25 Mart 2015 Çarşamba

DİVAN-I KEBİR 1 CİLT 2330 İNCİ BEYİT

2330-  Herkesin kendisine hizmet ettiği Şemseddin (Tebrizi Hazretleri), hem efendidir (Buyruğu yürüyen, sözü geçen kimsedir), hem sahip (Koruyan, arka çıkan, gözeten kişidir);
Tebriz onun yüzünden miske (Güzel kokan yere) dönmüştür, amber kesilmiştir (Güzel koku kaynağı olmuştur).

Dünyadaki tikenler, onun lütuflarını (İyiliklerini) görseydi yumuşaklıkta, letafette (Güzellikte, hoşlukta, incelikte) ipeğe dönerdi (Güzel huya, inceliğe, parlaklığa kavuşurdu).

Şarabiyle (Tanrı’dan söylediği sözler ile canımıza hoşluk veren), güzelliğinin verdiği sarhoşlukla canımın kendinden haberi olursa canım çıksın.

Safra illetine tutulup hasta (Sıkıntı, tedirgin, rahatsız) olan şeker tadı nedir bilmez;
Her taş yürekli (Acıması, başkalarının dertlerine yardım etmeyen, acıyarak koruyarak sevmeyen, çaresizlere yardım etmeyen) kişi, bu yolda yalancı taşla inciyi fark edemez (İnci ile boncuğu aynı sanır).

Ağ örmekle uğraşıp duran örümcek, kendi sanatından aldığı zevkten başka zevk bilmez de, anlamaz da.

Mevkiinden, işinden ayrılan kişi, şaraba düşer, kadehe sarılır, öylesine sarhoş olur ki başıyla ayağını ayırt edemez olur.

Pek hoş bir vakit, şimdi bize mutlaka şarap lazım;
Böyle bir zamanda can vermeli de bir kadeh şarap almalı.

Bizim şarabımız, içkimiz, gayp küpünden (Görünmeyen âlemden)  gelir;
Bizim konakladığımız, meclis kurduğumuz yer yüce arştır.

Nerde bir yoksul görürsen onunla oturman gerek;
Nerde bir falcı, bir cinci görürsen kaçman gerek.

Fakat yemeklere düşkün yoksuldan kaç, varlığından, benliğinden geçip yoksullaşan, Bâyezid’e benzeyen yoksul gerek bize.
                             ***   
DİVAN-I KEBİR1 MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                             ***
Neler öğrendik:
1.    Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini güzel ve özel yeteneklerini görüp, bilerek sevdiğini, sevgisinin çokluğundan herhangi birine övgülerde bulunmadığını öğrendik.
2.    Dünyada pek az kişinin Şems Hazretlerinin gerçek özelliklerini ve güzelliklerini görüp anlayabileceğini öğrendik.
3.    Sıradan insanların kendi işinin dışına çıkamadıklarını, zevk ve heyecan almaktan kaçtıklarını öğrendik.
4.    Kendini benlikten, beğenmişlikten kurtaramamış kişinin ruh hastası olduğunu, başkalarını düşünmediğini, böyle olan kişilerin taş yürekli olduklarını öğrendik.
5.    Dünyalık zevklerin kısa süreli olduğunu, bundan ayrılmadıkça mana âleminin kalıcı zevkini alamayacağımızı, bulamayacağımızı öğrendik.
6.    Mevlana Hazretlerinin yerinin yüce arş’ta olduğunu, orada aynı düzeyde olanlarla bir arada olduğunu, Hak şarabı içip sarhoş olduğunu öğrendik.
                        *   
İşte böyle yaren,
Hazreti Mevlana’nın varlığından, benliğinden kaçıp yoksullaşan kişiyi aradığını öğrendik, anladık.

Yemek arayan yoksul kişiden, cinle falla uğraşan kişiden uzak durmamız gerektiğini öğrendik, anladık.
                                 *  

RAVLİ

Popüler Yayınlar