22 Aralık 2017 Cuma

DİVAN-I KEBİR 4. CİLT 3610 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)
                              
3610. Hatta Zümrüdüanka (Yüce dağlarda yaşayan, insan gibi konuşan kuş) gibi bütün kuşlardan yüce olduğu halde göğe yol yoktur ona;
Kafdağı’nda kalmıştır o.

Sana ne diyeyim, ne söyleyeyim ki ekmek kaydına dalmış, gamlara batmışsın;
Lâm(ل) gibi belin bükülmüş, kâf (ق )gibi gönlün daralmış.

Hadi, davran a fitneler (Kargaşa-karışıklık) arayan, o testiyi çal taşa;
Çal da ırmağın suyunu çekmeyelim, avuç-avuç su içmeyeyim oradan.

Sakalıktan vazgeçeyim de denize batayım;
Savaştan, ayrılıktan uzaklaşayım;
Suçumu söylemekten bile haberim olmasın artık.

Tertemiz canlar gibi toprak altında, sözü bırakayım, susayım gitsin;
Hani onların da bedenleri, tıpkı gelin gibidir, toprak, onlara yorgandır adeta.

Seher çağı (Güneşin doğmadan önceki zamanı), ona, a doğunun padişahı dedim;
Yaratana and olsun ki eşin-örneğin yaratılmamıştır.

Kadrin (Kıymetin-değerin-itibarın) bilinmez, anlaşılmaz;
Vaadinde hilaf (Yalan, aykırılık, karşıtlık, terslik) yoktur;
A yücelerden yüce padişah, kapın hiç mi kapanmaz (Gelene kapı kapalı değil).

Bedenim bir hardal tanesi sanki;
Onu hayretlere salan yakıp yandırmış;
Depremlere düşmüş, boyuna, tir-tir titriyor, kimdir seni görüp de kendinden geçmeyen.

Öyle bir hale geldim ki var mı, fakat var olan ben değilim;
Yanımda, senden başka ne varsa yoktur;
A gani padişah, sana zıt olan, aldanmıştır, ahmaktır.

A benim canım, a benim söz bilir, söz anlar canım, hiç kimse yoktur ki senin yüzünü görsün de oyunda at sürüp herkesi mat etmesin.
                            ***   
DİVAN-I KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                            ***
Neler öğrendik;
1.    Ben merkezli düşünen, kendini dünyaya bağlamış kişinin, aşkı tanıyıp bilemeyeceğini, ne kadar dünyadaki yüksek makamlara çıksa da ilahi âleme yol bulamayacağını öğrendik.
2.    Büyük işlere dalan kişinin savaştan ve ayrılıktan kurtulacağını öğrendik.
3.    Temiz insanların içimizde oldukları halde kargaşalardan-karışıklardan kendilerini kurtarmak için gizlediklerini öğrendik.
4.    Şems Hazretlerinin kendisine gelen Allah dostlarını kabul ettiğini, eski kimlik ve kişiliklerini yok edip yeni kimlik ve kişilik verdiğini öğrendik.
5.    Mevlana Hazretleri kimliğini ve varlığını Şems Hazretlerine taşıdığını, sözün hangisinden çıksa da ayrı bir söz olmadığını, ayrılık bulunmadığını öğrendik.
                       *
İşte böyle yaren;
Mevlana Hazretlerine gönül verenin söz bilir ve anlar kişi olduğunu, söz kavgasında hiç kimsenin yenemeyeceğini öğrendik, anladık.
                         *

RAV

Popüler Yayınlar