2390- Burada kaplan da Yâ Hû (Ey Allah!) diye nara atıyor, ceylan da;
Ey
ahın da sığınağı, bizi kim çekmede, kim sürüklemede diyor.
Bir
aslan ki varlığımıza kendi sütünden başka bir şey vermiyor;
Bir
aslan ki varlığımızı varlıktan kurtarıyor, kendimizden halâs ediyor (Kendimizin kedimizi bağladığımız bağlardan kurtarıyor)
bizi.
O
aslan, bize ahu (Ceylan) şeklinde gösteriyor
kendini, bu düzenle ormana (Çokluğa) dek sürüyor
bizi.
Gâh
Fatiha (Başlangıç) veriyor bize de feyzler ihsan
ediyor (Bolluk, bereket, çokluk), gâh bir saman
çöpü veriyor ancak alçaltıyor bizi;
Fakat
biz Fatiha olduk mu da nazlanıyor, okumuyor bile bizi o.
Gene
devlet güneşi gökyüzünde göründü, tanyerinden doğdu;
Gene
canların dileği, can yolundan gelip çattı.
Gene
Rıdvân’ın razılığıyla (Hoşça) cennet kapıları
açıldı, her ruh, boğazına dek Kevser (Cennet suyu ile
dolu) havuzuna daldı.
Gene
geldi o padişah ki padişahlara bile kıbledir;
Gene
geldi o Ay ki Ay’dan daha üstündür, yücedir.
Sevdadan
(Aşırı ve güçlü sevgi) başları dönenlerin hepsi
de atlara bindi, çünkü o tek binici, o eşsiz padişah, ordunun tam merkezine,
kalbine geldi, kondu.
Kapkara
toprağın bütün cüzleri (Parçaları) hayran oldu,
gözleri kamaştı;
Mekânsızlık
âleminden (Adresi tarif edilemeyen yerden),
kalkın, mahşer (Yeniden hayat bulanların) çağı
geldi, çattı sesini duydu.
Keyfiyete
(Niteliğe) sığmayan o ses, ne içten geliyor, ne
dıştan;
Ne
soldan geliyor, ne sağdan;
Ne
arkadan geliyor ne önden.
***
DİVAN-I
KEBİR1 MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
***
Neler
öğrendik:
1. Bütün canlıların Allah’a hitap ederek kendine
çekmesini isteyip dilediğini öğrendik.
2. Allah’ın kendine çektiğini, besleyip büyüttüğünü,
bazen çok verdiğini bazen de az verdiğini öğrendik.
3. Allah’ın bizi çokluğa yönlendirerek kendinden
uzaklaştırdığını öğrendik.
4. Allah’ın yeni başlangıçları sevdirerek yönlendirdiğini
sonra da kendi halimize bıraktığını öğrendik.
5. Can yolundan isteyenin, dileyenin isteğine kavuştuğunu
öğrendik.
*
İşte
böyle yaren,
Padişahlara
padişahlık eden Hak dostlarından arayışta olanlara toplantı çağrısının
seslenilerek yapıldığını, bu sesi herkesin duyamayacağını, duyacak kadar hassas
ve bilgili olanların duyabileceğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ