2 Aralık 2012 Pazar

MEVLANA VE HER ŞEY YERİNDE KORUNMALI

Bu kitabın yazarı toprağa mensup olan bu kul (Ahmet Eflaki) der ki:

Mevlana kendi mübarek eliyle bir kitabın sahifesine kırmızı mürekkeple (birkaç satır yazmıştı):

Bir gece şeyh Selahaddin’in peştamalı hamamda çözülüp düştü.

Bunun üzerine şeyh:
“ Ey kandil beni rüsva ettin “ dedi.

Kandil tersine dönüp söndü.
Orada bulunanlar koşup şeyhin yanına geldiler ve:

“ Biz hiçbir şey görmedik “ dediler.
Şeyh onların bu sözünden çok memnun oldu.

Çünkü onlar görüneni görülmemiş gibi bildirmişlerdi.
İşte Mesnevi’yi değiştirmek

“ Onlara: Yeryüzünde fesat çıkarmayın, denildiği zaman, “Biz ancak ıslah edicileriz” derler.

 Şunu iyi bilin ki, onlar bozguncuların ta kendileridir, lakin anlamazlar”
(Bakara, 11-12) ayetini değiştirmek gibi uğursuzluktur.

Bu şuna benzer:

Pençelerini atıp vücudun uzuvlarını ve karnını yırtıyor, tırnaklarıyla etlerini didikliyorlar.

Bu sarığı nereye koydularsa orada kalmalıdır.
(Baş tacı olan şeylerin yerini değiştirmemeğe kalkmamalıyız)

Onu koyan, onu Ay, Ayı Güneş, Güneşi de Güneşten daha latif (yumuşak, hoş, güzel, nazik) bir şey yapar.

                                     ***
ARİFLERİN MENKIBELERİ, Şark İslam Klasikleri 29,
Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489

                                      ***
Neler öğrendik:

1.   Mevlana hazretlerinin dikkati çekmek ve önemini bir daha düşünmemiz, anlamamız ve kavramamız için bu konuya çok dikkat etmemiz gerektiğini öğrendik.

2.   Dostun ayıbını görsen bile görmemiş hükmünde davranmamız gerektiğini öğrendik.

3.   Aklı az olan ahmakların dostlarının ayıplarını yaydığını öğrendik.

4.   Aklı az kötü huyluların iyi yapıyorum, iyilik yapıyorum diye aslında bozgunculuk yaptıklarını öğrendik.

5.   Bozguncunun bozgunculuk yaptığını kendisinin anlamadığını öğrendik.

6.   Bozgunculuk yapanın aslında kendine büyük zarar verdiğini öğrendik.

7.   Sahibi neyi nereye koyduysa bir hikmet üzere koyduğundan yerini ve durumunu değiştirmemek gerektiğini öğrendik.

8.   Mesneviyi değiştirmeye kalkmamamız gerektiği öğrendik.

9.   Mesnevi bizi değersizken Ay yaptığını, ay isek güneş yapacağını, Güneş isek yumuşak, hoş, güzel, nazik huylu biri yapacağını öğrendik.

Ay:
Işığı kaynağından alarak karanlıkta kalmışlara ışıkla tehlikeleri, tuzakları görsün diye yansıtarak aydınlatma olarak anlatılmıştır.

Güneş:
Cevheri kendi içinden gelen parlak ışık olup hayatın devamı için gerekli ısı ve ışığı veren anlamında kullanılmıştır.

Güneşin latifliği:
Güzel özellikler kazandırarak Tanrı’nın ve halkın beğenisini kazanmak anlamında kullanılmıştır.

Yaren nur akışını kendini araya sokup değiştirmemelisin.
Mevlana’nın sözünü değiştirenler Tanrı’nın bozguncular defterine yazılır.

                                          *
RAVLİ

Popüler Yayınlar