280.Sen
kendini birisine, amma bir ölüye vakfetmişsin;
Bense
cana, cihana sahip olana vakfetmişim (Adamışım)
kendimi.
A
dost, sen de gel, gel de bize dost ol, çünkü canında canımızın eseri var,
nişanesi (Eseri, izi, belirtisi) var.
Tebrizli
Tanrı Şems’i, varlık göğünün bir güneşidir ki doğdu;
Ne
göktür o gök ki orda dönüp durmada.
Bugün
yüzün, bir başka yüz, bugün tatlı dudaklarında bir başka tat var.
Bugün,
güle benzeyen lâ’l dudakların bir başka daldan bitmiş;
Bugün,
Ay’a benzeyen yüzün gökyüzüne sığmıyor;
O
gökyüzüne benzeyen göğsünde bir başka ferahlık, bir başka genişlik var.
Bugün
fitne, yatağından hangi tarafından kalktı, bilmiyorum;
Şu
kadar biliyorum ancak, onun yüzünden âlemde bir başka kavga var, bir başka
gürültü var.
İki
âlemden de dışarı, bir başka yazıda yayılan, aslanları bile avlayan, yere yıkan
o ceylan, bugün, gözlerinde göstermede kendini.
Şu
sevdalara düşmüş gönül gitti, gönül de kayboldu, sevda da;
Çünkü
onun, bundan daha üstün bir sevdası var şimdi.
Âşığın
ayağı olmazsa eseli kanatla uçar;
Başı
olmazsa başka başları vardır onun.
***
DİVAN-I
KEBİR 2 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
***
Neler
öğrendik:
1.
Gönlümüzü,
kalbimizi, canımızı ölümsüzlüğü kazanmamış birisine adamamızın yanlış olacağını
öğrendik.
2.
Mevlana
Hazretleri kendisine dost olunmasını istediğini, bu dostluğun gereği olarak canımızı Allah’a götürecek yol ve izlerinin kendisinde
olduğunu, yardım edeceğini öğrendik.
3.
Şems
Hazretlerinin yüce özelliklerini Mevlana Hazretlerinin gördüğünü, bize
tanıtarak sevmemizi ve bağlanmamızı, güzelliklerinden istifade etmemizi
önerdiğini öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Mevlana hazretlerine dost olursak Allah’a canımızı
yaşarken götürme yollarını öğrenip uygulayabileceğimizi, bu yolda yücelikle
donanmış güzelliklere sahip Şems Hazretlerini gönülden sevmeyi ve tanıma
imkânına kavuşabileceğimizi, Tutkulu bir sevgiyle doğru kişiyi seven kişinin;
herkes tarafından kıskanılacak olanaklarla donanacağını, öğrendik, anladık.
*
RAVLİ