1860. (Mevlana Hazretlerinin
Şems Hazretlerini anlatımı)
Sevgili, gönül, nurunla öyle bir bilgin kesildi ki.
Buyur ey bilgin, mademki sende de bizim şarabımız (Bizi kendimizden geçirecek kimya sende) var, buyur.
Ey Tebrizli Tanrı Şems’i, sen aparısın (Alıp götürensin), şekerler saçmada, ballar dökmedesin
arı-duru (Tertemiz, saf) bir denizin (Geniş alan, çokluk, yoğunluk) var, tortulanmazsın (Bayağılaşmazsın, işe yaramaz durama gelmezsin),
bulanmazsın (Doğruluğu, parlaklığı, açıklığı
yitirmezsin) sen.
A bizim canımız, cihanımız, bir an iyilik etsen de
yüzünü bize döndürsen (Baksan) ne ziyan edersin
ki?
A yüzü ateşe benzeyen, a gül gibi kokan;
Yarabbi, nasıl bir yüzün var, nasıl da bir kokun?
İki gözümün önünde daima hayalin dönüp dolaşmada;
Uyanıkken ne de güzel bir rüya görüyorum.
Hayalin gönlü okşayıp duruyor, yoksul gönül de bu
gönül alıştaki tattan derisine sığamıyor.
Dolunaya benzeyen yüzünden mi bahsedeyim,
görüşündeki nurdan mı?
Bağışladığın o bambaşka candan mı söz edeyim, derde
derman oluşundan mı?
Seni görmüş, utanmış da gül dalı, başını yere eğmiş.
Benim feryadımı duymuş da bülbül, şakıyıp çilemeden
kalmış.
Her şeyden vazgeç, çünkü orada hem sen olasın, hem
o;
Buna imkân yok.
Oraya sen sığamazsın, orada ondan başka dost, ondan
başka yardımcı yok.
Yunus, balık karnında kiminle dertleşti (Rahatlamak ve çözüm bulmak amacıyla pek üzgün olarak Allah’a
arz etti)?
(“Lâ ilâhe illâ ente. Sübhaneke. İnnî küntü
minezzâlimin” (Senden başka İlah yoktur. Seni tenzih
ederim. Gerçekten ben nefsime zulmedenlerden oldum) (Enbiya suresi 87)
Kapkaranlık gece yarısında ondan başka kimdir munis
(Cana yakın, uysal, sevimli, uygun, yabancı olmayan)?
***
DİVAN-I
KEBİR 2 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
***
Neler
öğrendik;
1.
Mevlana
Hazretleri Şems Hazretlerini davet ederek Allah’ın birlik âlemini benimle
yaşayabilirsin diye davet ettiğini öğrendik.
2.
Mevlana Hazretlerinin
gönül gözünün Şems Hazretlerinin güzelliklerini ve gücünü gördüğünü, nasıl elde
ettiğinin sırlarını öğrenmek istediğini öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Allah dostlarının başka Allah dostunu aradığını,
birbirlerine Aşık olduklarını, seven-sevilen diye ayrılsalar da aslında sevenin
sevilen, sevilenin seven olarak bir olduklarını öğrendik, anladık.
*
RAVLİ