8 Aralık 2012 Cumartesi

MEVLANA VE YOĞURTLU SARIMSAK

Arif Çelebinin annesi Kirake Hatun (Tanrı onun sırrını kutlasın) anlatmıştır:

Mevlana Hazretlerinin bir aya yakın iftar etmediğini gördüm.
Ben yeni gelin olmuştum, Muallimim (Öğretmenim) de Mevlana Hazretleri idi.

Bir gün Mevlana benden “ Fatma hanım evimizde yoğurt var mı?” diye sordu.
Ben “ Evet var, fakat son derece ekşidir “ dedim.

Mevlana “ Onu büyük bir kâseye koy” buyurdu.
Ben, kâseye koyduğum yoğurdu getirip Mevlana’nın önüne koydum.

Mevlana “ Yirmi baş sarımsağı döv, içine dök de lezzetli olsun” dedi.
Ben, gece yarısı Mevlana’nın geldiğini gördüm.

Benden yoğurdu istedi ve alıp yoğurdun içine bayat ekmekleri doğradı.
Sonra o kâsedeki tiridi tamamen yedi.

Ben o yoğurttan bir parça ağzıma koydum, yoğurdun keskinliğinden derhal dilim kabardı.

Fakat Mevlana o yalanmış kâseyi bana verdi ve sabah oluncaya kadar Teheccüd namazı ile meşgul oldu.

Dostlar toplanınca Mevlana yedi gün, yedi gece sema edip sükûnet bulmadı ve bir lahza dinlenmedi.

Sekizinci gün hamama gidip bir hafta orada kaldı.

Herkes bu kuvvet ve kudretten ötürü hayrette kaldı ve birçok münafıklar da zünnarlarını kopartarak (bele bağlanan hizmet kuşağı) ve muhalefetten ötürü istiğfar ederek ona uydular.
 
                                      ***                                                                         ARİFLERİN MENKIBELERİ, Şark İslam Klasikleri 29,
Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489

                                       ***
RAVLİ

Popüler Yayınlar