1 Haziran 2013 Cumartesi

İNTİKAM ALMAK

Merzüban Hâkiminin oğlunun öldürülmesi 131

Merzüban adlı olgun bir hâkim (Bilginlere ders veren) vardı. Nuşirevan, onunla dincelir, sohbetinden faydalanırdı.

Hâkimin güneş gibi bir oğlu vardı.
Her bilgiden ona bir kapı aşılmıştı; her bilgide üstattı.

Kötü bir kişi o çocuğu öldürdü; babasının canını yaraladı.

Merzüban’ın bir adamı vardı.
O köpeği kısas olarak öldürmek gerek, dedi.

Merzüban, hemen ona şu cevabı verdi:
Doğrusu kan dökmenin o kadar faydası yok.

Ben de bu işte ona eş olayım, yaşayan birisinin kanını o çeşit ve onu ağlatarak dökeyim; bence doğru değil bu.

Peki, dediler; öyleyse diyet al.
O diyetse hiç istemem, dedi.

Oğlumu parayla ölçemem ki.
Kan diyetini yemek, kan içmekle birdir.

O kötü iş sahibi, iyi bir işte bulunmadı ki onun yaptığını yapmak bize de gereksin.

Oğlunun kanını dökmek doğru değilse, neden kendi kanını dökmek hata olmuyor?

*Ömrünü kaybeden, kendi kanını içmiş demektir.
Ömründen bir iki haftalık bir zaman kaldı; artık değerli ömrün geçip gitti.

Tutalım şu bir iki hafta içinde tövbe ettin; geçip giden ömrünü ne yapacaksın?

                                                  *

Öğüt:
Sırları bilen o temiz er şöyle söylemiştir; Şu toraktan yapılma kumarhanede,
Adamakıllı oyuna girişip nesi varsa bir gözüne karşılık oynayıp yutulan,

Tutalım ki tövbe etti, tövbesinde de durdu, bozmadı.
Bozmadı ama gözünü boş yere elden çıkarmadı mı?

Tövbesi yüzünden ilk safa geçti ama çıkan gözü tekrar eline geçebilir mi?
Azizim, gönlünden gelen ve Tanrı’yı anmadan geçip giden her soluğu.
Karşılık göstererek kumara giriştiğin bir göz bil; bu ziyanı nasıl giderebilirsin?

*Bir daha asla eline geçmeyecek olan aziz bir şeyi sakın elinden çıkarma.

                                              **
 İlahiname Ferideddin-i Attar M.E. B. Şark-İslam klasikleri.

                                              *
Yaren,

Kötülük ve haksızlık yapanı, suç ve günah işleyeni, hatalı davrananı bağışlamak Allah’ın affedici oluşu ve affın ilahi bir sıfat ve yüksek ahlaki meziyet olduğu için müminler affedici olurlar.

Affetmek; insanda iyilik etmeye, fenalıktan çekinmeye olan devamlı ve değişmez olan yetenek, güzel özellik, huy, erdem

Takvaya yakın olan üstün özelliktir.
(Bakara 2/ 237)

Kötülük eden kimselerden değil, onların yaptığı kötülüklerden uzak durmak gerekir.
(Yunus 10/41)

La faile illallah ( işi yapan Allah’tır) unutma.

Musa ile Hızır hikâyesi.
Yine yürüdüler.
Nihayet bir erkek çocuğa rastladıklarında (Hızır) hemen onu öldürdü. Musa dedi ki:

Tertemiz bir canı, bir can karşılığı olmaksızın (Kimseyi öldürmediği halde) katlettin ha! Gerçekten fena bir şey yaptın.
(Kelf 16/74)

Hızır dedi ki:
Sana sabredemediğin şeylerin içyüzünü haber vereceğim.
Erkek çocuğun ana ve babası, mümin kimselerdi.
Bunu için çocuğun onları azgınlık ve nankörlüğe boğmasından korktuk.
(Kelf 16/ 80)

Zira Hızır bu çocuğun ileride zalim biri olacağını, temiz birer mümin olan ebeveynine karşı azgınlık ve nankörlük göstereceğini yahut çocuk sevgisi yüzünden ana-babasının manevi hayatlarının tehlikeye düşeceğini biliyordu.

Allah bunu Hızır’a bildirmişti.

                                           *
Yani, her şey Allah’tan geldiği için kendince adalet sağlayamazsın.

Yani, Fena nasıl olsa fenalığı yüzünden bir şekilde layık olduğu sona varacaktır.
Sen kendi kendinle vicdani hesaplaşmaya girme.

Yani, yapılan kötülüğe karşı kötü davranman iyidir.
Daha iyisini de Hak erleri yaparlar.

Hak erleri kendisine kötülük edene iyilik ederler.

Yani, hem affedip, üstelik de iyilik yapmak ancak İlahi âlemi bilenlerin yapacağı iştir.   

                                             *
E yani, Aklını, gönlünü, duygularını, işini, gücünü intikam almak üzerine aziz olan zamanını düşmanlık için harcama.

Affet gitsin.
Giden geri gelmez.

Giden nasipten çıkmıştır.
Allah’tan Ümit kesilmez.

Allah aldıysa senin hayrınadır.
Çok istersen daha iyisini verir.

Sen sebep ve kişilerle boğuşup durma.
Senin işin Allah’la

                                     *
RAVLİ

 

Popüler Yayınlar