2 Aralık 2012 Pazar

MEVLANA VE HAZİNE KİMDE VAR

Malatyalı Şemseddin anlatmıştır:

Bir gün Mevlana Hazretleri medresesinde manalar saçıyordu.
O sırada “Ben Şemseddin’i çok seviyorum,

Fakat onun ayıbı vardır.
Yüce Tanrı’nın o ayıbı da ondan kaldıracağını ve onu arzusundan vazgeçireceğini ümit ederiz” dedi.

Bu kul baş koyup ondan “ Acaba ayıp nedir?” diye son derece yalvararak sordum.

Mevlana “ Bu senin her varlıkta Tanrı’nın bulunduğunu tasavvur etmen ve bu hayalin peşinden koşmandır” dedi.

 Şiir:

“ İnsan yüzlü şeytan çok olduğundan her ele el vermek doğru değildir.
Sende insanın içini gören göz olmadığından,

 Her varlıkta hazine bulunduğunu zannediyorsun”

Bunun üzerine hemen, tam bir doğrulukla bu halimden ötürü Tanrı’dan mağfiret diledim.

Tanrı da bana büyük bir iyiyi kötüden, doğruyu yanlıştan ayırt etme kabiliyeti verdi.

Nihayet en yakın ve doğru dostlardan oldum.

Hak yolculuğunun başlangıcında bütün uluların, şeyhlerin, münzevilerin (yalnızlığa çekilmişlerin), dervişlerin etrafını dolaşmak, onlardan medet ve yardım dilemek âdetimdi.

Sadık bir talip olunca bunlardan dönüverdim.
Mevlana hazretleri gereken şeyi bana göstererek gözümü açtı.

Onların hepsinin sohbetinden el çekip Tanrı hakikatini olduğu gibi gördüm.
O hakikatin sırrı da bana açıklandı.

O günü Hüdavendiğar hazretleri bu beyti tekrarlıyor ve “ Dostlar hatırlarında tutsunlar” diyordu.

Şiir:

“ Bu aktarlar pazarında başıboş her tarafa gidip gelme.
Öyle bir kimsenin dükkânında otur ki

O’nun dükkânında şeker bulunsun”

                                      ***
ARİFLERİN MENKIBELERİ, Şark İslam Klasikleri 29,
Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489

                                      ***
Neler öğrendik:

1.   İnsan yüzlü şeytan çok olduğundan her yüze dikkat edip farklılığı görmelisin.

2.   İnsan yüzlü şeytan olabileceğini hiç hatırından çıkarmamak gerektiğini öğrendik.

3.   Her şeyhten, her dervişten, her yalnızlığa çekilmişten, ulu gözükenden dua ve yardım istemek yanlış ve boş olduğunu öğrendik.

4.   Her insanı Tanrı yaratmış olduğunu ama bazılarının içine hazine koyduğunu öğrendik.

5.   Bazı sahtekârların içimde hazine var gibi göstererek insanları kandırdığını öğrendik.

6.   Arayıp durmayacağız, doğru yol göstericiyi bulunca orada kalmamız gerektiğini öğrendik.

İşte böyle yaren,

Kendinin gönül vereceğin doğru ve emin birini, içinde hazineler saklayan bir kılavuz ararsın.

Senin arayışını anlayan, senin hevesinden dolayı zayıf davrandığını bilen seni tuzağa çeker.

Bu tuzakta senin cebinde ne varsa alırlar, karşılığında hayali ümitler vererek sana sahip çıkmazlar.

Mevlana Hazretlerinin “ Parandan, mezhebinden, gideceğin yoldan söz etme” der.

Onun için kendini sahtekârların insafına bırakma.
O sahtekârlar senin duymak istediğini sana söyleyerek her şeyini elinden alırlar.

                                *
RAVLİ

 

 

Popüler Yayınlar