(Mevlana
Hazretleri kendini anlatıyor)
130.
Benim kehribarım (Çöpü kendine mıknatıs gibi çekenim),
dağı bile çeker;
Hırâdağı’nı
(Harrâ da derler.
Mekke de bir dağdır.
Hz. Muhammed, peygamberliğinden önce bu dağa çekilir, yalnız başına
düşünceye ve ibadete dalardı.
İlk vahiy de bu dağda gelmiştir), yokluktan varlığa getiren, ben değil
miyim?
Baştan-başa,
gönlünde ben varım;
Kendi
gönlüne gel, merhaba.
Güzelim,
gönüller kaparım;
Zaten
gönlün mayası, bizim denizimizden doğmuş.
Gölgeyi,
ister bir yerden bir yere götüreyim, ister götürmeyeyim;
Gölgem,
nasıl olur da benden ayrılır?
Fakat
kavuşması meydana çıksın, arınma (Temizlenme, sadeleşme)
vakti görünsün diye ben tutar, onu yerinden ayırırım.
Ayırırım
ki onun, benden olduğunu bilsinler, ayırırım, yâddan (Yabancılardan)
ayrılsın diye.
Yürü-var,
kalanını ondan dinle de sana, ölümsüzlük diliyle söylesin.
A
mermer kaya;
O
güzel, seni nasıl lâ’l (Kırmızı renkli değerli taş) haline getirdiyse lâ’l
dudakları da onu yaptı, o lütufta (Büyük kişiliğin
gereği yaptığı iyiliklerde, bağışlarda) bulundu bana.
Gülüp
duran gülfidanı, canla-gönülle dedi ki;
Sana
verecek yaprağım var;
Gel
gül bahçesine.
Tanrı,
dünyayı gamdan (Üzüntüden) satın almadıysa ne
diye “Satın almıştır” (Tevbe suresi 111)
müjdesini verdi?
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Mevlana
Hazretleri çekim gücüyle Şems Hazretlerini görünmeden yaşamından çekip dünya
âleminde tanınınmış bir şahsiyet haline getirdiğini öğrendik.
2.
Mevlana
Hazretlerinin gönüller kaparak insanları kendi gölgesi haline getirdiğini,
kendi nereye gitse kaptığı insanı kendinden ayırmadan götürdüğünü öğrendik.
3.
Mevlana
Hazretleri gönlünü aldığı kişiyi toplumdan soyutlayarak temizlediğini, karışıklardan-yabancılardan
ayırarak kendisi ile beraber olduğunu gösterdiğini öğrendik.
4.
Mevlana
Hazretleri kendisine sevgi ve dostlukta kalanlara ölümsüzlüğü öğrettiğini,
ölümsüzlük diliyle konuşmayı sağladığını öğrendik.
5.
Mevlana
Hazretlerinin bize vereceği hediyeler olduğunu, ona gidip almamız gerektiğini
öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Allah’ın
bu dünya yaşamını üzüntülerle doldurduğunu, bu üzüntülerin Allah’tan geldiğini
bilen ve kabul edenlere neşe, sevinç, hoşluk bağışlayacağını öğrendik, anladık.
*
RAVLİ