8 Aralık 2012 Cumartesi

MEVLANA VE YAVRUSU OLAN KÖPEK

Şeyh Nefiseddin-i Sivasi (Tanrı ona rahmet etsin) anlatmıştır.

Mevlana Hazretleri bir gün bana “ İki dirhemlik iyi hotab (o zaman yapılan yöresel börek çeşidi) al getir” buyurdu.

O zaman sinisi (tepsisi) bir direme veriyorlardı.
Derhal hotabı aldım, o da benim elimden aldı ve bir mendile koyup gitti.

Ben yavaş-yavaş onun peşinden gittim.
Nihayet o, bir harabeye girdi.

Orada dişi bir köpeğin yavrulamış olduğunu gördüm.
Mevlana hotabın hepsini köpeğe verdi.

Ben Mevlana’nın bu şefkat ve merhametinden dolayı şaşakalmıştım.
Mevlana “ Yedi gün yedi gecedir ki, bu zavallı köpek bir şey yememiştir.

Yavruları yüzünden de buradan ayrılamıyor.
Yüce Tanrı onun sesini benim kulağıma ulaştırdı ve onu teselli etmemi buyurdu” dedi.

                                       ***
ARİFLERİN MENKIBELERİ, Şark İslam Klasikleri 29,
Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489

                                      ***
Neler öğrendik:

Yüce Tanrı gönlüne, kulağına birine yardım etmek için bir his verirse bunun gereğini hemen yapmalısın.

Durup durduğun yerde başkasına yardım etme düşüncesi semayı okumaktan olur.

Yardım isteyenin yalvarışı Tanrı’ya giderken sen duyar ve gereğini yaparsan beğenilen bir davranış olur ve Tanrı’nın hayır sahipleri defterine yazılırsın.

Eğer gönlünden bu geçti de nefsin ve aklın mani olursa kalbin (gönlün) kararır.

Gönül aynanda gördüğün ve okuduğun şeylerin gereğini yapmazsan hassasiyetin kalmaz.

Tanrı her şeyi sebebe bağladığından güzel bir işin sebebinin içinde yer almalısın ve onun bir parçası olmalısın.

                                 *
RAVLİ

Popüler Yayınlar