her ne halde gelirse gelsin Şems Hazretlerini bırakmayacağını, gereken sevgi ve saygıyı gösterip ikramlarda bulunacağını öğrendik.

                         *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER H3

Bugün gel, pek güzel bezenmişsin (Süslenmişsin);

Sanki güzelliğin ta ortasından bitmiş, boy atmışsın (Gelişmişsin).

Gökyüzüne ağ (Yüksel, yukarı doğru çık) da bur kulağını göğün (Değerlendirme yeteneğinle gökten bize hediyeler getir);

Bahçeye gir de salın (Uyumlu benzer hareketlerle, hafifçe bir sağa bir sola eğilerek yürü);

Çünkü süslenmiş bir selvisin (Düzgün ve uzun boylusun).

                    *

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                      *

Neler öğrendik;

1. Mevlana Hazretleri Allah dostu Şems Hazretlerini içini ve dışını çok güzel süslenmiş olarak gördüğünü öğrendik.

2. Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerinin göğe çıkıp hediyeler getirmesini istediğini öğrendik.

3. Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerinin yürüyüşündeki asaleti çok beğendiğini ve izlemekten hoşlandığını öğrendik.

                         *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER H2

Sevgilinin (Allah dostu, sevgili Tebrizli Şems Hazretlerinin) hayali, gün ağarırken, hadi erkenden al, iç diyerek elinde bir (İçi Tanrı şarabıyla dolu) kadehle çıka-geldi.

Erkenden başla, günün sonuna dek çeke dur;

Sarhoşların arasına, sarhoş olarak erkenden gir diyordu.

                   *

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                    *

Neler öğrendik;

1. Şems Hazretlerini özleyen Mevlana Hazretleri gece sabaha kadar sevgili Şems Hazretlerini beklediğini, Şems Hazretlerinin hayalinin helal şarap olan Tanrı şarabıyla geldiğini, bütün gün bu şaraptan içip sarhoş olmasını istediğini.

2. Sarhoş Allah dostlarının, sarhoş Hakk aşıkların yanına sarhoş olarak girmek gerektiğini öğrendik.

                     *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER H1

(S.282) Dudakları yüzünden şekerin karına (Kazancına) kesat (Alışverişte durgunluk) düştü;

Görüyorsun ya, dolunay (Ay'ın tam bir daire olarak dolgun, parlak görüldüğü evre), tapısında (Yaşam yerinde) yerlere kapandı

Güzelliğe dair ne varsa hepsi de bol-bol var onda (Allah dostu, sevgili Tebrizli Şems Hazretlerinde);

Yalnız ağzı müstesna;

O ağız, dar mı dar.

        *

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

        *

Neler öğrendik;

1. Allah dostu Şems Hazretlerinin Allah'ın güzel sanatını üstünde gösterdiği, yansımasını aşıklarına gösterdiği çok özel bir kişi olduğunu öğrendik.

                *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER H5

Ağzında, ayrılıklara dair sözler olsa bile, nasıl olur da unutur bizi?

Gönüllerde (Kalpte oluşan duyguların kaynağında) de ancak o var, ağızlarda da;

Güzeller güzeli o;

Allah'tan başka yoktur tapacak (Tutku ile, inanç ile sevilecek, bağlanılacak varlık).

                             *

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                            *

Neler öğrendik;

1. Allah'ın yarattığı kulu unutmadığı gibi bizim de unutmak hastalığına yakalanmamak gerektiğini öğrendik.

2. Ağızda, gözde kalpte, duygularda güzeller güzeli Allah olduğunu, ona taptığımızı, dünyada gördüğümüz güzellerin onun eseri ve kendisini hatırlattığı için sevdiğimizi öğrendik.

                           *

RAVLİ