8 Aralık 2012 Cumartesi

MEVLANA VE YEME İÇME ÖVGÜ

Dostlardan bir gurubu elçilikle Kayseri’ye göndermiştiler.

Geri döndükleri vakit, bazı arkadaşlar Pervane’nin sofralarını anlattılar: çeşit-çeşit nimetlerden bahsettiler.

Mevlana Hazretleri kızarak “ Dostlar yediklerini içtiklerini aşırı derecede övdükleri ve şöyle yedik, şöyle iştik diye övündükleri için utansınlar “ buyurdu.

ŞİİR:

“ Ey bu yağlı yemekleri görmüş ve yemiş olan kimse,
Kalk da onların apteshanede ne olduğunu gör “

Dostlar derhal mağfiret dileyip tövbeler ettiler.

                                        ***
ARİFLERİN MENKIBELERİ, Şark İslam Klasikleri 29,
Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489

                                         ***
Neler öğrendik:

1.   Misafirlikte yenen ve içilenin aşırı övülmesinin doğru olmadığını öğrendik.

2.   Övülecek doğru bir şey yemekten, içmekten başka bulamayanın göremeyenin davranışı olduğunu öğrendik.

3.   Kısa bir zamanda değerini kaybeden şey güzel dahi olsa aşırı övülmeye değmeyeceğini öğrendik. 

İşte böyle yaren,

Olgun kişinin bakışı ve görüşü sonu görmekle olur.

Ham kişi yediğini, içtiğini, eline geçeni veya elinden gideni gördüğünden anlatımından onun ham bir kişi olduğunu anlarız.

Ebedi olanı, uzun zaman fayda sağlayacak şeyleri görüp göstermek olgun kişilerin işi olduğunu öğrendik, anladık.

                                       *
RAVLİ

Popüler Yayınlar