2330- Herkesin kendisine hizmet ettiği Şemseddin (Tebrizi Hazretleri), hem efendidir (Buyruğu yürüyen, sözü geçen kimsedir), hem sahip (Koruyan, arka çıkan, gözeten kişidir);
Tebriz
onun yüzünden miske (Güzel kokan yere) dönmüştür,
amber kesilmiştir (Güzel koku kaynağı olmuştur).
Dünyadaki
tikenler, onun lütuflarını (İyiliklerini) görseydi
yumuşaklıkta, letafette (Güzellikte, hoşlukta,
incelikte) ipeğe dönerdi (Güzel huya, inceliğe,
parlaklığa kavuşurdu).
Şarabiyle
(Tanrı’dan söylediği sözler ile canımıza hoşluk veren),
güzelliğinin verdiği sarhoşlukla canımın kendinden haberi olursa canım çıksın.
Safra
illetine tutulup hasta (Sıkıntı, tedirgin, rahatsız)
olan şeker tadı nedir bilmez;
Her
taş yürekli (Acıması, başkalarının dertlerine yardım
etmeyen, acıyarak koruyarak sevmeyen, çaresizlere yardım etmeyen) kişi,
bu yolda yalancı taşla inciyi fark edemez (İnci ile
boncuğu aynı sanır).
Ağ
örmekle uğraşıp duran örümcek, kendi sanatından aldığı zevkten başka zevk bilmez
de, anlamaz da.
Mevkiinden,
işinden ayrılan kişi, şaraba düşer, kadehe sarılır, öylesine sarhoş olur ki
başıyla ayağını ayırt edemez olur.
Pek
hoş bir vakit, şimdi bize mutlaka şarap lazım;
Böyle
bir zamanda can vermeli de bir kadeh şarap
almalı.
Bizim
şarabımız, içkimiz, gayp küpünden (Görünmeyen âlemden) gelir;
Bizim
konakladığımız, meclis kurduğumuz yer yüce arştır.
Nerde
bir yoksul görürsen onunla oturman gerek;
Nerde
bir falcı, bir cinci görürsen kaçman gerek.
Fakat
yemeklere düşkün yoksuldan kaç, varlığından, benliğinden geçip yoksullaşan,
Bâyezid’e benzeyen yoksul gerek bize.
***
DİVAN-I
KEBİR1 MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
***
Neler
öğrendik:
1.
Mevlana
Hazretleri Şems Hazretlerini güzel ve özel yeteneklerini görüp, bilerek
sevdiğini, sevgisinin çokluğundan herhangi birine övgülerde bulunmadığını
öğrendik.
2.
Dünyada pek az
kişinin Şems Hazretlerinin gerçek özelliklerini ve güzelliklerini görüp
anlayabileceğini öğrendik.
3.
Sıradan
insanların kendi işinin dışına çıkamadıklarını, zevk ve heyecan almaktan
kaçtıklarını öğrendik.
4.
Kendini
benlikten, beğenmişlikten kurtaramamış kişinin ruh hastası olduğunu, başkalarını
düşünmediğini, böyle olan kişilerin taş yürekli olduklarını öğrendik.
5.
Dünyalık
zevklerin kısa süreli olduğunu, bundan ayrılmadıkça mana âleminin kalıcı
zevkini alamayacağımızı, bulamayacağımızı öğrendik.
6.
Mevlana
Hazretlerinin yerinin yüce arş’ta olduğunu, orada aynı düzeyde olanlarla bir
arada olduğunu, Hak şarabı içip sarhoş olduğunu öğrendik.
*
İşte
böyle yaren,
Hazreti
Mevlana’nın varlığından, benliğinden kaçıp yoksullaşan kişiyi aradığını
öğrendik, anladık.
Yemek
arayan yoksul kişiden, cinle falla uğraşan kişiden uzak durmamız gerektiğini
öğrendik, anladık.
*
RAVLİ