(Hazreti Mevlana kendini aşkı ve Şems Hazretlerini anlatıyor)
470- Deniz gibi durdukları yerde dursalardı Fırat
da acırdı, Dicle de, Ceyhun da.
Hava,
bir kuyuda hapis kalsa zehir olur, bak da gör, hava bile duruştan ne ziyana
uğradı.
Deniz
suyu, yolculuğa çıktı, havaya ağdı da bulut oldu mu acılıktan kurtuldu, helvaya
döndü.
Ateşin
yalımı, alevi yatıştı mı üstünü kül kapladı, öldü, yok oldu-gitti.
Bak
hele, Yusuf-ı Ken’an babasının kucağından ayrıldı, yolculuğa düştü, ta Mısır’a
kadar gitti de eşsiz bir makama ulaştı.
Bak
hele, İmran oğlu Musa, anasının kucağından ayrıldı, Medyen’e gitti de o yol
yüzünden ulu kesildi.
Muhammed,
Mi’râç gecesi Burak’a bindi de yola düştü,” Yaklaştı,
yakınlaştı, aralarında iki yay kadar bir yakınlık kaldı, hatta daha da yakına
vardı” (Necm suresi 9) makamını buldu.
Bak
hele şeriat sahibi Ahmed’e (Muhammed), Mekke’yi
bıraktı da ordu çekti, gelip çattı, Mekke’ye da sahip oldu.
Bak
Meryem oğlu İsa’ya, boyuna yolculuk etti de ölüleri dirilten abıhayata döndü.
Usanmasaydın,
sıkılmasaydın dünyadaki konukları, yola düşmüş, yolculuğa çıkmış erleri,
birer-birer, ikişer-ikişer, üçer-üçer sayar dökerdim.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1.
Durgun olan su da
olsa, hava da olsa, insan da olsa tatlı durumunu devam ettiremeyeceğini zamanla
acılaşacağını zehirli bir hale geleceğini öğrendik.
2.
Güzel bir amaçla
arayış içinde yola çıkanların muhakkak iyi bir sonuç alacaklarını öğrendik.
3.
Yolculuk yapıp
ulaşanların, beraber yolculuk yapanların, geriden gelenlerin hep olacağını
öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Tanrı erleri yolculuklarda bolluk ve bereket
kazanılacağını bildiklerinden bulundukları yerde kalmadıklarını öğrendik,
anladık.
RAVLİ KUMLARIN HİKÂYESİ ÖYKÜSÜ yazarak Google den okumalısın.
*
RAVLİ