Diğer arkadaşlar velvele ve
sema ile meşgul olurlardı.
Mevlana bir gün Şemseddin
Muallim’e
“ Niçin karşımda durup
dikkatli-dikkatli bakıyor, sema yapmıyorsun”
diye buyurdu.
Şemseddin Muallim baş koydu
ve
“ Dünyada senin mübarek
yüzünden başka bırakıp seyretmeye değer bir yüz var mıdır?
Bu kul, Hüdavendigar’ın
mübarek yüzünü temaşa (seyretme) etmekte bulduğu zevk ve memnuniyet başka hiç
kimsenin yüzünde bulamamıştır.” Diye cevap verdi.
Mevlana
“ Çok iyi, mübarek olsun;
Fakat bizim diğer bir gizli
yüzümüz daha vardır ki, sen onu bu gözlerinle göremezsin.
O yüze teveccüh etmeğe ve o
yüzü görmeğe cehdet (çalış, çabala).
Bu gözüken yüz kaybolunca o
gizli yüzü görür ve derhal tanırsın.
Şiir:
“ Nuru perdesiz görmeye
cehdet (Çalış, çabala)Perde kalkınca körlük azalır.”
Güneş kursuna
(yuvarlaklığına) keskin-keskin bakılmaz.
Çünkü güneş gözü ve basireti
köreltir ve ondan sonra göz hiçbir şey görmez.
(Basiret:
kalp gözüyle
bakarak eşyanın hakikatini görmeye yarayan bir kuvvettir.
Gözün görmesine sebep olan
nura ‘Basar’(görme), kalp gözü ile görmesine ‘Basiret’ denir)
Şiir:
“ Ey dertle dolan göz, onun
gölgesinde otur ve sakın bu durumda onun yüzüne bakma”
Bundan sonra Şemseddin sema
ibadetine kalktı.
***
ARİFLERİN MENKIBELERİ, Şark
İslam Klasikleri 29, Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489
***
Neler öğrendik:
1.
Güzel ve nurlu
bir yüzü seyretmenin iyi olduğunu öğrendik.
2.
O nurlu yüzün
arkasında da bir yüzün olduğunu öğrendik.
3.
Gizli olup
görünmeyen yüzün baştaki gözle görülemeyeceğini öğrendik.
4.
Ancak kalp
gözüyle, görülebileceği öğrendik.
5.
Fazla nurlu
kimsenin yüzüne devamlı bakılmaması gerektiğini öğrendik.
6.
Görme derdinde
olmalıyız ama kör olmamak için dik-dik bakmamalıyız.
Yaren.
Başındaki gözle baktığın
zaman eğer ışık varsa ve arada perde veya engel yoksa görürsün.
Kalp gözüyle baktığın zaman
sana ışık görevini yapan nurla ve arada perde veya engel yoksa görebilirsin.
Hani rüya görürsün ya orada
gördüğün cisimleri renkleri kalp gözün ile görürsün, ışığı da nurdur.
Bunu uyanıkken görme haline
kalp gözüyle bakma diyoruz.
(Koyu ve açık ışıkta gördüğün
rüyalar akıl ve nefsinle ilgilidir kalp gözü ile ilgili değildir)
Yani yaren, başkasının bakıp
da göremediğini kalp gözüyle sen görürsün.
Perde iki türlüdür.
1.
Karanlık perde
sen kendini hazırladıkça, çalışıp çabaladıkça Tanrı tarafından açılır.
2.
Aydınlık perde
sen o parlak nurdan körleşmemen için sana perde konur, kuvvet kazandıkça Tanrı
tarafından açılır.
(Engeller ve şaşırtmalar
sır’a uygun olmayanlar için konur.)
Hazreti Mevlana’nın yüzünü
görmek mi istiyorsun, dua et de görmek nasip olsun.
Çalış çabala da Sema’ya çık
da orda gör.
Sen merakından istedin diye o
yüzünü niye sana göstersin.
Yaren büyükler senin ayağına
veya isteğine göre gelmezler.
Sen ne yap, yap onların
katına gitmeye çalış.
Allah cümlemizin
çalışmalarını bereketli kılsın.
Allah diğer âlemdeki
büyüklerimizin eteklerinde toplanmak nasip etsin.
Âmin.
*
RAVLİ