DİVAN-I KEBİR 6. CİLT 3630 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)
 
3630. Şu denizde, şu karanlıkta, yüzlerce dalgalar arasında, yükle dolu gemide ne âlemdesin?
 
Hasta benim, bize hekimsin sen;
Son-ucu sor beni;
A hasta, nasılsın de.
 
Sen beni sormazsan ben sorayım seni.
A işi-gücü tatlı, tatlı gazel, nasılsın?
 
Neliksiz-niteliksiz varlığı gör a gönül;
Artık çok-çok nicesin, nasılsın deme.
 
Tebrizli Şemseddin'in kulağına söyle, a sırları güzel güneş de, nasılsın?
 
Kadehimi döndür, sun bana, hünerlerimden alıkoy beni;
Delirdim ben, fakat deliliğimden söz açma benim.
 
Ne, nice kaldı bizde, ne, nasıl;
A gönlümün huzuru, bizde yok bunlar, sen nasılsın?
 
Halkı gördüm;
Dünyaya zebun (Güçsüz, zayıf, aciz) olmuş.
Bense aşkı tattım;
Dünya bana zebun (Güçsüz, zayıf, aciz) oldu.
 
Düşmandan korkma;
Aldırış bile etme;
Âşık, uçsuz-bucaksız bir denizdir zaten.
 
Görünmüşüm, halka ne a ayık kişi;
Yahut gizlenmişim, gizliliğimden dolayı ne oluyor halka?
                     ***
DİVAN-I KEBİR 6 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                        ***
Neler öğrendik;
1.    Şems Hazretlerinin Mevlana Hazretlerinden ayrılması ile Mevlana Hazretlerinin Şems Hazretlerini nasıl ve ne halde olduğunu merak ettiğini, onun da kendisini merak edebileceğini öğrendik.
2.    Halkın aşkı tatmadığından dünyaya karşı güçsüz ve zayıf olduğunu, Mevlana Hazretleri aşkı tadınca dünyanın kendisine karşı güçsüz ve zayıf bir hale geldiğini öğrendik.
3.    Âşık kişinin düşmandan korkmadığını, dünyadan da büyük güç ve olanaklara sahip olduğunu öğrendik.
                    *
İşte böyle yaren;
Mevlana Hazretleri halkın kendisini görmesinin veya görmemesinin bir önemi olmadığını, dünya sarhoşluğundan, baygınlığından kurtulmuş kişi ile önemsediğini öğrendik, anladık.
                     *
RAVLİ