Bir gün babam Mevlana
Hazretleri mübarek medresesinde oturmuştu.
Kırmızılar giyinmiş üç gencin
içeri girip baş koyduğunu ve tam bir huzurla oturduklarını gördüm.
Babam Hazretleri “ Beraber
götürseler iyi olur “dedi.
O üç kişi derhal gözümüzün
önünden kayboldular.
Bu hali babamdan sordum.
Babam “ onlar yedilerdendir.
Onlardan biri öldüğü için ona
mukabil (karşılığında) başka birini almaya geldiler.
Burada bizim muhiplerimizden (sevgi
besleyen) bir saka (evlere su taşıyan) vardır.
O halinin kemaline, erlerin
makamlarına ulaşmış ve Tanrı dergâhının yakınlarından olmuştur.
Benden onu istediler.
Ben de onu götürmeleri ve
ölenin yerine tayin etmeleri için işaret ettim “ dedi.
Ve “ Ne zaman onlardan biri
ölürse, Tanrı onun yerine bir başkasını kor.
Emir gelince de bunların
hepsi ölürler” hadisin buyurdu.
Bizim dostlar o sakayı ne
kadar arayıp bulmak istedilerse de bir daha göremediler.
Saka Mevlana Hazretlerinin
ölümünden sonra Sultan Veled’i ziyarete geldi.
Kemal makam ve derecelerini
gösterip yine kayboldu.
***
ARİFLERİN MENKIBELERİ, Şark
İslam Klasikleri 29, Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489
***
Neler öğrendik:
Yedilerin devamlı
tamamlandığını öğrendik.
Yedilerden olanın kemal ve
makam derecelerini bildiğini öğrendik.
Yedi büyük veli, gayb
erenlerinden yedi ulu ermiş olduğunu, bunların her nefeste miraç yapıp,
Allah’ın huzurundan marifet ev ilim tahsil ettiklerini öğrendik.
Yediler, yedi abdal denilen
gayb erenlerinden sayıldığını öğrendik.
Yaşayan üç büyük veli, gayb
erenlerinden üç uludur.
Üçler Haktan yardım alır
halka yardım ederler.
Üçler erkekte kadın da olabilir.
Üçler bir kutup ve iki
imamdır.
Kutbun Allah yanında adı
Abdullah’tır.
Kutbu’l-aktab: Kutupların da
kutbudur olarak bilinir Gavs-ı Azam da denir.
Allah adına mülk ve melekût’u
dünya ve ahireti idare eder.
Kutbun iki yardımcısı vardır.
Bunlar da iki imam manasına
gelen imamen denir.
Kutbun sağ tarafında bulunan
imamın Hakk tarafından adı “Abdurrab” olup melekût âlemini muhafazaya memur
edilmişlerdir.
Sol tarafındakinin ismi “
Abdülmelik” olup mülk âlemini korumaya memur edilmiştir.
Kutup vefat edince sol
tarafındaki Abdülmelik onun yerine geçer.
Kusursuzluk,
Olgunluk,
Nefsanî davranış ve
özelliklerden ve bunların meydana getirdiği duygulardan kurtulmuş, temizlenmiş,
sakinleşmiş, kurtulmuş olmak,
İlahi kemal, Allah’a
mahsustur.
İnsanlar İlahi kemalden
aldıkları pay nispetinde kâmil sayılırlar.
Bundan en çok pay alan şahsa
“ İnsan-ı Kamil “ denir.
Kamiller velilerin en üst
tabakası olup, şeriat (dini kanun), tarikat (yol), ve hakikati kendilerinde
toplamışlardır.
Hak yolculuğunda “fena ve beka’
ya ulaşan, Allah’ın sıfatları ile sıfatlanan insana da kâmil denir.
Kamil kendisini yetiştirmiş
kişidir.
Başkasını yetiştirmek için
mükemmelliğe ulaşmak gerekir.
*
MAKAM
Menzil, merhale, konak, Hakk
aşığının ibadetle gösterdiği faaliyetle ulaştığı yerdir.
Sıkıntılara katlanarak azimli bir şekilde gerçekleştirdiği merhale, yerdir.
Haller geçici makamlar kalıcı ve daimidir.
Başlıca haller murakabe,
Hakka yakınlık, muhabbet, korku, ümit (reca), şevk, üns, itmi’nan, müşahade
yakindir.
Başlıca makamlar Tevbe, vera,
zühd, fakr, sabr, rıza, tevekküldür.
Bir makamı tam uygulamadan,
hakkını vermeden ve halletmeden onu takip eden makama geçmek imkânsızdır.
Veliler gibi peygamberlerin
de makamı vardır.
Dostluk makamı: Hz. İbrahim.
İlahi hitap işitme makamı:
Hz. Musa.
Muhabbet makamı: Hz.
Muhammed.
Ayrıca Velilerin kabri
şeriflerine de makam tabir edilir.
*
RAVLİ