Bunu tek başına denememelisin, bir kılavuzun olmalı.
Burada kılavuz Sultan, yoksul çocuk ise arayışçıdır.
Sultan atını hızla sürerken, nehir kenarında küçük bir çocuk görmüş.
Çocuk ağını suya atmış ve çok
üzgün görünüyormuş.
“Çocuğum” demiş Sultan,
“neden mutsuzsun? Hiç senin kadar üzgün birini görmedim”
Çocuk yanıtlamış,
“Ben babasız yedi çocuktan
biriyim. Annemizle yoksulluk içinde yaşıyoruz.
Hiçbir desteğimiz yok.
Ben her gün buraya gelip balık tutmak için ağ atıyorum.
Böylece eve götürecek bir şeyim oluyor.
Ama gün içinde bir balık bile tutamazsam, eve hiçbir şey götüremiyorum.”
“Oğlum” demiş Sultan, “sana
yardım etmeme izin verir misin?”
Çocuk kabul etmiş ve Sultan
Mahmut, kutsal dokunuşu ile ağı suya atıp yüz balık yakalamış.
***
Yaren,
Dış uyaranlardan bağımsız
olarak içinde baş gösteren değişimleri anlamak ve kontrol edip kullanmak
istersin.
Birçok rüya görürsün, hayal
görürsün, gerçeği görürsün ama hayal veya rüya sanır emin olamazsın.
Senin bilgi ve deneyimlerinle
oluşan öngörün bir noktaya kadardır.
Bu noktada kilitlenir.
İlerleme yeteneğin olmasına
rağmen, seni durduran korkuyu yenmen, yolculuğunu emin olarak devam ettirmen
için sana öncülük edecek kişi gerekir.
Öncülük yapacak kişiyi
bulamazsan ya durur bekler bir müddet sonra vazgeçer dünya hayatına dalarsın.
Ya da aynı yerde dolanır,
çıkış (ilerleme) kapısını bulamazsın.
Bu konularda öğrendiklerimiz
Hazreti Muhammet efendimizdendir.
Peygamberimiz en yüksek yere,
en uzak âleme kadar gidip bize bilgi verdi ve bu yola yönlendirdi.
Sonra bu yola düşenler ve
bizlere bu yoldan haberler verenler Peygamberimizin kuşdili ile yani remle,
yani işaret diliyle haber verip kılavuzluk ettiği değerli bilgilerdir.
Ayrıca şunu bilmemiz gerekir
ki bu yolda olanlara Peygamberimizin ruhaniyeti, peygamberimizin yakın
dostlarının ruhaniyeti yardım eder.
Yalnız değilsin, iyice anla.
Bunun için bu yolda sevgiyle bağlanacağın bir
büyüğümüz olmalıdır.
Ayrıca bu yol doğru olanların
yolu olduğundan çok şaşırtma vardır.
Kişisel çıkarı için bu yola
girenler ilerleyemez.
Spritüel yani görünmeyen
ancak gücünü ve etkilerini algıladığın bu âleme bir bilen yönetiminde girmen
önerilir.
Yaşayan birini bulamazsan
daha önce yaşamış büyüklerimizden birini severek ve gönül bağı kurarak
ruhaniyetinden yardım almalısın.
Bu yolu, din ile anlamak esas
olmak üzere, dini ölçüler kontrol sistemini oluşturur.
Sevgi bağını o kişinin adını
saygı ile anarak hakkında bilgi toplayarak, kitaplarını okuyarak, dualarına
katarak, mezarını ziyaret ederek kurabilirsin.
Sevgi bağı kurduğun kişi
sayısız ömür sürsen bilgi toplamakla, deneyimle ulaşamayacağın gerçekleri
zahmetsizce sana sunar.
Allah izin vermedikçe
perdelerin kalkmaz.
On sekiz bin âlem karşında
durur ama hiç birini göremezsin.
Allah sevdiği bir kulunu sana kılavuzluk etsin diye görevlendirirse
yolun görünür hale gelir.
Unutma ki bu yolda her an
imtihan vardır.
SAMİMİYETİN TEST EDİLİR.
Sıradanlıktan kurtulup sayılı
bir hale gelmek istiyorsan ve bu anlatılanları anlayacak aklın ve kavrayarak
uygulayacak zekân varsa hoş geldin aramıza.
Bilgi
birikimindeki zıtlıklar görünse bile ortak yönleri de vardır.
Ortak
yönleri bir araya ve etki sırasına göre düzgün bir şekilde sıraladığın zaman bir
gelinen yol, şu andaki bulunduğun yer, gidilecek yol ortaya çıkar. Birikimlerini bu sıraya koyamıyorsan sadece bir veriden hareket ediyorsan inanmanda ve inandırmanda kalıcılık olmaz.
İnsanın
yapısı görerek inanmaya uygunluktadır.
Mevlevilik
görünmeyen âlemle ilgilendiği için inanmakta güçlük çekersin. Mevlevilikte
görünen âlemden yararlanılarak görünmeyen âlem anlamaya çalışılır.
İlk
başlayanlar için zorluk buradadır.
Görünmeyen
âlemin öğretmenlerini başındaki gözünden göremeyeceğin için çok tereddüde
düşersin.
Uyumadan
önce ciddiyetle merak ettiklerin uyku sırasında sana gösterilir
(Gönül
gözüne).
Aklına
çok az bir kısmı verilir.
Seni
etkileyen çok olduğundan bu verileri doğru değerlendiremezsin.
Sevgini
aşk boyutunda büyüklerimizden birine getirir ve o büyüğümüzden bu konuda yardım
istersen sonuca daha kolay ulaşırsın.
İnandıklarını
çift gözlü bir terazide din ölçülerine göre yaparsan başkalarının eleştirisine
olmadan kendi yerini ve değerini saptar, gideceğin amaç yolunu doğru olanını
aramaya başlarsın.
Allah’ı
aramak en yüksek amaçtır, ne kadar yaklaşabilirsen kendin mutluluğun için o
kadar kazanç elde edersin.
Ey
dost aklının karışıklığını gidermek için aynaya bakmasını bilmelisin.
Aynada yukarıda gördüğün yukarıdadır, aşağıda gördüğün aşağıdadır, sağda gördüğün soldadır, solda gördüğün sağdadır.
Ayna
içinde bakış yönüne göre gizli bir simetri vardır, farkına varırsan çok şeyin
farkına varırsın.
Kazanımlar
her insanın kendine özel olacağından açıklanmamaktadır.
İnsanın
ruhunun değişmediğini ancak kullanılan araçların değiştiğini görüyoruz.
Kontrolü
elinde tutmak adına her imkân kolayca silaha dönüşüp baskı haline çabuk
döndürülüyor ve kullanılıyor.
Bu
egemen davranışlar kişi ve toplumu çok kısa mutlu ettiğinden mutlu olma yolunda
sayısız bu şekilde yanlışlar yapılmaktadır.
Uzun
soluklu mutluluk uzun bir zaman çalışma ister.
Kalıcı
olmasını istiyorsan çok hoşlandığından vazgeçmen gerekir.
Aklı az olanlar yalnız gördüğüne
inandıklarından, sonuçlar üzerinden fikir sahibi olup inanamazlar.
Başarılı olmuş gözükenler aklın bir bölümünden
iyi yararlanmış kişiler olup bunlara avam denir.
Aklın
tamamından yararlanıp gönül boyutuna geçmiş kişilere has denir.
Yaşamında
sayısı çok seni uğraştıran problemlerden kurtulup, ben kimim?
Nerden
geldim?
Nereye
doğru gidiyorum?
Doğru
yolda mıyım?
Gibi
birçok kendinle ilgili soruları kendin kendine soramaz ve cevap alamazsın.
Çevrendeki övgü ve yergilere göre sevinir veya
üzülür kendini senden yararlananların insafına bırakırsın.
Yapay
bir kişilikle kasılarak yaşar gidersin.
Her
ne durum ve yetenekte olursan ol sana önerilen uğraşı Allah’a âşık olmak
yolunda gitmen ve daha önce bu yolda olanların yolculuklarından yararlanmak
lazımdır.
Hayatına
anlam ve kalite katmak istiyorsan bu açık daveti dikkate alırsın.
Yetkili
büyüklerimiz senin kararlı olduğunu anlayınca özelliklerine göre seni terbiye
ederler.
Allah’ın huzuruna hazırlarlar.
Bu
safhaya gelmeden önce şeriat hükümlerini bilmek ve uygulamakla ve tıp ilmini
öğrenmekle ebedi sağlığa kavuşmalısın.
Allah’tan
izin çıkmadıkça rahim sıfatından yararlanamazsın ve sana kimse yardımcı olamaz.
Gizlenenleri bilmek yoludur bu yol.
Önceleri
bu kitapları okursun uykuda iken sana öğretilir ancak aklına bu bilgiler
verilmez.
Bu
yol şeriat yoludur, cemaat yolu değildir.
Cemaatler
inançlı zayıf kişilikli saf ve temiz insanların birikimlerini almak için
organize olmuş kibar soygunculardır.
Güçlerini
Allah yerine kalabalık olmalarından ve imkânlarını birbirine kullanmalarından
sağlamaya çalışırlar.
Kur’an ve hadis sözlerini kullanarak iyilik adına diye yaparlar.
Kişiye
ahret için verecekleri bir şey yok, ancak dünyalık kazançları için bir arada
kendi kendilerini aldatarak yaşarlar.
Din adına söylenenleri paraya ve güce
çevirmeye uğraşırlar.
Bunları açık etmem biz ve öteki anlamında değil, âşıklık yolana girenlerin benzer davranışlardan aldanmamaları içindir.
Gönül
aynasında önce kendini görür, kendinle yüzleşirsin.
Çok
zor olmasına rağmen bu yüzleşmeyi Allah’ın koyduğu esasları ölçü alarak
yapmalısın.
Çok
istekli bu durumdan kaçarak yapay kişiliğim daha iyi diyerek sahte dünyasına
kaçar ve aktüel bir konu olarak bahseder.
Ben
Mevlevi’yim diyerek kendine uygun olmayan elbiseyi giyersin.
Sevmek
başka, ait olmak başkadır.
Anlam
yüklenmiş, işaret diliyle (Remz) yazılan bu şiirlerin kelimelerine yüklenen anlam
mana yönünden bozulmamaya ve yeni kuşağın yaklaştırılması amaçlanmıştır. Gerçek
manasını tam vermem mümkün değil.
Çağrı
herkesedir ancak inanan yaralanır, uygulayan kazançlı olur.
Her
şeyin en doğrusunu Allah bilir.
*
RAVLİ
RAVLİ