Buyurdu ki:
Bizi tanıyana ve tanımayana
yazıklar olsun.
Halkın yaranılmasından
maksadın, Tanrı’yı tanımak olduğunu bilinsin.
Çünkü “ Onlar hiç tanımazlar
“ denilmiştir.
Yani Tanrı’yı tanıyıp ondan
istifade etmeyene,
Tanrıyı tanıyıp kadrini (Değerini,
onurunu, şerefini, yeteneklerini, olanaklarını, rütbesini, makamını,
derecesini) bilmeyene ve
Ona şükretmeyene yazıklar
olsun.
Şiir:
“ Ne kadar sevgili (maşuk)
vardır ki,
Kendini tanımadan âşıklık
yapmasını bilmeyen bir bedbahtın yanına gelir“
Çünkü en fena ayrılık,
gördükten ve kavuştuktan sonra ayrılıktır.
Öyle bir ayrılıktan Tanrı’ya
sığınırım.
***
ARİFLERİN MENKIBELERİ, Şark
İslam Klasikleri 29, Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489
***
Neler öğrendik:
1.
Tanrı’nın
olanaklarından yararlanmak için tanımamız gerektiği öğrendik.
2.
Tanrı’nın
insandan iki şey istediğini, birincisi kendisini tanımasını ve ikincisi de ibadet
etmesini istediğini öğrendik.
3.
Tanrı’nın
olduğunun farkında olmayana, verilen nimetlere şükretmeyene üzüntü ve kınanma
geldiğini öğrendik.
4.
Mevlana
Hazretlerini tanıyıp ta Tanrı’yı tanımayana üzüntü ve kınanma geldiğini
öğrendik.
5.
Yaradılış
maksadını sorgulamayana, öğrenmeye çalışmayana üzüntü ve kınanma olduğunu
öğrendik.
6.
Önce kendimizi
tanımamızı sonra Tanrı’yı tanıyanın yanına gitmemiz gerektiğini öğrendik.
7.
Kavuştuktan sonra
ayrılmanın çok zor olduğunu öğrendik.
Önce kendimizi tanıyacağız ve
bileceğiz.
Nefsimizi tanıyacağız ve
bileceğiz.
Sonra Tanrı’yı tanıyıp
bileceğiz.
Kendimizi tanımadan diğer
ilişkide olduğumuz her şeyin ne değerini, ne kuvvetini, ne yüceliğini, ne
büyüklüğünü, ne de yararlanabileceğimiz imkânlarını layıkıyla bilemeyiz.
Bloğdan 15 EKİM 2010
girersen, sıralı olarak Mantık-el Tayr (kuşdili) Feridüddin-i Attar
hazretlerinin hikâyelerini okursun, sana yolunu görmeye ışık verir.
Cilt 1 seni hayata ve yaşama
hazırlar, farkındalığını artırır.
Devamında Cilt 2 de seni 7
vadiden geçirerek kaybettiğin kendini sana buldurur.
Seni sana tanıtır.
*Önemle okumanı istiyorum.
Mevlevi tüm dervişler
Mantık-el Tayr ve İlahi name’yi okuyarak mütalaa etmişlerdir.
Mevlana’yı ve onun mübarek
sözlerini anlamak için altyapıyı bu kitaptaki hikâyelerle ve yorumlarla
oluşturmalısın.
Okuduğun bu hikâyeleri
hatırında tutmaya uğraşmamalısın.
Okuduğun zaman heyecan
duyarsın ama hemen faydasını görmezsin.Acele etmemelisin.
“Faş” dediğimiz her şeyi
birden gerçek yönleriyle anlamaya ileride kavuşacaksın.
Sakın ola ki bu eski
zamanlarda yaşanmış hikâyelerden fayda gelmez dememelisin.
Anlama ve bilme kimyan
yeniden doğruyu görme ve algılama üzerine düzenlenecektir ki bu devamlılık ve
zaman ister.
Yani yaren,
Kendimizi bileceğiz,
nefsimizi bileceğiz, kendimizi kontrol eder hale geleceğiz.
Sonra İlahi âlemden bize
hediye sunan Peygamberleri ve Velileri tanıyacağız.
Sonra da Tanrı’yı
tanıyacağız.
Bu yolda giden; öğrenir,
öğrendikçe sevinir, sevindikçe sevinçli yaşamayı kişiliğine kazandırır.
*
RAVLİ