ALÇAK GÖNÜLLÜK
Alçak gönüllü olup gücünü iyilikle kullanmak güzel sonuç verir.
Aşkı ve aileyi, yalnızca para konularına bağlamak rahatsız edicidir.
Bu, eğitimsiz, ahmakça ve kendine karşı kayıtsız bir tutumdur.
ACIMA VE DIŞLANMA KORKUSU
Bu korkuyu yenmedikçe, yaşamınızın denetimini kazanamazsınız.
Anlayış ve şevkat karşılıklı olursa kesinlikle daha büyük ödül yoktur.
Amacımız, gereksiz acıyı ve rahatsızlık duygusunu en aza indirmek ve yaşamın keyfini çıkartmak olmalı.
Yaşamdan sevinç duymalısın.
ARZU DUYMAK
Arzu duymak sağlıklı ve hayatta kalmayı sağlıyor.
İhtiyaçlar yiyecek, içecek, barınma ve giysi gibi istekler hayatta kalabilmeyi sağlar ve bu kadarla yetinmeliyiz.
Sonraki arzularımızın pek çoğu hayal kırıklığına uğratır.
Hayal kırıklığı öfkeye yol açar.
Bunalım, tedirginlik, zedelenmiş duygularla akıl sağlığın bozulur.
AŞAĞILIK VE SUÇLULUK DUYMAK
Bir zayıf yanımızın herkesin içinde ortaya çıkmasında ve başkalarının bizimle ilgili olumsuz düşüncelerini paylaştığımızda, ardından da zayıf yanlarımızı ortaya çıkardığımız için kendimizi kötülediğimizde yaşadığımız duygulardır.
Alçağın teki olduğumuza, lanetlenmeye ve cezalandırmayı hak ettiğimize inandığımızda yaşadığımız duygulardır.
Aklın hep bu düşünceyle meşgul hale gelir ki kötü diye tanımladığın düşüncelerin önce saplantıya dönüşür.
Tedirginliğin rahatsızlığa, rahatsızlığın tedirginliğine karşılıklı olarak artırarak olumsuz etkiler. Durumlara yalnız kötü tarafından bakanlarda olur.
Kendin kendinle alay etmesini beceremediğinde olur.
AKILLICA DAVRANMAK
Ana hedeflerimize ulaşmak yolunda hoş olmayan, kaçınamadığım belirli şeyler çıkabilir bunları kabul ediyorum.
Önleyebilmeyi tercih ederdim ama dünya benim istediğim gibi olacak diye bir şey yok.
Hoş olmayan bir şey varsa vardır yok sayamam.
İstediğimi elde etmek için planlar yapıp çabaladığım sürece şu an ki rahatsızlıklara ve güçlüklere deyip kabul edersem katlanabilirim dersen akıllıca davranmış olursun.
APTALCA DÜŞÜNCE
Olmalı veya zorunlu dile getirdiğin düşüncelerdir.
Aşırıya kaçarak bir perhiz yaparak zoraki bir döngüye girmek, insanın sağlığında ciddi sorunlara yol açar.
Kimileri için bu adeta yaşam biçimine dönüşür.
ALIŞKANLIKLAR
Alışkanlıklar yaratmaya eğilimi olan varlıklarız.
İyi ve kötü alışkanlıklar ediniriz ve öğreniriz.
Alışkanlık kötü ise ortadan kaldırmak için harekete geçmedikçe bu hareketler daha da kötü bir şekle dönüşebilir.
İstediğimiz olmayınca ya da engellendiğinde öfkeden kudurmak gibi kütü alışkanlıklar edebiliriz.
ANLAŞILMAK
Anlaşılmak istemek dünyayı tersine çevirmek kadar zordur.
Çünkü kişiler önce kendini anladıktan, tanımladıktan sonra başkasını anlayabilirler.
Anlaşılmak isteğinden vazgeçip anlamayı istiyorsak, mutlu günler bizleri bekliyor demektir.
ANLAMAK
Anlamak için ölçü oluşturan doğru, ilk kaynaktan alınmış ve kaliteli bilgi birikimi ve iyi bir gözlem gerekir.
Anlamak istemeliyiz, başkalarının seni anlamıyor olmasından rahatsız olmamalıyız.
ANLAYIŞLI OLMAK
Anlamaya çalışmak yerine ona yardım ve hizmet etmek ve yardıma hazır olmakla olur.
ACI
Zaten katlanırsın, yalnızca bundan hoşlanmazsın ve elbette tercih etmezsin.
Az acı veren olasılığı tercih etmek daha akıllıcadır.
Acı çekmeye hazır olan insanlar en az acıyı çekerler.
Her zaman acıdan kaçmaya çalışanlar en fazla acıyla karşılaşırlar.
ACIYARAK YAKLAŞIM
Yüksek bir duygudur.
Güçlü ve donanımlı olmak gerekir.
Acıma duygusuyla seçim yapmak yanlıştır.
Yapılacak yardımın sınırları belirlenmelidir.
BUNALIM DUYGUSU
Doğal yetenekleriniz ve bilgimizle bir şey başaramadığımızı kabul etmemektir.
Yetersizliklerinizden dolayı kendinizden nefret ederek, kendinizi suçlamamalıyız.
Kendi kendimizi incitme suçlama ve cezalandırma davranışıdır.
İş sonucunu kabul etmeyen, kabullenmeyen kendini başarısızlıkla suçlar, suçluluk duyar, beceriksizlikle tanımlar, düş kırklığına uğrar.
Bunalım, eylemde bulunmanıza engeller ve duygusal açıdan saplanıp kalmanıza yol açar.
Üzüntü için yas tutma zamanı koyarsan bunalıma girmezsin.
Bağırmak yerine, sakince ifade edilmesi, çok daha sağlıklı sonuç verir.
BENCİLLİK
Her zaman söz hakkının kendinde olmasını ister.
İstekleri başkalarınınkinden daha fazla önem taşıdığını düşünür.
Uzlaşmaya yanaşmaz.
Haklı olduğunu düşünerek istediklerini elde etmek gerektiği fikrinden kurtulamamıştır.
Gerçekte asla büyümemiş çocuklardır.
Kendini acımasızca analiz yapmalısın.
Kibar olmaya özen göstermelisin.
Başkası için daha fazlasını istemeliyiz ve yapmalıyız,
Elde etmek için ısrarcı olmamalıyız.
Bencil, tatsız bir insanın yaşlandıkça bu huyları artar.
Fakat kibar ve neşeli insanlar genelde zarafetle (incelikle) yaşlanırlar ve son ana dek kibar ve neşeli kalırlar.
Bencillik, ilişkide bulunduğunuz diğer insanların çıkar ve isteklerine aldırmayıp huysuz bir biçimde her zaman kendinizi öne çıkarmanız, onların, kendini beğenen ve düşünen yaşam tarzınıza uymalarını beklemeyendir.
Sağlıklı sınırların geliştirilip korunması için kendi çıkarını gözet, verdiğin sözlere saygı göster ve onların çıkarlarını da aklımızda bulundurmanın önemini kavramalısın.
BOYUN EĞME
Var olanı değiştirmek için yapabileceğiniz hiçbir şey olmadığı ya da çok az şey olduğu anlamına gelir.
Kendini bu durumda hissediyorsan, değiştirmek için çaba harcamazsan sonuç değişmez.
BELİRSİZLİK
Belirsizliği kabul etmek gerekir.
Mutlak kesinlik yoktur.
Olasılıklar ve fırsatlar dünyasında yaşıyoruz
Heyancanlı ve etkileyiciliğinin farkına varmalıyız.
BUNALIM
Rahatsızlık verir, gelecekten umutsuz olursun, kendini çaresiz hissedersin, başarısız ve değersiz olduğunuz fikri sürekli meşgul eder, uyku düzeniniz bozulur, kilonuz değişir.
Yani derdi dert edinmiş hastalanmışsın.
Bu dertten kurtulmak için doktor yardımı almak gerekir.
Çünkü kafan iyice karışmıştır.
Yakın bildiklerinin iki yüzlülükleri ve amaçlarını gizlemeleri kafanı iyice karıştırır.
Bulunduğun yerden ve insanlardan uzaklaşmak gerekir.
(Tebdili havada faydalar vardır)
BUNALIMDA OLMAK
İnsanlar genellikle ikiyüzlüdür, düşündüklerini açıklamazlar, amaçlarına gizlice ulaşmak isterler.
Anlatımları başka bir şey üzerinden yaptıkları için amaçlarını anlamakta zorlanırsın, çoğu zaman tahminlerin tutmaz, ilişkiler zedelenir, kendine güveni olmayanların ruh halidir.
Bunalımdaysan bunalımdasındır kabul et.
Sıkıntı içindesin anladık, ama bu durum abarttığın kadar korkunç değil ki.
Sadece rahatın kaçmıştır.
Bunalımındayım diye açıkça tanım yap, bunalımı kaldırabileceğini kabul et.
BUNALIMA GİRMEK
Bilgi ve aklın yetersizliği ile korkular üzerinde hâkimiyet kurar.
Yakınlarının öneri ve yardımlarını ret edersin.
Yeni ve değişik bir şey yapamaz hale gelirsin.
Kimse beni anlamıyor dersin ama kendin kendini ve çevreni anlamıyor hale gelen sensin.
Dostunla düşmanını ayırt edemez hale gelmişsindir.
Aklın sana sorunları ayırt edip yön veremez bilgin seçenekleri değerlendiremez durumdasın.
Yani aklın sana yardım edemez durumdasın.
Bulunduğun ortamı değiştirmen veya yalnızlığa bir müddet çekilmen faydalı olur.
Zamana bırakmak yani sorunu geride bir müddet bırakıp baskısı azaldığı zaman çözmek faydalı olur.
Gelecek zamanla beraber imkânlar ve fırsatlar gelir.
Çözemeyeceğin bir sorun varsa mesela ölümle ilgili gibi yas tutmak için bir zaman tayin et ve yas tut.7, 40, 52 inci günü gibi ve her sene ölüm gününde hatırlayarak başkalarına iyilik yap ve sevabını bağışla.
BERBAT
Berbat sözcüğü kötü anlamına gelir.
Bu sözcük değer ölçü olarak kullanılırsa sahip olunan binlerce iyi niteliği örter.
BEDEL
Her şeyin bir karşılığı vardır, karşılıksız olarak hiç bir şey arama.
Karşılığını bil ve karşıla, yararlan.
Karşılığı büyük ise gizlenilir ve üstüne bedava örtüsü konur.
Karşılığı bilinmeyenden kork ve uzak dur.
BAĞIMLILIK
Bağımlılık duyduğu şeye yeniden başlamasına neden olabilecek yerlerden ve insanlarla karşılaşmaktan kaçınılması gerekir.
Bağımlı kişiyi gözetlenmesi doğru olur.
Bağımlı kişiye güvenilmez.
BİRBİRİNİ ANLAMA ARAYIŞI
Başarmanın yolu mizah anlayışı ve sevecenlikle sağlamlaştırılmış dürüstlüktür.
Sıcaklık ve ilgi görmenin nasıl memnuniyet verici ve güven tazeleyici olduğunu bilmeliyiz.
Doğru sözcükler seçilmezse yanlış anlamalar olur.
Alan dışında kalanların kafalarını karıştırmamak için dikkatli olmalıyız.
Görüşler kökten ayrıştığında bu zeminler üzerinde mutlu bir şekilde iletişim kurmak güçtür.
Başkalarının sorunlarını anlayabilmek için başında sorunlar olan birisi olman şarttır, sorunlar farklı olgunluğa ulaştırır, buna sahip isen anlayabilirsin.
BAĞLANMAK
Başka insanların kontrol edemediğimiz sorunlarına bağlanmak çok derin bir hatadır.
Kendi gerçeğini bilmeyen, hiç kimsenin gerçeğini asla bilemez.
Kendi gerçeğini bilmeyen, hiç kimsenin gerçeğini asla bilemez.
BAŞARILI OLMAK
Başarılı olmak için bol miktarda cesaret ve öz-güven olması ve öz disiplinli denemelerle hedefe ulaşana kadar çalışmaktır.
BİLGİ
Bilgi başarının sadece küçük bir parçasını oluşturmaktadır.
Her çabanız, size değerli karşılıklar sağlamaktadır.
Davranışını düşünürsen her denemeniz size bir şeyler öğretecektir.
CAHİLLİK
Cahillik bir servetin yok olmasına sebeptir.
ÇARPIK DÜŞÜNCE
Kendini ve başkalarını alçaltmak, yenilgiye katlanamamak, olumsuz duruma uyum göstermemek için diretmek, kötü durumun değiştirmeye çalışmamaktır.
Bu durumda olanların kullandıkları kelimeler ”zorundayım, berbat, buna dayanamıyorum’.
Çaresi kendinizi ve başkalarını kabul etme görüşünden yola çıkarsanız, olaylar üzerinde açık ve doğru şekilde düşünmeye doğru uzun bir yol almış olursunuz.
Tanımla, kanıtları ara, farklı açılardan incele, alternatiflerini ara, ters düşecek kanıtlar ara ve akla yakın görünen şıkkı seç.
Çalışırken iş yerinde; İşinizin başında durun, sinirlenmeyin, gücenmeyin, duygularını bilmesini kibarca ama kararlılıkla sağlayın.
Mümkün olduğunca tatlı görünün, gerilim işareti alır almaz gevşemeye çalışın.
ÇABUK ÇÖZÜMLER
Gerçek çözümleri gizlemek için başvurulur.
Asıl sorun yaratan durum, duygusal rahatsızlık vermeye devam edecektir.
Sağlıklı ve köklü çözümler, yöntemlerle sonuç alınır, bu da zaman ister.
İhtiyaç için akılcı bir amaca hizmet eden çözümler tercih edilmelidir.
Asıl sorunun çözümünden kaçanlar başka bir uğraşı ile üstünü örterek öne çıkmasını istemezler ve ‘zaman geçiriyorum’, ‘denedim’, ‘kendimi böyle daha iyi hissediyorum’,’kendime olan güvenim yerinde’ gibi söz ve davranışlara saklanırlar.
Çabuk çözüme başvurmanıza neden olan ana sorununuzu saptayın ve onu kabullenin.
ÇALIŞMAK
Çalışmanın getireceği rahatsızlık, sıkıntı veya mutsuzluk dayanılmaz şeyler değildir, sadece talihsiz rastlantıların düzenlediği ve böylelikle insanlara iyi ya da kötü durumlar hazırladığı sanılan inanç, şans, baht şeylerdir.
DIŞLANMA KORKUSU
Reddedileceğinden korkarak farklı fikir beyan edememektir.
Başkaları kızdığında paniğe kapılırlar, kötü davranışlarına karşı koymaktan kaçınırlar.
(yaygın korkudur)
Dışlanan insanlara güvenmez.
Başkası birisi ile uzun süre boyunca samimi olamaz.
DÜŞÜNMEK
Mutlaka o şeyi gerçekleştirmekle sonuçlanacak değildir.
Kişi kendisini kabul edilemez düşünceleri ve hisleriyle birlikte benimsediğinde ve o düşüncelere hoşgörü gösterebildiğinde, düşüncelerini ve duygularını gerçeğe dönüştürmesi daha az olanaklı hale dönüşür.
Akılcı olmayan şekilde düşünmeye eğilimin varsa berbat veya felaket olarak görme, üstesinden gelinebilecek bir sorun olarak gör.
Hiç kimsenin senin gibi düşünmesini bekleme.
Düşünme tembeli iseniz, düşünmemek daha kolay gelir.
Düşünürseniz az, düşünmeyi o kadar az istersin.
DENETLEMEK
Denetleyemiyorsan, değiştiremiyorsan oluruna bırak.
Denetimi elinde tutak için ısrar edersen, öfkeler, suçlamalar, inceltmeler, dışlamalar, acıyarak yaklaşımlar seni sarar.
Değişmesi için baskı yaparsan öfkeni alevlendirirsin.
Sert ve sakin olursan başarı sağlayabilirsin.
Kavgaya başka sebep vermeyin.
Nazik (İnce, terbiyeli, saygılı, güzel, zarif) olursan sakinlik sağlanır, işbirliğine ortam hazırlanır.
İyi şeyler ödüllendirilmelidir.
(Balla, sirkeyle olduğundan daha çok sinek yakalarsınız)
DEĞİŞMEK
Başkasının değişmesini istiyorsak önce biz değişmeliyiz.
Dinlemek çok özel bir hünerdir.
İyi dinlemek hoşgörü ve anlayış gerektirir.
Anlatanın anlaşılmak için yürekten bir ricasını, kaygısını gözden kaçırmamalı.
Herkes iyi dinleyici sever.
Aralıksız konuşmak sinirli gerilim yaratır.
Saygı ve sevgi kazanmak için sabırla ve ilgiyle dinlemeye hazırlıklı olmalıyız.
Anlatılanları dikkatlice dinler, karşındakinin ne amaçla söylediğini göz önünde tutar ve kendi yargılarını oluşturursun.
Kendimizi değiştirmek için çalışmaya istekli olmalıyız.
Değiştirmeye çabalamak; değiştirilemeyeni kabul etmek bu iki durum arasındaki algılayacak bilgeliğe sahip olmak gerekir.
Kendini değiştirmek güç olabilir ama değiştirmezsem her şeyin daha zor olacağı da bir gerçek.
Böyle düşünmeye kendini ikna et.
Rahatsızlık duyacaksın fakat bu rahatsızlığa katlanabilirsin. İyi bir ruh haline kavuşursun.
Gönülsüzce çaba gösterirseniz, çabalarınız etkisiz kalır.
Değişmek demek, eski alışkanlıklarını yıkmak ve yenilerini geliştirmek amacıyla düşünce, hissetme ve eylem biçimimizi değiştirmek demektir.
DUYGU
Olayları değerlendirme ve düşünme biçiminize göre oluşur.
Duycularımızın oldukça farkındayız (anlaşılmamak, değeri bilinmemek, görmemezlikten gelinmek) gibi fakat bazen başkalarının duygularının farkına varmakta yetersiz kalırız.
Gerçek duygularımızı saklamaya çalışırsak kendimize yabancılaşırız.
Kendinizi olduğunuzdan başka bir türlü olduğumuza inandırmaya çalışmayınız.
Duygularınızı dürüstçe, fakat özen ve incelikle iletmelisin.
İçtenliğini dışa vurmanızda esnek olmalısın.
DUYGUSALLIK
Her açıdan sağlıklı olan bireyler, kendilerine veya başkalarına katı ya da mutlak kurallar koymazlar, bilimsel düşünceye yaşamlarında yer verirler.
DÜNYA
Dünya tümüyle iyi ya da tümüyle kötü değil, iyiyle kötünün bir karışımı olduğunun farkına varmalısın.
Dünyada kesinlik yoktur, belirsizlikler vardır.
Dünyada değersiz hiçbir insan yoktur, sadece değersiz davranışlar vardır.
DENGE
Denge elde etmeye çabalamak, size, kişisel olarak anlamlı hedeflerin peşine düştüğünüz duygusu ve rahatlık verir.
Dünyanın kendi kuralları var ve ona göre işliyor, yoksa sizin ya da bizim kurallarımıza göre değil.
DENETİM
Bilimle olur.
Doğanın işleyişi ile uyumlu olmalı ve hoşlanıyor olmalısın.
Sınırlarını bilmelisin.
Seçme gücüne sahip olursun, istek ve hedeflerin doğrultusunda yaşamını yönlendirmek için kullanabilirsin.
DÜŞÜNCE
Düşüncelerinde ne zararı ne de mutlu olmayı öne çıkarma, yaşamın tadına daha çok varmaya çalışarak sevinçle yaşamak akıllıca olur.
DEĞERSİZLİK
Değersiz bir insan olsaydınız, tamamen değersiz olan bir ruha, bir öze sahip olduğunuz ve hiç bir zaman değer taşıyacak takdir edilecek bir şey yapmadığınız anlamına gelir ki bu söz konusu bile olmaz.
İnsan inanılmaz derecede karmaşık canlılardır.
Birçok yeteneğin, davranışın, niteliğin ve karakter özelliğinin birleşiminden oluşur.
Tek bir niteliğe göre insanın kendisini değersiz ilan etmesi dünyanın en saçma şeyidir.
İnsan özellikleri tartılamaz ve ortalaması alınamaz.
İnsanı kim yargılayacak?
Özellik ve yetenek bu kadar farklı olunca buna kim karar verecek.
DİNLEMEK
Dinleme yaparken yönünüz anlatana doğru olmalı.
Gözlerine doğru bakmalısın.
Gülümsemelisin.
Hem ruhsal hem fiziksel olarak dinlemek gerekir.
Esnemek dinlenme olmadığının belirtisidir.
İyi dinlemek hoşgörü ve anlayış gerektirir.
Tümüyle dikkat kesilip yürekten gelen ricayı gözden kaçırmamak lazımdır.
Bu rica çok önemli olabilir.
Herkes iyi dinleyiciyi sever.
Aralıksız konuşmak sinirli bir gerilim üretir.
Saygı ve sevgiyi kazanmak istiyorsak sabırla ve ilgiyle dinlemeye hazırlıklı olmalıyız.
DEDİ KODU
Dedikoduya önem vermek, mutlu davam eden arkadaşlık için ölüm demektir.
Başkasının yalanı arkadaşlığını bozabilir.
DENEYİM,
Öz-disiplin kazanmamışa yaptığı işin sonuçlarını öğreten öğretmendir.
Deneyim, hiç çaba harcamamış kişinin zor durumdan kurtulmak için kaçmayı emreder.
Deneyimlerin devam ettikçe öğrenme isteğin de devam eder.
DENEME
Deneme bir çaba harcamaktır.
İlerleme, çaba harcadığınızda ve bir sonraki denemenizi bir öncekinden öğrendiklerinizle yetkinleştirdiğinizde mümkün olacaktır.
EĞİTİM
Eğitimi ne kadar çok görürseniz o kadar eşsiz olursunuz.
Eğitim olmadan güç ve zenginliğin sıkıntısını çekersiniz.
Eğitim aldıkça yalnız bilgi birikimi gerçekleştirilmez, temel bir değişim süresine de girersiniz.
Belli bir eğitim derecesi sizi nitelik bakımından farklı bilge, merhametli, meraklı, ilginç, sağlıklı bir insan yapar.
Eşit düzlemde ilişki kuran yaş farklılıklarını önemsizleştirir.
Endişe; üzüntü ile düşünürsen olur.
Sorunun güçlük çıkardığını kabul et fakat kesinlikle korkuya kapılma.
Gönlünü üzüntüye kaptırarak enerjini boşa harcama.
Dikkatini sorunun üstesinden gelmenin yolları üzerinde yoğunlaştır.
Eminlik. Yapa-yapa kendinden emin olursun ve yapa-yapa rahata kavuşursun.
FANATİK
Fanatik düşünceli kişiler, düşüncelerini dikkatle incelemeyen, fakat aynı zamanda inançlarıyla, aşırılığa vardıracak kadar, kendinden geçen insanlardır.
Özel bir görüştür.
Farklı görüşlerin olduğunu ve bunu insanların savunmaları gerçeğini kabul etmezler.
Serbest bölgeye, tarafsızlık noktasına ulaşmayı başaranlar her toplulukta mutlu olabilirler.
(Sanatkârlar, artistler, yazarlar, ressamlar, müzisyenler)
ESNEKLİK
Esnek olmanız içtenliğinizle dürüstçe, özen ve incelikle duygularını iletmekle olur.
FARKINDALIK
Farklılıkların farkında olmayanlar sert konuşur, isteksiz olur, şikâyet ederek ortada dolaşırlar, tahammül etmeyi bilmezler.
Mızmızlanırlar, üzülüp dururlar.
Bu durumun açıklanması gerekir.
Açıklandıktan sonra sertlik yerine anlayış ve yakınlık tavrı gelir.
Bir soruna karşı mücadele edebilmenin ilk koşulu, onun farkında olmaktır.
FİKİR
Fikir farklı ve yaptığına karşı olabilir, planını yeniden düşünmek ve daha iyi plan yapabilmek için yeterlidir.
Böyle biriyle ortaklık kurun, kuramazsan söylediklerini yapan, kendini denetleyebilen, iradeleri (İsteme, buyruk, bir şeyi yapmaya veya yapmamayı belirten iç güç) ile belli başarılar kazanmış kişilerle birlikte olun.
GENÇ
Genç bir akrabanla anlaşmayı istersin ama bunun kolay olmadığını bilmelisin.
GEÇİNMEK
Geçinmek demek onlara güven vermek demek.
GÜÇLÜLÜK
Kendini güçlü hissetmek için başkalarını aşağılama ihtiyacı duyan kimse tehlikelidir.
GÜLMEK
Eğer kendinize gülebilirseniz çevrenizle beraber gülebilirsiniz.
GERÇEĞİ KABULLENMEK
Gerçeği kabullenmek için yürekli olmak gerekir.
Koşulları, hoşlanmadığımızı, bir şeyler yapıp yapmayacağımıza karar vermeliyiz.
Gerçek, katı gerçek olduğunda yapmak istediğiniz her şeyi yapamayacağınız anlamına gelir ve bu da keşke diyenler bu tuzak içindedir.
GÖNÜLSÜZLÜK
Gönülsüz gösterilen çabalar etkisiz kalır.
İş ağırdan alınır, hoşgörü azalır, memnuniyet kalkar, işi bırakılır.
GELİŞMEK
Gelişmek için insanın çok çalışması gerekir.
İşe başla ve hedefine ulaşana kadar çalış.
Rahat etmeyi bekleme.
GÜVEN
Güven duymak istiyorsan, sorunların üstesinden gelmek istiyorsan çalışman ve denemen gereklidir.
Alıştırmalar yaparak başardığına kendini ikna etmelisin.
İnsanın kendine güveni ancak bir şeyi yaparak gelir.
Bunun başka bir yolu yok.
Bu tanım basit ama böyle.
Güven iyi bir ilişki için yüksek önceliğe sahiptir.
Güven güveni doğurur.
Güven doğrudan bir yaklaşım biçimidir.
Mesafeli tavırlardan kaçınmalısın.
Eleştiriye açık olmamalısın.
Vaaz vermemeli veya patronluk taslamamalısın.
Baskı altında tutmamalısın.
Hatalarını, cesaretini kırmayacak bir biçimde göstermeliyiz.
GELİŞME
Gelişmemizi sağlayacak fırsatlar için bu gün yapmanızın iyi olduğu işleri bu gün yapıp yarına bırakmamakla olur.
Yaşama yeteneğiniz bu davranışınla; hayatı doyası ile yaşama fırsatlarını görmeni sağlar.
Gelecek sadece sorunlar olarak gelmeyecektir, imkânlar ve fırsatlarla gelecektir.
Kendini gelecek korkusuna terk ederek bunalıma girme, şimdiden kendini kör ve sağır hale getirme.
Bir şeyi mükemmel olup olmadığını hiç de göz önünde bulundurmaksızın yapmaya çalışmak, hangi hataların yapıldığını görmek ve sonrasında bunları düzeltmek, böylece aynı işi bir daha ki seferde bu yeni kavrayışla denemekten oluşan sürenin tümü, gelişme sağlamanıza olanak sağlar.
GENÇ
Genç inançlıdır, özgüvenlidir, umutludur.
Bu dünyadan, insanlardan ve sonsuzluktan ne kadar güzellik, umut, neşe, cesaret, kibarlık ve güç mesajı aldıysa, o kadar gençtir.
Kuşkuların, korkuların, kaygıların, öz-güvensizliğin, üzüntün, düş kırıklıkların varsa yaşlısın.
GEÇİNMEK
İyi geçinmek ister yüksek ister daha aşağıda olsunlar, pek çok kişi için zordur ve ancak altyapılarına bakmaksızın her bireye saygı gösteren geçinir.
HAKSIZLIK
Yalnızca kederlendirici ve can sıkıcıdır.
Ama sen bunu korkunç ve felaket olduğuna inanırsan bunalım, öfke, korku ya da işleri erteleme olarak görürsün.
Doğru inanış, hayatın adil olmadığı ve belli ölçüde haksızlığa katlanman gerektiğini kabul edersen ve bunu doğal kabul edersen duygusal rahatsızlara engel olursun ve soğukkanlılıkla hayatınıza devam edersiniz.
Haklarınızı öfkeyle savunmaya kalktığımızda, saldırgan olursun.
Öfkeyle yapmazsan, kendine güvenen biri olursun.
HAKLI
Haklı olma isteği sizi bağlar, başka bir kabule yanaşmayan duygusal rahatsızlığa götürür ve insanlarla aranızda sık-sık büyük zorluklara neden olur.
(Ben-sen kavgasına sürükler)
HATA
Hata yapma korkusu olan başkaları kızdığında, paniğe kapılırlar ve onların kötü davranışlarına karşı koymaktan kaçınırlar.(yaygın korkudur)
Hata yaptığınızı fark ettiğiniz zaman ilk iş olarak özür dilemektir ve meseleyi olabildiğince yoluna koymaktır.
HOŞ GÖRÜ
Hoş görülü olmayı ve yardım severliği öğrenmeliyiz.
Sağlıklı kişiler hayatın tatlısı ya da acısına karşı hoşgörülüdürler.
Hata yapmak insanoğlunun özünde vardır, bu da yapabildiğimiz ve yaptığımız ve yaptığımız anlamına gelir.
İyinin, kötünün, tarafsız ve karmaşık bir birleşimi olduğumuzu anlayabilmelisin.
HİÇ BİR ZAMAN; HER ZAMAN
Bu sözcüklerini ruh sağlığınız ve akılcı biçimde yaşam için, duygularını tanımlamak için hiç kullanmamalısın.
HAYAT
İstediğimiz şeyleri bize kolayca ve çabucak vermiyor.
Yine, günlük yaşamın ayrılmaz parçası olan tatlı ve acı olaylardan, çekilen eziyetlerden ve hayal kırıklıklarından bizi korumuyor ve acısız bir yaşam sunmuyor.
HASTALIK
Ruhsal hastalık olarak her insanda vardır.
Peşin olarak kabul et.
Kimin nasıl ve ne kadar tepki vereceğini asla tahmin edemezsin.
HEMEN
Her istediğimize anında ulaşabilme beklentisini kırmak zorundayız.
Bunun böyle gitmeyeceğinin farkına varmalıyız.
Çocukken ihtiyaçlarımızın hemen karşılanması alışkanlığını değiştirmeliyiz.
Hemen isteyen sabırsızdır.
Kumara kolayca yönlenebilir.
Hırsızlığa kolayca yönlenebilir.
Büyük çöküşlerin sebebidir.
Olgunlaşmanın yoluna büyük engeldir.
HÜKÜM
Kendiniz hakkında kesin hükümler vermeyin.
Bir davranışını yargıla ama bütünüyle kendinizi asla.
HEDEF
Hedefe yönlenirken doğal bir akış içerisinde olmalıdır.
Bilincinizin (Eleştirici bir biçimde, kendi etkinliğinin farkında olan, farkına varma duygusu açık olarak) bütünüyle hedefe kilitleyerek istemektir.
HAFIZA
Hafızaya asla güvenmeyin, özellikle güçlü değilse, hemen kalem kâğıt çıkarıp not alın, bir şeyi yapmayı hatırlamanız gerektiğinde sizi ne kadar sorundan kurtaracağını tahmin edemezsiniz.
Istırap (Üzücü bir durum ya da etkenin yol açtığı tasa, üzüntü, duyulan beden acısı)veren olguyla yüzleşmeliyiz.
Kendine acımayla ilgili olsa da toparlanmak için çok önemlidir.
Sağlıklı bir düşüncedir ve ilk bir kaç haftayı atlattıktan sonra yararlı bulursun.
İDAAL
İdeallerini terk eden insanlar ihtiyarlar.
İHTİYAÇ
İhtiyaçlarınızı açık ve utanmadan tartışmalıyız.
İLİŞKİ
İlişkilerde iyilik, karşındakinin bağımsızlık ve bireysellik ihtiyacına saygı göstermekle iyi karşılıklı atmosfer oluşturulur.
Herkesle eşit düzlemde ilişki kurmaya çalışın böylece aranızdaki yaş farkları önemsizleşecektir.
İyi geçinmek demek onlara güven vermek demektir.
İŞLER
İşler tek başına büyük ise kolay yapılabilecek şekilde küçük parçalara ayırarak yaptığın zaman geri kalanın göz korkutucu olmadığını görürsün.
Bu teknik tembellikten kurtarır, boş ve faydasız durmanı engeller, işe başlamanı sağlar.
Kendinle anlaş, başla, başlanan işin muhakkak biteceğine inan.
Baştan rahatlık beklemek delice bir düşüncedir, işin doğası böyledir, rahatlık sonra gelir.
Başaramasan bile başka işlerde yarayacak birçok deneyim edinmiş olursun.
İşin yapılmasında sızlanmayı sürdürürseniz hiç bir şey elde edemezsiniz.
Bir işin nasıl yapılacağını bilmek önemlidir.
Ancak, o işi gerçekten yapana kadar, o işin nasıl yapılacağını bildiğinizi iddia edemezsin.
İyi döneminde işin ne kadarının altından kalkmış olduğuna bakmak ferahlatıcıdır.
İşleri denetim altına aldıktan sonra zevkli başka işlere yönelmelisin.
İşler kötüye gittiğinde gevşemeyi ve sakinleşmeyi öğrenemezsek sağlığımıza korumaya biliriz.
Olgularını (Birtakım olayların dayandığı neden ya da bu nedenlerin yol açtığı sonuç) değiştiremeyeceğini kabul etmelisin.
Bu gerçeği öğrendikçe daha olgun bir insana dönüşürsün.
İLETİŞİM
Eğer biz stres altında isek gerilimi diğerlerine de bulaştırırız ve iyi bir iletişim olanaksız hale gelir.
Ortak bir zemin tüm iyi iletişimin sırrıdır ve eğer endişelerimizin üstesinden gelebilir ve çaba gösterirsek hepimiz bunu becerebiliriz.
Öğüt vermek, hiddetlilik, kızgınlık iletişim sağlamaz.
Huzur ve güven verebiliyorsan iletişime hazırsın.
İsteklerinizi tanımla ve tanımanız, ulaşmak için çalışıp çabalamanız, engel olan durumlardan kurtulmak için problemleri çözmeniz önemlidir.
İNSAN
İnsan olmak, çok sayıda isteğe sahip olmanız anlamına gelir.
Arzularınızdan bazıları hafif, bazıları ılımlı ve bazıları da güçlü olur.
İnsanın olgularını (Birtakım olayların dayandığı neden ya da bu nedenlerin yol açtığı sonuç) değiştiremeyeceğini kabul etmelisin.
Bu gerçeği öğrendikçe daha olgun bir insana dönüşürsün.
İnsanlar inanılmaz derecede karmaşık canlılardır.
Birçok yeteneğin, davranışın, niteliğin ve karakter özelliğinin birleşiminden oluşurlar.
İnsanın özellikleri hiç durmadan değişir.
İDDİA
Bir şeyin gerçekte ne ise, ondan farlı olması gerektiğini iddia etmenin hiç bir anlamı yoktur.
İLHAM
Asıl işe başlamak üzere kendinizi harekete geçirdiğinizde, ilham gelir ve sizin çalışma hızınıza paralel olarak da devam eder.
İlham başarının %10 dur.%90 nı dökülen terlerden oluşur.
İNSAN
İnsan yaparak, görerek öğrenir.
İnsan isen her an yenilendiğinin, değiştiğinin, olgunlaştığının farkında olarak uyum sağlamalısın.
Olduğun gibi kalmak imkânsızdır.
Her şey değişirken sen olduğun gibi kalmakta ısrar ve iddia edersen kendini aldatırsın.
İŞİ AĞIRDAN ALMAK
İşi ağırdan almak başlı başına büyük sorunlar yaratır.
İşi kabul etmemektir.
Bilerek yapılan bir davranıştır.
İkazlarda düzelteceğim cevabı verilir.
Hoşgörü yokluğu varsa tedirginlik ve baş kaldırış vardır.
Kendi değerine karşı tehlike olduğuna inanır ve değerlerini korumak adına yapar.
Bahanelere sığınırsın.
Yaptığı en iyi iş olarak kendine verilmesine rağmen yarışmaktan korktuğu için işi yavaştan alırsın.
Gücendiğini doğrudan söylemek yerine işi geciktirir ve kalitesiz iş çıkartırsın.
Hileye başvurmuş olursun, kendini kandırırsın.
Her insanın farklı beğenisi olduğundan kişi kendi yapmak istediğini yapanı beğenir.
Kendinizi bilinçli olarak cezalandırıyorsun ama karşılığında hiç bir şey kazanmıyorsun.
Bir işi yapmak için çaba harcadığınız müddetçe gelişme mutlak surette sağlanıyordur.
Deneyimlerinizden öğrenmeye devam ediyorsunuzdur.
İŞ
İş seçerken zevk veren, yapmaktan keyif aldığınız bazı işler seçin.
Uzun vadeli amaçlarınıza uyum içinde olmasına dikkat edin.
İşi yerine getirmeden önce rahat etmeyi bekleme, kendine tam olarak güven duymadan işi yerine getirin.
Sonucunun ne olacağından emin olmak zorunda değilsiniz.
İŞİ YAPMADAN ÖNCE
İş yapmadan seni heyecanlandıracak bir şeylerin ortaya çıkmasını beklersen, hayatın boyunca çok az iş başarırsın.
İş için ne kadar çok zaman harcarsak o kadar ustalaşır ve o işten o derece keyif almaya başlarsın.
İLİŞKİLER
İlişkiler değer verdiğiniz kişi ile sona ererse pişmanlık ya da keder duygusu yaratır.
İnsan iyi de kötü de davranan, ancak gelecekte daha iyi yapma gücünü elinde bulunduran, hata yapabilen biridir.
Her zaman başarılı olmadıkça hiç bir değerimiz olmadığı şekilde kendimizi kınayan bakış açısını benimsemektense, bu görüşü benimseyin ve daha çok kişi tarafından onaylanma ve daha başarılı olma sansını yakalayın.
Değersiz bir insan değil, bazen istediği kadar başarılı olamayan, istediği sonuçları alamayan bir kişiyim.
Hiç kimse hatasız değildir.
İnsanlar kendi değerlerine göre yargılanmazlar, fakat kendi kökenlerine uygun olarak ayırıma tabi tutulurlar.
İnsanlar sıkıntıya gelemezler. Bundan dolayı, sıkıntılardan hemen kurtulmaya çalışır ve kendilerine en kestirmeden ferahlatacak yolu seçerler.
Zayıf öz-disiplinli insanlar inanmak istedikleri şeylere inanabilmek için akla gelebilecek en uçuk mazeretlerin arkasına saklanırlar.
İDEALLERİMİZ
İdeallerimizle uygun biçimde yaşamak olanaksızdır.
En azından onları sürekli aklımızda tutabiliriz.
İHTİYAR
İhtiyar insan ideallerini(mükemmel olma yolunu) terk edendir.
İYİ HİSSETME
İyi hissetmeyi sağlamanın önemli yönü aklına olumsuz fikirler sokmamaktır.
İYİ YAKLAŞIM
İyi yaklaşım karşındakini memnun etmek için düşünce ve davranışının zarafetle (zariflik, naziklik, incelik.
Davranış, söyleyiş, giyim kuşam inceliği) yani beğenilir olmalıdır.
İHANET
İhanete uğramadıkça güven duymaktan vazgeçme.
İyi bir ilişki için güven en yüksek önceliğe sahiptir.
İNCİNMEK
İncinmeye sebep olacak her türlü söz ve davranış için dikkat edilmeli ve o kişinin özeline saygı gösterilmelidir.
İNANÇLAR
İnançlardan konuşulur ama hiç kimse kendi inancını tartışmaya açmaz, izin vermez.
İNCELİK
İmcelik olması için farklılıkların farkında olmalısın.
İNAT
İnat etmek kendinin daha güçlü kuvvetli olduğunu ispat etmek niyetinizle olur.
İntikam duygusu hâkimdir.
Sonucu bilinenin tekrar ispat edilmesine çalışmaktır.
Üstünlüğünü kaçırma korkusu ile ikna edilmeye kendini kapatmıştır.
İYİMSER
İyimser olabilenler, kendilerini sevenlerdir
İş sonuçlanıncaya kadar belli aşamaları takip ederek gerçekçi hedeflere ulaşabilmek için beklemesini bilenlerdir.
KASDEDİLENİ HEMEN FARKEDEN
Akılcı düşünmeye ve önerileri hayata geçirmeye başlar.
KONTROL
Sınır belirleyenler hayatta diğerlerinden daha başarılı olurlar.
Güç, yeterli gelir ve eğitime sahip olmakla yaşamında kontrol sağlarsın.
Duygularını kontrol altına almak istiyorsan engellemeler karşısında kızmaman gerekir.
Engellemelerin duygusal rahatsızlığa yol açmadığını bilmelisin, ancak keyfinizi kaçırır.
Kontrolün azlığı bir kabiliyetin eksikliği yüzündendir.
Bu nedenle kendinden nefret etmemelisin.
Doğru biçimde yapmak öğretilmemiş olabilir.
Kontrolü üzgün ve tedirgin iken sağlayamazsın.
Kontrolü üzüntülü ve kendini bunalmış hissetmeye başladığın zaman sağlayamazsın.
Kontrolü elinde bulundurduğun nimetleri hesaba kattıkça sağlarsın.
Kontrolü, işler kötü de olsa daha kötüsü olabileceğini bilerek şükretmekle sağlayabilirsin, böylece olumsuz düşünceden çıkarak kötü gidişatı durdurabilirsin.
Kontrol, başkasının başına gelenlere aşırı tepki vermemekle olur.
Başkasının problemi için üzülme, sadece ilgilen ve ihtiyaç duydukları şeylerde yardımcı ol.
Kontrolü kaybetmenizin ilk noktası kızgınlıktır ki kızgınlığı oluşturan kendinin olduğudur, sonrası öfkedir.
(Bak öfkeye)
Kendi dengemizi kontrol etme gücü bizim içimizdedir ve hiç kuşkusuz insan ilişkilerine uygulandığında paha biçilmez bir hal alır.
KORKU
Korku mantıksız düşünceye sokar, acısına dayanamayacağını düşünürsün, fena bir şey olacağını inanmanızla kontrolü sağlayamazsınız.
Korkuda kontrol istiyorsan sen istemedikçe kimse sizi üzemez, üzücü bir dert var iken bunun felaket olduğunu söylemeyin, rahatsız edici bir şeyi hep düşünmek zorunda değilsin.
Olanı kötüleştirme.
Korkunuzu destekleyen her şeyi tümden bırakarak ve defalarca deneyerek korkudan kurtulabilirsin.
Bir şeyden ne kadar korkarsanız, başınıza gelmesi de o kadar hızlanır.
Çalışanların arasına katılarak yapabileceğinin en iyisini yap.
Mükemmel sonuçlanması gerekir diye ısrar etmeyin.
Problemleri ertelemekle, sorumluluklardan kaçmak ile kaybedersin.
Başka insanların kontrol edemediğimiz sorunlarına bağlanmak çok derin bir hatadır.
Kendini kontrol edersen enerjini öfke ve suçlamaya, karşı suçlama ile cevap vermezsin.
KISKANÇ
Kıskanç insanlar, sevdikleri kimselerin kendilerini sevmesini öyle çok isterler ki davranışları ile kendinden çok hızlı biçimde uzaklaştırırlar.
Bağırırlar, boğarlar, tutsak haline getirirler, sevdiğinin en küçük zevklerinden bile men ederler, hep sevilmek istediklerinde ısrar ederler.
Güveni ve sağduyusu eksik olan kıskanır.
Sevdiğini kaybetme korkusu hep duyarlar.
Dışlanmak istemezler.
Sevdiğinizi ne kadar kontrol ederseniz o kadar çabuk kaybedersiniz.
Kıskançsan sessiz ol.
Baskı yapma.
Kafa ütüleme.
Başkaları ile olan ilişkisini engelleme.
Zeki ve kıskanç insan isen kendine özen göster, kontrol et, öfke ve suçlamaya yönelme, öz-denetim ve disiplinini geliştir.
(bak öz-denetim).
Kıskançlık sevgi ve saygı ilişkisini zedeler.
KAYITSIZLIK
Kendine karşı kayıtsızlık eden erkekler de kadınlar da başkaları tarafından kullanılmaktan ve başkalarının düşencisizliğinden dolayı acı çekerler.
KUSUR
Kusur aramak, güzellikleri görmemezlikten gelip yanlış ve hatayı öne ve söze getirmektir.
Kusur söylenmeden önce o kişinin güzellikleri önce ortaya konmalıdır.
KÖTÜ
Kötü, berbat gözüktüğünü asla hiç kimseye söyleme.
Kötü bir şey yapan birine yardım ve destek olmamalısın.
KATLANMAK.
Eğer durumu değiştiremiyorsan en iyi davranış kabullenmektir.
KARAR
Karar vermeden önce geri çekilerek seçeneklerini gözden geçir ve karar ver.
Karar almadan önce emin olmanız mümkün değildir.
Karar verdikten sonra hemen değiştirme.
Her zaman belirsizlikler vardır ve bu belirsizliğe hoşgörü gösterme fırsatın olmalı.
KAYGI
(üzüntü, tasa, düşünce)
Kendi kaygılarımızın köleleri olmak zorunda değiliz.
KİBARLIK
Kibar ve neşeli insanlar genelde zarafetle yaşlanırlar ve son ana dek kibar ve neşeli kalırlar, fakat bencil, tatsız bir insanın yaşlandıkça bu huyları artar.
KİN
Kin gütmek aptalca ve ruh sağlığını bozucudur, sevmek akıllıcadır.
KIZGINLIK
Kızgınlık bir zehirdir, yakınlık ise ilaç.
KESİNLİK
Kesinlik arıyorsan dünyada bulamazsın.
Çünkü işler sık-sık kestiremeyeceğiniz biçimlerde değişir.
Kesinliğin var olması gerektiği konusundaki ısrarınızdan vazgeçin ve belirsizlikten hoşlanmasanız da onu kabullenin.
KAYITSIZ KALMAK.
Gerçekten istediğiniz bazı şeylere kayıtsız kalıyorsanız, kendinizi kandırıyor ve sizin için gerçekten önemli bir şeye yabancılık taslıyor veya inkâr ediyorsundur.
KORKUNÇ
Korkunçluk güçlük çekmekten öte bir anlam taşır.
Bir şeyin yüzde yüz kötü olduğunu ortaya koyar.
Bir şey ne kadar kötü olursa olsun, her zaman için, daha kötüsü olanaklıdır.
Güçlükler ve elverişsizlikleri korkunç olarak ifade ederek olduğundan daha da kötüleştirmeyin.
KABUL ETMEYE YANAŞMIYANLAR
Çaresizliğini kabul etmeyenlerin tedirginlikleri devam eder, şansızım kelimesinin arkasına saklanırlar, sorunları daha da kötüleşir, rahatsız, tedirgin, kısıtlanmış bir yaşama devam ederler(Kaçmak) Farkına varıp sorunla yüz yüze gelip çözmeye çalışılmadığından olur.
Kendinizi tam anlamıyla olduğunuz gibi kabul etmediğiniz sürece, mantıklı kararlar almanız ya da geçmişte yaptığınız hataların sonuçlarını düzeltmeniz pek olanaklı olmaz.
*
RAVLİ